‘Yer ve gök su vermem dediği zaman
Her tarlayı sular arkımız bizim’ (N.Fazıl)
Kıyamete kadar sürecek kavga
Son zamanlarda azgınlaşan küfür kutsal kitabımız Kran’ı kerimi yakmak için sıraya girdiler. Bizim dünya devletleri içerisinde hüküm sahibi olmaya başlamamız sonucu buna paralel İslamın da dünya da yayılmasını engelleme gayreti içindeler akılları sıra. Yahudilik, Hırıstiyanlık ve İslam veya Tevrat, İncil ve Kur’an tarihi sıralama böyle
Bunlar kendi peygamberlerini öldürdüler.
Hz.Yahya’yı öldürdüler
Otuz yaşında Hz.İsa’ya ‘İncili Şerif’ nazil olunca, Musa’ya inen Tevrat’ın hükümleri mensuh (hüküm süz) oldu. Hz.İsa’ya gelen ahkâma tabi oldu. O esnada Beni İsrail’e başkan olan kişi, kardeşinin çocuğu ile evlenmek istedi. Musa’ya inmiş olan ahkâm üzere nikâhının kıyılmasını Hz.Yahya’dan istedi. O zamanda İsa’ya inen ahkâma göre kardeş kızıyla evlenmek haram kılınmıştı. Onun için Yahya nikâh akdini yerine getirmekten kaçındı. Kız ve anası gücenip Hz.Yahya’nın öldürülmesini istediler. Kudüs Başkanı Hz.Yahya’yı götürüp onların huzurunda öldürttü. (1)
Hz.İsa’ya oniki havari iman etti:Hz.İsa otuz yaşına erişince kendisine nübüvvet ve risalet (Nebilik-Peygamberlik) geldi. Üç sene kavmini davet etti. İsa’ya üç yıl içinde on iki kişi ancak inandı. Bunlara ‘Havariler’ denildi. Havarilerin birincisi ‘Şemûnüs-Safa’dır ki, Hıristiyanlar ona ‘Botros’ derler. Bir diğeri ‘Şem’ûn’ dur ki, Hıristiyanlar arasında ona Yudâ denilir.”(2)
Hz.İsa’yı da öldürmek istediler
Sair Yahudiler, iman etmek şöyle dursun, Hz.Yahya gibi Hz.İsa’yı dahi öldürmeğe karar verdiler. Hazreti İsa Aleyhisselam, son defa olarak Havariyyun ile bir gece bir araya gelip gizlice görüşüyordu. Yahudiler ise onu öldürmek için sıkı sıkıya arıyorlardı.(3)
Bunlar müzevvir
Hz.İsa’nın yerini kendi havarisi yahudilere ihbar etti: Hazreti İsa, Havarilere dedi ki, ‘Horoz ötme den yani, sabah olmadan sizin biriniz beni inkâr edecek ve pek az paraya satacaktır.’ Havarilerden Yuda Şemun rüşvet karşılığı Yahudilere İsa’nın yerini haber verdi. Yahudiler İsa’yı öldürmek için saldırdılar. Bu arama işi Hz.isa’nın, oniki havari ile birlikte olduğu bir geceye kadar sürdü. O gece havarilere: ‘Siz beni düşman eline vereceksiniz. Kiminiz benden bıkacaksubuz. Kiminiz klavuzluk edip düşmanları ve yahudileri benim üstüme getireceksiniz, ucuz pahaya beni onlara satacaksınız!’ dedi. Nitekim Havarilerden Şemun adındaki olan 30 akçe karşılığında Hz.İsa’yı sattı. Onları İsa’nın yanına iletti. İsa’yı sıkı sıkıya tuttular. ‘Mademki peygambersin kendini elimizden kurtar bakalım’ dediler. Kurdukları darağacında asmaya götürdüler. “Babasız Hak Peygamber Hz.İsa için türlü masallar uydurdular. Ya onun bir gece sahabileriyle (Havarileriyle) otururken: ‘Sabah olmadan aranızdan biri bana ihanet edecektir; beni kâfirlere teslim edecek…’ unutuyorlar mı? Bu üstün ve münezzeh Peygambere karşı bile hain çıkabiliyor. (4)
Bunlar Yuda Şemun’dur
Bu sebepten dolayı Yuda’nın ismi Hıristiyanlar tarafından hakaretle anılır. Birisine, fena ve hain kişi diyecek yerde ‘Yuda’ derlerdi. (5) Yuda Şemun Hz.İsa’nın havarileri ile toplantı yerini Yahudilere haber veren kişi Hırıstiyanlarca da kötü anılırlar. Bir kişiye yapılan en büyük hakarettir. İsveç Finlandıya ve Hollanda ve aynı yolda yürüyen ve yürüyeceklerde birer Yuda Şemundur.
Hz.İsa göğe kaldırıldı
Allah Teâla ise Hazreti İsa’yı (a.s) göğe kaldırdı ve onu dünya gailesinden kurtardı. Hak Teâla havari lerin arasından İsa’yı kaybettirdi. İsa’yı göğe çekti. Sonra Sübhanehu ve Teâla, İsa’yı katletmek için toplandıkları zaman onu katına aldığını şöyle buyurdu (Ali İmran:54): ‘(Yahudiler gizli) hileye saptılar, (İsa’yı ansızın öldürmeye adam tayin ettiler). Allah da onların o hilekârlarına (öldürmek isteyeni İsa’ya benzetmek, kendilerine onu öldürtmek, İsa’yı göğe kaldırmak suretiyle) mukabele etti. Allah, bütün hilekârları hakkıyla bilendir.’’Bilakis Allah onu (İsa’yı) kendi nezdine kaldırmıştır. …’ (Nisa:158)(6)
Benzeri öldürttürüldü: Hırs ve telaş ile yanılıp o hain Yuda’yı, (Hz. İsa’nın yerini ihbar edeni) tuttular. Onu astılar ve gerçekten İsa’yı astık zannettilerYahudilerin bir ulu kişisi olan İşu’yu yahudilere Hz.İsa şeklinde gösterdi. İşu’yu astılar. İşu yedi gün ve gece asılı kaldı. (Nisa:157):‘… Hâlbuki onu ne öldürdü ler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi’) Allahu Teâla; Nuh’u tufandan, İbrahim’i ateşten, Musa’yı Firavundan, Muhammed Mustafa’yı müşriklerin tuzağından koruyup kurtardığı gibi İsa’yı da, onu öldürmek isteyen Yahudilerin elinden kurtarmış, Hz.İsa’ya ihanet ederek bulunduğu yeri askerlere gösteren kişiyi İsa’ya benzeterek öldürtmüştür. (7)
“Allah, peygamberi İsa’yı Yahudilerden korumuş, öldürmelerine mani olmuştur; bu kesindir.Onu kendi katına kaldırmış bulunduğu da şüphesizdir. Ancak bunun şekli ve zamanı üzerinde farklı açıklamalar ve anlayışlar vardır. Çoğunluğa göre Allah onu, kudretiyle manevi semalardaki hususi mevkiine kaldırmıştır.Kıyametten önce tekrar dünyaya gönderecektir, o zaman bütün ehli kitap onun peygamber olduğuna inanacak batıl inançlarından kurtulacaklardır.Hz.İsa dünyada kaldığı müddetçe Kur’ân ile hükmedecek, haç, domuz vb. ile ilgili batıl uygulama lara son verecektir.Bir başka anlayışa göre Allah onu Yahudiler den korumuş, eceli gelince onu vefat ettirmiş ve ruhunu semadaki yerine kaldırmıştır. Kıyametten önce gelecek olan da onun ruhudur..ehli kitaptan olanlar, ölümlerinden önce gerçeği öğrenip inanacaklar, fakat bunun faydası olmayacaktır. Bu anlayış üçüncü sürenin 54-56.ayetlerine dayandırılmıştır.”(H.Karaman, heyet, meal:102)
“Ölmeyip İsa göğe bulduğu yol
Ümmetinden olmak için idi ol” (S.Çelebi:62)
Romalılar yahudileri sürdüler:Hazreti İsa, göğe çekildikten kırk sene sonra Romalılar Kudüs’ü işgal ettiler, Beytül Makdisi (Mescidi Aksayı-Kudüs Camisini) yıktılar, Kudusü Şerifi yağma ve harap ettiler. Yahudi kitaplarının tamamını yaktılar, Kudüs şehrini Yahudilerden hali (boş) bıraktılar. Yahudilerin kimini öldürdüler ve kimini esir ettiler. Yahudiler tarumar oldu. Ondan sonra bir yerde toplanıp da bir cemiyet teşkil edemediler. Her yerde hor ve hakir oldular zillet ve meskenette kaldılar. Hz.İsa havarileri yerine halife bıraktı. Halkı Hak Teâla’ya davet eylediler. ‘Artık din İsa dinidir’ dediler. ‘Musa şeriatının hükmü tamam oldu!’ dediler. Yahudiler bunlara işkence yaptılar. Bunların haberi Rum (Bizans) hüküm darının kulağına erişti. Askeriyle Beyti Makdisi bastı. O yahudilerden birçoğunu kırdı. O havari leri onların ellerinden aldı. Kendisi de İsa’ya iman getirdi.“Ezeli ve ebedi nasipleri bu… İhanet ve sonra zillet… Birini edecek ve öbürünü görecekler.(8)
Hz.İsa’nın babasızlığına inanmadılar: Hazreti Musa’nın vefatından Hazreti İsa’nın veladetine (doğu muna) kadar (bin yedi yüz on altı) sene geçmişti. Ne garip şeydir ki Yahudiler, Hz.Âdem’in anasız ve babasız olarak yaratıldığına inanıyorlar iken Hz.İsa’nın yalnız babasız olarak yaratıldığına inanmadı lar.Muhakkak ki İsa’nın hali de (yani babasız dünyaya gelişi de) Allah indinde, Âdem’in hali gibidir. (Allah) onu (Âdem’i) topraktan yarattı sonra ona ‘Ol’ dedi, o da (can gelip) oluverdi.’(Ali İmran:59)‘Öyle ise onda münakaşa etme’ ‘Eğer derlerse ki: ‘İsa erkek olmaksızın yaratılmıştır’, Âdem’i de topraktan işte o kudretle kadın ve erkek olmaksızın yaratmışımdır. O da İsa’nın olduğu gibi bir et, bir kan, tüy ve deri oldu. Baba olmaksızın İsa’nın yaratılışı bundan daha acayib değildir.’(Ali İmran:60).Hz.Adem’i topraktan, anasız ve babasız yaratan Allah, İsa’yı da babasız yaratmıştır’ (Ali İmran:59.)Ayet, Allah’ın kudretinin sonsuzluğu yanında, Hz.Meryem’in de iffetli olduğunun bir ifadesidir. (9)
İsa’ya da ona iman edene de iman etmediler: İleriki zamanlarda görüleceği gibi Resulullah’a (s.a.v) gelerek; “Yahudiler İsa’nın nübüvvetini inkâr ettiler. Onlardan bir topluluk Resulullah’a (s.a.v) geldiler: Ve ona resullerden kime iman edileceğinden sordular. Resulullah’da dedi ki: ‘Biz Allah’a bize indirilene (Kur’an-ı Kerim’e), İbrahim’e, İsmail’le, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına (esbata) indirilenlere, Musa’ya, İsa’ya verilenlere ve (bütün) peygamberlere Rableri katından verilen (Kitab ve ayetler) e iman ettik. Onlardan hiç birini (kimine inanmak, kimini inkâr etmek suretiyle) diğerlerinden ayırd etmeyiz. Biz (Allah’a) teslim olmuş Müslümanlarız’ İsa b.Meryem’i zikr ettiği zaman, Yahudiler onun peygamberliğini inkâr ettiler ve dediler ki: ‘Biz İsa b.Meryem’e iman etmeyiz, ona iman edene de iman etmeyiz.’ Bunun üzerine Allah Teâla onların hakkında şu ayeti indirdi: ‘De ki; Ey ehli kitab, sizin bizden hoşlanmayışınız (ın sebebi) Allah’a (inandığımızdan) ve bize daha evvel indirilenlere iman ettiğimizden sizin birçoğunuzun da fasık kimseler olduğunuzdan başka (bir şey) değildir.’ (10)
Dinimiz İslamda Amentü
‘Ben Allah’a, Allah’ın meleklerine, Allah’ın kitaplarına, Allah’ın peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, iyilik ve kötülüğün Allah’ın yaratmasıyla olduğuna, inandım. Öldükten sonra dirilmek haktır. Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki Muhammed (sas) O’nun kulu ve resulüdür. Biz amentü gereği bütün peygamberlere ve onlara inen suhuf ve kitaplara olduğu gibi Musa’ya ve O’na inen Tevrata, İsa’ya ve O’na inen İncile inanırız ve kabul ederiz. Yahudiler Musa ve Tevrattan başkasını yani İsa’yı ve İncili, Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v) ve Kur’anı Kerimi kabul etmezler. Yahudiler İsa ve İncile inanmazlar. Hırıstitanlar da Tevrata ve Musa’ya inanmazlar. Ama birbirlerinin kitaplarını ne Tevratı yakarlar ne İncili yakarlar. Ancak Kur’anı Kerimi yakarlar. Farkımız budur işte.
Havariler İsa’nın dinini tebliğ etmek için etrafa dağıldılar: Ondan sonra, Havariler Hz.İsa’nın (a.s) vasiyeti üzere etrafa dağıldılar ve dini İseviyeyi halka tebliğ ile meşgul oldular.Bu 12 havariden beşi yüz çevirmişti. Böylece 7 kişi kalan kendilerini gizleyen havarilerden; Batris ve Yunus Anadoluya, Sersayi Babil, Irak ve Maşrık’a gittiler. Yakub Beyti Makdis’de Hz.Yahya’nın yanında kaldı. Kaylos Frenk illerine, Yahşi Tarsus’a ki o zamanlarda mağara ehli denilen sahabiler Tarsus’ta idiler. Belya ise Hicaz bölgesine yollandı. (11)
İncil’in de Tevraht’ın da aslı bozuldu: “Sonradan İncili şerif diye birçok kitaplar yayıldı. Bazıları Havarilere, bazıları da havarilerin şakirtlerine (öğrencilerine) isnad edildi. Lakin bu kitaplar birbirilerine benzemiyordu. Rüesayi Nasara (Hıristiyanların ileri gelenleri) gördüler ki: bunlar birbirlerine uymuyor. Tamamını gözden geçirdiler ve içlerinden dört nüshasını diğerlerine göre sıhhate yakın gördüler. İşte Hıristiyanların İncili Şerif diye kabul ettikleri bu dört nüshadır. Bunlar dahi birbirlerine tam uymamak tadır. Ancak; ‘asıl İncili Şerif’ ele geçmemiştir.Tevrat hakkında benzer bir durum (Maide: 13)Ayetiyle açıklanmaktadır. Ayetin mealinden sonraki not açıklaması şöyledir: “Tevrat yalnızca bir nüsha idi. Kimsenin ezberinde de tamamı mevcud değildi. İsrailoğulları Babilliler’e esir düşünce Tevrat nüshası kayboldu. Yıllarca sonra İsrailoğulları esaretten kurtulunca hatırda kalan bazı bölümler yeniden yazıldı. Bu gün elde bulunan Tevrat’ta da bu eksik bölümler ile kısmen Hz.Musa’nın hayatı yazılıdır. (11)
Havariler Üç yüz sene gizli ibadet yaptılar
Bunlar (Havariler) İsa’nın vasiyeti üzere etrafa dağılıp İsa’nın dinini tebliğ etmişler ise de, o vakit dünya küfür ve şirk ile dolu idi. İsa’nın dini alenen icra edilmeyip üçyüz seneden ziyade (fazla) mektum (gizli) tutuldu. İseviler, yeraltlarında ve mağara ve mahzen gibi yerlerde gizlice ibadet ederlerdi. Duyulup tutulanlar, yakalananlar büyük eza ve cefa gördüler.Üçyüz sene sonra alenileştiler: Nihayet Roma İmparatoru Kostantin İsa’dan üç yüz on sene sonra Hıristiyanlığın aleniliğine izin verdi. Kendisi de İsevi dinine girdi. Eskiden Roma olan başkenti terk ederek Kostantiniyye yi başkent yaptı ve oraya taşıdı. Ondan sonra Hazreti İsa Aleyhisselama iman edenler çoğaldı. İsa’nın dini her tarafa yayıldı ve İsevi olanlara ‘Nasara’ yani ‘Hıristiyan’ denildi. Katolik ve Ortodoks diye iki mesheb oluştu: Lakin vaktiyle ahkâmı iseviyyenin özellikleri muhafaza edilemediğinden, iş piskoposların ellerine kaldı ve bir takım kötü niyetlerden dolayı ayrılıklar çoğaldı. Ve Roma devleti ikiye bölündü. Biri Roma, diğeri İstanbul başkent olmak üzere iki İmparatorluk oldu. Bu yeni ve eski başkentler birbirini kıskandı. Mezhepce de ikiye bölündüler. Batı Romalılar Katolik, Doğu Romalılar Ortodoks mezheplerini oluşturdular. Zaman içerisinde bozuldular, kiliseler müşriklerin mabedine benzetildi. İsa’nın ahkâmının dışına çıktılar. Sair milletler ise küfür ve şirk üzere idiler. Hayli zaman Peygamber gelmedi. Bir uzun zaman fetret oldu. Bütün dünya dalalette (sapkınlıkta) kaldı. (12)
Bir peygamber geleceğinde hemfikirdiler:Yahudiler kendilerinden gelmesini umdular. Varaka ve o bölgede yaşayanHıristiyanlara göre Arap olacaktı. (E.Siraceddin:21) Ancak Peygamber Araptan gelince tabi olmadılar.
Deprem (Zelzele) de hayatını kaybedenlere Yüce Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, kalanlara acil mekân diliyorum. Millert olarak acımızı paylaşıyorum. Dayanmak zor. Şairin dediği gibi; ‘Taş olsaydım erirdim. Toprak idim dayandım’ Bu ayrı bir yazı konusu nasip olursa.
Selam ve dua ile…
Kaynaklar:
1-2-3-(A.Cevdet Paşa:1/43)-(Taberi:2/349-352)
4-5-(A.Cevdet Paşa:1/44)- (Taberi:2/342-343)- (N.Fazıl:223)
6-(A.Cevdet Paşa:1/44) (Taberi:2/343-347) (İbn İshak, İbn Hişam:2/306) (H.Karaman, heyet, meal:102)
7- (A.Cevdet Paşa:1/44) (Taberi:2/343-344-347) (H.Karaman, heyet, meal:102)-(Taberi:2/344)(H.Karaman, heyet, meal:102)
8-(A.Cevdet Paşa:44)(Taberi:2/346-357) (N.Fazıl:313)
9-(A.Cevdet Paşa:1/42-44)-(İbn İshak İbn Hişam:2/307)
10-(İbn İshak, İbn Hişam:2/278-279)
11-(A.Cevdet Paşa:1/44) -(Taberi:2/345-346-349) (A.Cevdet Paşa:1/45) (H.Karam an, Heyet, Meal:108)
12- (A.Cevdet Paşa:1/45-46)
Yorum Yazın