Davranışlar kelimelerden daha fazla konuşur, daha çok şey ifade eder. (Oscar Wilde)
Etrafınızdaki insanlar mutlu olduğunda kendinizi mutlu hissediyor musunuz? Negatif ve karamsar insanların yanında üzülür müsünüz veya depresyona girer misiniz? Bunun nedeni ayna nöronların neden olduğu duygusal bulaşıcılıktır.
İnsan beyni ayna nöronlarla karşısındaki bir insan bir davranış gerçekleştirdiğinde, sanki kendisi hareket ediyormuş gibi, karşısındakinin davranışını taklit ederek benzer şekilde davranışı yansıtıyor. Örneğin esneyen bir kimsenin karşısında esnememiz gibi.
1990'larda, Parma Üniversitesi'nden (İtalya) Giacomo Rizzolatti tarafından yönetilen bir grup sinirbilimci şaşırtıcı bir şey keşfetti. Maymun beynindeki yüz nöron grubu, yalnızca maymunun kendisi bir şey yaparken değil, başka bir maymunun aynı hareketi yaptığını gördüğünde de aktive oluyordu.
Başkalarının duygularını veya deneyimlerini deneyimleme yeteneğimize empati diyoruz. Peki bunu beynimiz nasıl yapıyor? Bunun cevabı; Beynimiz tüm bunları ayna nöronlarla başarıyor. Ayna nöronlar sayesinde karşımızdaki kişinin durumunda olmanın nasıl bir şey olduğunu hayal ederek anlıyoruz.
Ayna nöronlar bize taklit ile öğrenme yeteneği veriyorlar. Örneğin; Annesinin temizlik yaptığını gören bir kız çocuğu aynı şekilde oyuncaklarını temizleyerek taklit eder. Veya bir şempanze, annesinin bir taşla ceviz açtığını gördüğünde, yavru şempanze onu başka bir cevizle taklit etmeye çalışır. Atasözlerimiz konuyu ne güzel ele almış;
- Dama çıkan keçinin ağaca çıkan oğlağı olur
- Ananın çıktığı dala kızı salıncak kurar
- Topalla gezen aksamayı öğrenir
- Yavru kuş yuvada gördüğünü yapar
Ayna nöronlar, yalnızca kavramsal akıl yürütme yoluyla değil, aynı zamanda taklit yoluyla da başkalarının zihinlerini anlamamızı sağlıyor.
- Bilişsel sinir bilimciler ve bilişsel psikolojideki bazı araştırmacılar, ayna nöronların diğer insanların eylemlerini anlamak ve taklit yoluyla yeni beceriler öğrenmek için önemli olduğu görüşündeler.
- Bazı araştırmacılarda, bu ayna nöronların algılanan eylemleri hologramik bir yapıda kaydettiğini ve bunların dil becerisi gibi bir çok konuda öğrenmeye katkıda bulunduğunu ifade ediyorlar.
Günlük hayatımızda ayna nöronlarımız birçok şekilde karşılaşıyoruz. Örneğin;
- Bir başkasının esnediğini gördüğümüzde esnemekten ayna nöronlar sorumludur.
- Gülmek ya da gülümsemek bulaşıcı olabiliyor, ve tabi kimi zaman hüzünlü bir film izlerken de ağlayabiliyoruz.
- Bu nöronlar ayrıca üzgün veya ağlayan birini gördüğümüzde devreye girerek bizi biraz daha üzgün hissettiriyorlar.
Ayna nöronlar geçmişte yaşadığımız ve zihnimize ve vücudumuza kodladığımız durumları, benzer durumlarda yeniden yaşamamızı sağlar.
Daha önce sizi korkutan bir sesin ne olduğunu öğrendiniz, ve sizin için korkulacak bir durum olmadığını anladığınız; ancak, başka bir zaman birden aynı sesi duyduğunuzda aynı korkuyu yaşama nedenimiz ayna nöronlardır.
Ayna nöronların varlığı etkilemek ve değiştirmek istediğimiz konularla ilgili bize bir çok kolaylık sağlayabilir. Örneğin;
Enerjisi düşük bir ortama girdiğinizde sizin enerjiniz yüksekse ortamdakilerinde enerji düzeyini olumlu etkileyebilirsiniz?
Sizin mutlu ve huzurlu olduğunuzu gören eşinizin bir süre sonra sizin gibi mutlu ve rahat olduğunu fark edebilirsiniz?
Kaygı yaşayan ve hızlı bir nefes alan bir kimse, karşısında rahat, sakin bir ses tonu ile derin nefes alan birini görürse sakinleşmeye başlar.
Ayna nöronlar ile birbirimizin gelişimine, olumlu duygu ve düşünce oluşumuna çok güzel katkılar sağlayabiliriz.
Acaba sizin gerginliğinizi, öfkenizi, ve mutsuzluğunuzu görüp etkilenen insanlar var mı?
Sizi örnek aldığı için hayatının anlamı değişen, moral ve motivasyon oluşturduğunuz insanlar olması ne güzel tutum ve davranışlardan biri değil mi?
Unutmayalım! İnsanlığa yapılabilecek en iyi nasihat, onlara uyabilecekleri güzel bir örnek olmaktır.
Yorum Yazın