Seferberlik denilince aklımıza gelen ilk şey, genelde savaşlar ve kötü olaylardır.
Yıllardır bu kelimenin zihnimizde yaptığı çağrışım ne yazık ki kaygı ve hüzünlerle doludur.
Ancak bu hüzünlü çağrışımın bu yıl farklı bir seferberlik genelgesiyle yerini sevince bıraktığına şahit olduk.
Evet, bu yıl ülkemizde yapılan seferberlik çağrısı öncekilerden farklılık gösteriyordu.
Çünkü bu kez "Okuryazarlık" adına bir seferberlik çağrısı yapılmıştı.
Cumhuriyetimiz kurulduğu yıllardan bu yana ülkemizde okuma yazma adına çeşitli faaliyetler yürütülmüştür.
Bu faaliyetlerin günümüzdeki son şekli ise 2018'in Şubat ayında başladı.
Hayat Boyu Öğrenme kapsamında yürütülen bu seferberlik ile iki buçuk milyona yakın okuma yazma bilmeyen yetişkin için bir umut ışığı doğdu.
Maalesef bu iki buçuk milyonun içinde en çok eksiklik yaşayan kesim ise bayanlardan oluşuyordu.
Okula gidersen kendine koca bulursun, diyerek okutulmayanlar...
Kız çocuğu okuyup da ne yapacak...
Elin oğlu diplomana değil yaptığın pilava bakar, gibi kadını toplumda hep ötekileştiren sözler maalesef bir zamanlar kadının eğitimine de engel olmaya yetmişti.
Geçmişte yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen artık güzel şeyler de oluyordu.
Mesela okuma yazması olmayan fazla kesim bayanlarken kurslara katılım da en çok onlar tarafından gerçekleştiriliyordu.
Yarım kalan ya da hiç başlamadan biten hayallerini yaşamak için önlerinde büyük bir fırsat vardı.
Bu kez bu fırsat sonuna kadar değerlendirilecekti.
Başlatılan kurslardaki heyecan ise görülmeye değerdi.
"Okumanın yaşı yoktur" sözünün adeta uygulamaya dökülmüş haliydi.
Yaşları 35 ile 75 arasında değişen kursiyerler...
Kalem defter yüzü görmemiş, içlerinde hep bir ukde ile yaşayanlar.
Her birey ayrı bir dünya ve hayal demekti.
Ayşe Hanım, Fatma teyze, Hatice Nine...
Hepsinin de ayrı ayrı hikâyeleri vardı.
Belki de döneminin en başarılı öğretmeni, en cesur avukatı, en uzman doktoruydular.
Neyse ki onlar artık azimli cesur ve başarılılar.
Elim kalem tutsun, gözlerim gördüğünü söylesin, dilim kelimeleri okusun diyerek canla başla mücadele ettiler.
Benim ismim de böyle mi yazılıyormuş deyip biraz şaşkın biraz tebessümle dünyalarını aydınlatmayı başardılar.
Bir harf ile başlayıp nice yolları aştılar.
Gözlerinde sönmek üzere olan ışığı adeta koskocaman bir lambaya çevirdiler.
Sonuç olarak diyoruz ki; evlatlarınızın eğitimine zamanında destek çıkın.
Onlara İnanın, okumalarına araştırmalarına her zaman yardımcı olun.
Son bir kuruşunuz da kalsa onu okumaya hevesli bir çocuğunuz için harcamaktan asla vazgeçmeyin.
Yorum Yazın