İnsan öyle olaylar yaşar ki, tüm dünyasının o olacağını düşünür. Aynı insan, yaşadığı tüm olayları unutur veya alışır. Bazen ölüme dahi alışan bu vücut, yaşayanların dertleriyle, her gün ölür ve yeniden dirilir.
İnsanların Şanşlıları
Bazı insanlar vardır efendiler, inançlara dayanan ya da bilime; bu insanlar unutkandır, Tanrı’nın bir hükmü ile dertlerini ve yaşadıklarını unutur, bilimim de söylediği gibi hafıza kıtlığı olur. Böyle insancıklarımız, iyi mevkilere ve Friedrich Nietzsche’nin istediği üst insan formunun benzemeyen ama bir o kadar da o kavram mı andıracak kıvamdadır. Bu insanlar hem doğuştan hem de hayatlarını sürdürürken, ya hep haklı ya da masumluğunu bir o kadar sergileyerek, manipüle ederek haklı çıkar. Siz daha ne olduğunu bilmeden, o insan sizi mahvetmiş, tüketmişmiş ve hayatınızın geri kalanını karartmış bir şekilde karşınızda, tüm haklılığıyla dikilir. Ben buna, omurgasız ya da denizanası taklidini, deniz anasından daha iyi yapan, bir sürtük derim.
Şanssız İnsan
Karakter sahibi olduğunu düşünen, bir olay olsa da karakterimi ortaya koyayım diyen varlıkları hitaben.
Bir olayı dahi olmayan, olay bekleyen ve ilk olayda aman karakterimi sergilemeliyim diyen, şaklabandır. Kahpe alkış tutar, üst insan, yani(şanslı olan) cambazlığını sergiler. Şanssız olan ise, “yahu şu cambazı alkışlamayın, ne olayı veya ne karakteri var” diyendir.
Şansız olan ve sadece bir karakteri olan insancığımız, bu dünyadaki acıların kadını, erkeği ve çocuğudur.
Kimisi görüşlerime katılmayabilir, buyursun daha iyisini ve daha özgüvenli bir yorum yapsın.
Ahiret inancı olan, karakterli insancığımız boş ve bir o kadar da sefildir. Bu bir evren kuralıdır, güçlü, güçsüzüz daima öldürür ve bu kez yaşam değil, ölüm kazanır. Bu dünyada inançlıların yeri cehennem, inançsızların ve üst insanın yeri ise, cennettir.
Soruyorum, cenneti bu dünya da çok isteyen mi günahkar ve zalim? Yoksa bu dünya da cenneti yaşayıp, aklını kullanan mı günahkar?
Unutmayınız ki, insan sunulan veya yaşanan olaylar karşısında seçeneklerle, bir varlık olur. İlk mantığını seçen, üst insan, bekleyip, zamanını boşa harcayan alt insan sayılır. Oysa ki; akıl bir mantıktan oluşmaz ve önüne ilk serilen seçenekten bir halt olmaz.
Genel Olarak İnsanlar
Bekleyemeyen ve bir şeyler olsun isteyen, sorumsuzca çoğalan, üreyen bir maymundur. Önüne ilk gelen muzu yer ve ikinci muzu daima beklerler, ister ve alamaz. Çünkü; asıl maymunlar, o muzu arar ve sonunda bulurlar. Kafeste yaşayan asıl maymunlarsa akla ilk geleni, ilk muzdan sonra ikinci bir muz verilmesi adına şaklabanlık yapar. Muzu veren sevgi gösterisine dayanamaz ve asıl maymunumuz, ikinci bir muza sahip olur. Bu bir döngüden ibarettir ve kader anlayışınız, inancısınız var ise; tekrar ve tekrar kader sizi aynı yere getirir. Ta ki 3. Bir muz isteyene kadar.
Söyleyin, daha çok paranız ve daha çok muzunuz var. Hiç bunun sonucumu ve gidebileceği yolu düşünür müydünüz? Ne zaman daha çok paradan ve muzlardan sonra, asıl benliğinize yatırım yapabilirsiniz.
Unutmayın, muzun kabuğumu yemez ve paranıın kaynağı sorulmaz. Çünkü, insan bir gün çok paranın, çok fazla muzun hayali ile yaşar. Bunların kötü sonuçlarını düşünmekten aciz, boynu bükük bir şekilde sadece kendisi için iyi olanı bekler, ister ve umar.
Son Bakış
Her demişimdir, insan hem rasyonel hem de irrasyoneldir. Rasyonelliğe inanır, irrasyonelliği yaşar.
Koy bir ipe, upuzun iki binanın arasındaki, o “susun, sadece bir cambaz” dediğinden daha sağlam basar ver diğer binaya gider ama onu kimse alkışlamaz, çünkü; “sen cambaz değilsin, sahtekârsın” derler. Hem karakterinden olursun, hem muzundan.
Benden hepinize birer muz, ister cambazlık yapın ister maymun gibi şakrabanlık. Karakterinizin değerini, maddiyat belirlese, hiçbir maymun, o muzun kabuğunu soymaz, kabuğu ile yerdi...
Friedrich Nietzsche’ ye sözüm var. Görüşlerini ve aktarmış olduğun onca şey sayesinde birçok alan senden faydalandı. Ama en hayalperest sendim, Sokrates’ten dahi daha büyük bir hayalperest.
Sokrates’ insanlara bir inanç sattı, sen ise çekicimde yaşamak daha önemli dedin. En doğru sözün.
Tanrı öldü mü? Bilemem yaşıyorsa kıyamet, yaşamıyorsa bir ömür boşluk. Bizi bekliyor.
Okuyucuya Not
Yakın zaman da insanlardan uzaklaşıp, insanların taptıkları ve tapacaklarına yönelik fikirlerim var. Bu notu siz okursanız değerli, siz okumazsanız ise benim için değerlidir...
Yorum Yazın