15 Temmuz GECESİ; hainlere ve efendilerine karşı, bir bedende tek yürek olup, istiklal ve istikbalimize, devletimize, cumhuriyete ve demokrasiye, sahip çıkıp, rahmet ve özlemle andığım Muhsin Başkan’ın;
“Ben Türk'üm Türk esir olmaz
Ben Türk'üm Türk bayraksız olmaz
Ben Türk'üm Türk devletsiz olmaz
Ben Türk'üm Türk ezansız olmaz
Ben Türk'üm Türk hürriyetsiz olmaz”
dediği gibi diyerek, Türk milletine asla diz çöktürtülemeyeceğini bütün aleme gösteren Büyük Türk Miletinin “15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü” nü en kalbi duygularla tebrik ediyor, şehidlerimizi saygı, rahmet ve şükranla, gazilerimizi sağlık ve afiyet dilekleri ve hürmetle anıyorum.
Büyük Türk milletinin istiklal ve istikbalinin teminatı olan Türk-İslam mefkûresi; yedi düvele rağmen Anadolu’yu milletimize vatan kılmanın ruhu olmuş, bu ruh, Çanakkale, Sakarya ve Dumlupınar’ı geçilmez yapmış ve bütün dünyaya bu toprakların ilelebet bizim vatanımız olacağını tarihte defaatle gösterip,15 Temmuz gecesi de tekrar altını şehid kanları ile çizmiştir.
Bu ülkünün siyasi izdüşümü olan, “Cumhur İttifakı” ile devam eden ‘siyasi istikrarında’ vesilesiyle Türkiye artık sadece bölgesinde değil, tüm dünyada düşman çatlatan, oyunları bozan ve oyun kuran küresel bir güçtür.
Milletimiz, ülke içindeki yerli ve milli mutabakatların daim olmasını desteklerken, devletimiz de, istiklal ve istikbalimiz ile ilgili her türlü küresel emperyal kuşatmaya, bölücü, ırkçı ve dini görünümlü terör örgütleri ile onların ipini ellerinde tutanlara karşı ‘Yavuz’!..Dil, din, ırk ayrımı gözetmeden de bütün mağdur ve mazlumlara karşıda ‘Yunus’ olmaktadır.
İçi alev alev İslam, dışı pırıl pırıl Türk, içi dışına hâkim, dışı içine köle bir nesle maya olmak ülküsünü gaye edinmiş, yaratılmışı, yaratandan ötürü seven ve “Türk eriyiz, silsilemiz kahraman, Müslümanız Hakk'a tapan Müslüman!” diyen, Büyük Türk Milleti, Güçlü Devleti ile dün olduğu gibi bugün de dostuna güven, düşmanına korku vermektedir.
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat benzeri hayallerin peşinde olan ‘Kuklacılar’ ve ‘Kuklalar’ eğer halen var ise, hemen hatırlatalım ki, karşılaşacakları gerçek,15 Temmuz da milletçe indirdiğimiz darbenin kat be kat fazlası olacaktır.
Bu kahraman millet, artık rahmetli Menderes’in ardından yaptığı gibi ne sadece ağlar, ne de, rahmetli Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş ve Özal’a yapılanları, kendisinin seçmiş ve yönetim yetkisi vermiş olduklarına yapılmasına izin verir.
İradesini sandık marifeti ile teslim ettiğinin, tankla alaşağı edilmesine,15 Temmuz’da canını ortaya koyarak müsaade etmediği gibi, yine canını ortaya koyar ve asla müsaade etmez.
Cumhurbaşkanımızın;
“Türkiye, eski Türkiye değil. Milletiyle, altyapısıyla, siyasetiyle, ordusuyla, bölgesel ve küresel dengelerdeki stratejik konumuyla artık bambaşka bir devlet var. Türkiye Yüzyılı’na kilitlenmiş bu ülkenin önünü kesmek, ayaklarına pranga vurmak, diz çöktürmek, istikamet belirlemek öyle kolay değil.” sözlerine muhatap olan herkes bilsin ki, bu gün artık her alanda kazanan Türkiye’nin dostluğunu tercih edecek devlet aklına sahip olan her ülke ve her millet kesin kazanır!.
15 Temmuz şanlı direnişi dosta da düşmana da bir kez daha göstermiştir ki!..Türkiye Türkiye’den, milleti de milletinden büyüktür!..
Yorum Yazın