Türkiye, alçak FETÖ’nün 15 Temmuz’daki işgal amaçlı hain darbe girişimini atlattı ama; Batı, milletin bu destansı zaferinin şokunu hala üzerinden atamadı. Başta da ABD…
Adam gibi, bir demokrat gibi ‘geçmiş olsun’ diyen bile yok ortalıkta…
Nasıl olsun… Darbeci ruhlarının kızarttığı yüzleriyle yüzümüze bakamıyorlar. Tezgahladıkları, destekledikleri işgalci darbe amacına ulaşsaydı; iç savaş başlatılacak, milyonlarca insan öldürülecek, Suriye sınırımızda oluşturulan koridora yerleştirilen teröristler Türkiye’nin üzerine salınacak ve ülkemiz paramparça edilecekti…
Hevesleri kursaklarında kaldı…
Ancak, durmak bilmez bir düşmanlıkla yeni yollar, yöntemler denemeye devam ediyorlar…
En büyük silahları da terör…
15 Temmuzdaki demokrasi zaferinin ardından harekete geçirilen her türden terör grupları sadece ama sadece Türkiye’ye hedef alan bir kanlı saldırılar silsilesi başlattı…
Elazığ, Van, Bitlis derken Gaziantep vardı hedefte. Yüzlerce insanımızı kaybettik…
Tam manasıyla bir provokasyon amacı taşıyan bu saldırılar, çok şükür ki, milletimizin feraseti ve oynanan oyunu görmesi sayesinde ucuz atlatıldı. Millet, değil birbirine düşmek, daha da kenetlenerek dünyaya kardeşlik mesajları vermeye devam ediyor.
Yenikapı ruhu, TBMM ve yurt geneline yayılarak milleti dimdik ayakta tutuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, diğer terör saldırılarında olduğu gibi Gaziantep’te yaşanan terör saldırısı ile ilgili olarak da bir açıklama yaptı.
Erdoğan’a göre; “Bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyorum ki, ülkemiz ve milletimiz için 15 Temmuz silahlı darbe girişiminin ve o gece kaybettiğimiz 240 vatandaşımızın faili FETÖ’yle, sadece son bir ayda asker, polis ve köy korucularından oluşan 70 güvenlik görevlimizin katili PKK’yla, Gaziantep saldırısının muhtemel faili DAİŞ arasında hiçbir fark yoktur…”
Başbakan Binali Yıldırım, FETÖ ile BÖTÖ’yü (bölücü terör örgütü) ve hatta DAEŞ’i, PYD’yi de aynı kefeye koyarak yaptığı değerlendirmelerde, Türkiye’nin terörle mücadelesinin süreceği mesajını verirken; Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve muhalefet partilerinin genel başkanları ve yetkilileri de terör saldırılarını kınadı. Bu noktada, Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yapıcı tutum ve sözlerini takdirle anmak gerekiyor.
Devletin her yerine girmiş FETÖ virüsünü temizlerken; dostumuz, müttefikimiz dediğimiz ülkelerden aldıkları silah, istihbarat ve cesaret ile üstümüze gelen eli kanlı terör örgütleri BÖTÖ, PYD, DAEŞ ve diğerleri durmayacaktır. Biz de durmayacağız…
Sonuç olarak şunu söylemek mümkün: Türkiye’nin terör örgütleri ile mücadelesi kararlılıkla sürecek…
BU YAZI BURADA BİTMİŞTİ…
Evet, bu yazı burada bitmişti, ki, hal ve gidiş değişti…
Yazının üst başlığı, “Türkiye’ye güney cephesinde açılan savaşın aktörleri” olunca ve de Türkiye, DAEŞ’i sınırdan sürmek için Suriye’ye bir harekat düzenleyince bir ekleme yapmak zarureti doğdu…
Mehmetçiğin Cerablus harekatı ve Membiç uyarısı, “Türkiye’nin terör örgütleri ile mücadelesi kararlılıkla sürecek…” vurgusunun sahadaki tecellisi oldu…
Bölgeye yerleşen emperyalistlerin rahatça at koşturmak için başımıza sardığı, hem Türkiye hem de İslam dünyasını köşeye sıkıştırmak için kullandığı terör örgütü DAEŞ, kısa süre içinde sınırımızdan uzaklaştırıldı…
ÖSO’nun hem saha hem etkinlik hem de özgüven kazanarak bölgede söz sahibi olması sağlandı…
Terör örgütünün uzantıları YPG/PYD unsurları da Fırat’ın batısı konusunda en net ve en sert biçimde uyarıldı…
Şunu artık herkes anladı ki, Türkiye, ‘kırmızı çizgim’ dediği konularda şaka kaldıracak halde değil!
Gereği neyse onu yapmaktan çekinmedi, çekinmeyecek de…
Bu durum, başta ABD olmak üzere tüm taraflara yoruma gerek kalmayacak biçimde duyuruldu.
Umarız herkes payına düşeni almıştır…
Yorum Yazın