Dünyanın en değerli markası olan Google’ın 109 milyar dolarlık marka değerine karşılık, Türkiye’nin en büyük 100 markasının değeri 28 milyar dolar.
Bu araştırmaya dair sözler Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran’a ait. Yine Baran’ın ifadelerinden yola çıkarak ne yazık ki Türkiye tüketen bir ülke haline geldi.
Son 10 yılda cep telefonuna verdiğimiz para 21 milyar dolarlarla ifade ediliyor. Bu rakam Bir nükleer enerji santralı yapmaya eşit.
Türkiye’nin yerli ve milli bir cep telefonu üreten markası olsaydı, 21 milyar dolar Türkiye’de kalacak belki de bir o kadarda ihracat yaparak iki nükleer enerji santralı inşaat edecek ekonomik güce sahip olacaktık.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerine basarak yerli ve milli üretim diye boşa demiyor.
Yıllardır dillendirdiği, protokolü henüz geçtiğimiz ay içerisinde imzalanan Yerli otomobil projesi işte bu nedenle oldukça önemli.
Yıllık 800 bin otomobil satışının yapıldığı Türkiye’de küresel sermayeye giden parayı cep telefonuna giden 10 yılda 21 milyar dolar ile karşılaştıracak olursak varın gerisini siz düşünün.
2019 yılında portatifi üretilecek yerli otomobilin yanında Türkiye her yönüyle yerli ve millileşmeye gitmelidir. AR-GE faaliyetlerine daha çok para ayrılmalı, en iyisini ve yerlisini yapabilmek için akıl zeka ve fikir güç birliği yapılmalıdır.
ATO Reklam Marka ve Pazar Geliştirme Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Zafer Hacıosmanoğlu’nun ilginç bir araştırmasını da bu satırlarda sizlerle paylaşmak istiyorum. “Türkiye, 1 kilo Mercedes CLA 200 almak için, kilosu en fazla 5 liradan 30 tonluk bir kamyon dolusu domates ihraç ediyor. Bir kilo robot almak için, bir TIR dolusu hububat satıyoruz” Bu rakamlar gösteriyor ki, Türkiye teknoloji ihraç etmek ve bilgi ekonomisine atlamak zorunda.
ABD’de de PARALEL DEVLET VAR
Geçtiğimiz ay içerisinde ABD Başkanı Trump Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Ön plana çıkan konu YPG’ye ABD’nin bir daha silah vermeyeceği sözü oldu. Ertesi gün Pentagon’dan yapılan “YPG ile işbirliğimiz sürecek” açıklaması Amerika Birleşik Devletlerinde Trump’ın bir hükmünün olmadığı anlamına geliyordu. Birkez daha görüldü ki, ABD’nin başında kim olursa olsun, nasıl bir karar alınırsa alınsın, ABD paralel bir devlet tarafından yönetiliyor.
ERDOĞAN TEMPOSUYLA HAYRAN BIRAKIYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan müthiş bir enerji ile yoğun mesai yürütüyor. Öğle saatlerinde İstanbul’da, akşam Rusya’da, sabah Ankara’da. Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile Soçi’ye yaptığı bir günlük seyahat öncesi öğle saatlerinde İstanbul’da bir zirvede hitap ederken gördüğümüz Erdoğan, Akşamın da ekranlara Soçi’den gelebiliyor. Sabah gözümüzü açtığımızda bakıyorsunuz Ankara’da başka bir gruba sesleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu temposu her kesimde hayranlıkla izleniyor.
ANKARA’DA BİRŞEYLER OLUYOR
Melih Gökçekten boşalan Ankara Büyükşehir belediye başkanlığına seçilen Mustafa Tuna şu günlerde yakın takip ediliyor. Melih Gökçek döneminde tartışmalara konu olan ne varsa adeta silip süpüren Başkan Tuna’nın önümüzde ki günlerde daha ne gibi radikal kararlarla Ankaralıların karşısına çıkacağı ise merak konusu olmaya başladı şimdiden…
Yorum Yazın