‘Yahudi, tıkayandır Allah’a giden yolu!’ (N.Fazıl)
Haşim: “Efendimizin dedesinin (Abdülmuttalibin) babası olan Haşim b.Abdimenaf Miladi 472 de Mekke’de doğdu. Miladi 497 de Gazze/Filistin de 25 yaşında vefat etti. Gazze’ye defnedildi. Sahabeden Abdullah b.Zibara Haşim hakkındaki şiirinde şöyle der:
‘Ey kervanlarıyla beldeler dolaşan adam!
Abdümenaf evladının yurdunda konaklasan ya!
…
Varlıklı kimse yokken mal ve sevet sahibi olanlardır
Misafirlerine: ‘Buyurun soframıza!’ diyenler onlardır
Zenginlerini fakirleriyle kaynaştıranlar
Sonunda fakirleri varlık sahibi kılan onlardır’”(M.Emin Yıldırım, albüm:30)
Taşlar-ağaçlar ve garkad ağacı
Birinci yazımızda Yahudilerin Medine’den çıkarılışı tarihi seyrinde anlatılmıştı. Evveliyatına bakıldığında YahudilerRomalıların işgalinden sonra Kudüs’ten Medine’ye gelmişlerdi. Romalılar Kudüs’ü işgal edip yakıp yıkmış ve taş üstünde taş bırakmayarak Yahudileri kılıçtan geçirmişlerdi. Yahudilerin Medine’ye yerleşmeleri bu olaydan sonradır. Efendimize ihanet edip yapılan anlaşmaları bozdukları için Medine’den de sürülmüşlerdi. Sonrasında akılda kalan Yahudiler Hitler tarafından cezalandırılmış ve dört buçuk milyon Yahudi’yi öldürmüşlerdi. Reisin bizim borcumuz yok Almanların borcu var dedikleri HOLOKOST diye adlandırdıkları olay da budur.
Yahudiler kendi peygamberleri Hz. Musa’dan gayrısını tanımazlar. Musa’dan sonra gelen Hz.İsayı ve ondan sonra gelen Hz. Muhammed’i (s.a.v) de tanımazlar. Dolayısıyla İsa Peygamberi öldürmeye çalışmışlar ve İncili kabul etmemişlerdir. Son peygamber kendilerinden gelmeyince de Hz. Muhammed Aleyhiselamı ve Kur’an’ı da tanımamışlardır. İNCİL kendinden önce gelen TEVRATI hükümsüz hale getirmiş, KUR’AN ise her ikisini de hükümsüzleştirmiştir. Tevrat’ı da aslından saptırarak kendilerince hüküm ihdas etmişlerdir. İşte ARZ-I MEV’UD dedikleride kendilerinin uydurdukları ve Tevrat’a ekledikleri bir deyimdir.
Arz-ı Mev’ud
Vadedilmiş topraklar. Nil’den Fırat’a kadar olan yerler. Buraya hakim olmak içinde kendilerince bir takvim koymuşlar. O takvim de yaklaştığından, bu uydurma kendilerinin de inandığı yalanı gerçekleştirmek için kuruluşundan beri çete devleti olan İsrail katliam yapmaktadır. Bunun en sonuncusu ise Gazze’li ve Filistinli Müslümanlara karşı uyguladıkları soy kırımıdır. Bunların ve destekçilerinin de sonları geldi gibime geliyor. Bu mitoloji putu kendilerinin de sonlarını getirmekte olduğunun farkında değiller.
Bu Arz-Mev’ud inancı yanlıştır. Vahyin böyle bir vaadi yoktur. Aksine lanetlenmiş bir kavim olduğu vahiyle belirtil mektedir. Vahyin yanlış olması mümkün değildir ve kati hükümdür. Kendilerini İnandırdıkları yalan mitolojiye ulaşmaları için başta Türkiye olmak üzere birçok devletlerin sınırlarını değiştirmeleri lazım. Bu da mümkün değildir. Garip olanı başta ABD ve AB ülkelerini de buna inandırmış gözükmeleridir. İsrail yok olacaktır. Bu gün mü yarın mı bilemem. ABD ve AB ülkeleri de ciddi zarar göreceklerdir. Zaman gösterecektir. Bunun dayanağı nedir denilebilir.
1.Lanetli toplum oldukları vahiyle belirtilmiş olması. (Maide:78)
İbn Abbas: ’Yahudiler bütün dillerde lanetlenmişlerdir.
Tevrat’ta, Zebur’da, İncil’de ve Kuranda.
2.Arz-ı Mev’ud safsatasının uydurma olması
3.Taşların ve ağaçların arkalarındaki Yahudileri ihbar edeceği gerçeği
Üçüncü maddeyi biraz irdeleyelim
Dünya Müslümanları çoğunlukla ve dünya halkı kısmen Gazzelilerin arkasındadır. Buna karşılık Başta Ortadoğu Arap Devletlerinin başındaki yöneticilerin ise karşısında olmaları. Bunu daha açıklayıcı bir karikatür gördüm. İçlerinden biri Arap liderlerinin önünde imam mevkiindeki zata soruyor ‘İsrail’le ne zaman savaşacağız?’ sorusuna ‘Müslüman olduk larında’ cevabı çok şeyi açıklamaktadır.
Ömer ibn Hazmza, Abdullah b.Ömer, Ebu Hureyre den naklen bildirildiğine göre ahir zaman Peygamberi buyuruyor: “Sizler Yahudilerle muhakkak savaşacaksınız! Harp o kadar şiddetli olacaktır ki, hatta: Taş: ‘Ey Müslüman! Şu arkandaki bir Yahudi dir! Gelde onu öldür!’ diyecektir.” (Müslim fiten 80) “Yahudiler sizinle savaşacaktır! Fakat neticede siz onlara musallat kılınacaksınız! Öldürme o kadar şiddetli olacak ki, bir kaya parçası: ‘Ey Müslüman! Şu arkamda duran kişi bir Yahudi dir. Onu öldür!’ diye haber verecektir. (Müslim fiten 81) “Müslümanlarla Yahudiler harp etmedikçe kıyamet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (galip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi taşın ve ağacın arkasında saklanacakta, taş veya ağaç; ‘Ey Müslüman, ey Allah’ın kulu, şu arkamdaki Yahudi’dir, gel de onu öldür!’ diyecektir. Sadece garkad ağacı haber vermeyecek, çünkü bu ağaç, onların ağacıdır.” (Ennihaye, İbn Mace, Müslim). Garkad Yahudi ağacının Latince ismi ‘PALIURUS SPINA CHRISTI’ dir. Yıllar önce gazeteciler İsrail’in o günkü başbakanı Şimon Perez’e ‘Kur’an-ı Kerim, sizin devletinizin yıkılacağından haber veriyor’ diye hatırlattıklarında Perez: ‘Kur’an’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin o zaman düşünürüz’ demişti. Hadislerde Müslümanların Yahudilerle savaşacakları açık bir dil ile bildirilmiştir. Bu savaşta Müslümanların saldır gan taraf olmayacağını da hadislerin metninden anlamak mümkündür. Müslümanlar davalarında haklı buluna caklardır. Bundan dolayı Müslümanlar; Müslüman olsun gayri müslim olsun dünya kamuoyunu arkalarına alacaklardır. Hadislerde taş ve ağacın konuşması, insanlığın ortak vicdanına, yani dünya halklarının ortak sesine teşbihtir. Nitekim günümüzde Reis’in gayretiyle Birleşmiş milletlerde 120 ülke ateş kesilsin, 45 ülke ortada, 5 ülkede aleyhte oy kullanmıştır. Demek, dünya kamuoyu Yahudileri tasvip etmeyecektir. Ancak Yahudileri saldırganlık larında tasvip eden, onlara destek veren, onları koruyan ve kollayan ve onlar adına savaşan bir kavim olacaktır. ABD ve AB ülkeleri. Bu kavim geleceği çok net gören Peygamber Efendimiz tarafından GARKAD ağacı olarak tasvir ve teşbih edilmiştir. Şunu da eklemeliyim ki Cumhurbaşkanlığı seçimindeki BİDON ‘un Türkiye’deki dostları da bu kategoride değerlendiril meli mi?
Liderin önemi
Gazze de Müslümanların; erkek, kadın, çocuk demeden soykırımı yapılmasına dehşet derecede üzülüyoruz. Elimizden bir şey gelmiyor. Buğuz ve lanetten başka. Birazda toplanan yardımlara üç beş kuruş katkıdan başka. Herkesinde en az aynı derecede üzüldüğüne inanıyorum.
Arap devletlerinin sessiz kaldığına üzülüyorum
Müslüman devletlerin yeterince tepki veremediğine üzülüyorum
Diğer devletlerinde ha keza yetersizliğine üzülüyorum
Türki Devletlerinde elleri kolları sanki bağlı
Hepimizin üzerinde bir korku, Amerika’ya güç yetmez korkusu
Bu bizim beynimize adeta gergef gibi işlenmiş durumda
Herkes bir şey yapmaya çalışıyor/Bir şey yapılsın istiyor
Ama kim yapsın/Kim yapacak etrafa bakınıyor
Umduğu şeyi de söyleyemiyor, fert planında bir kuvvet oluşturmak da olmuyor
Ferdi olarak organize olmakta mümkün olamıyor
Ancak dünyada halklar telin mitingi yapmak ve yürüyüşten öte geçemiyor
Şükür ki bu yolla dünya liderleri değil de halkları Gazze den yana tavır almaya ikna edilmiş durumda
Hep birbirimize bakıp ne yapalım ne yapılsın derken müspet menfi iki olgu doğuyor kalbimizde
Reis bir şeyler yapsa veya yapması veyahut yapacağı şeklinde
Müspet düşünenler Reisten Türkiye’yi harbe sokmaları değil de diplomasi yönünde ama ciddi bir şekilde tavır almasını bekliyorlar. Reiste bu konuda yapması gerekeni yapıyor Allah razı olsun. Müslümanlar adına Dünya Lideri olma yolunda veya oldu. Tüm dünya devletlerinin yöneticilerinin yanında halkına da güven ve korkusuzluk enjekte ediyor. Tüm dünya mağdur ve mazlumlarının sesi oluyor. Bu da gösteriyor ki Reisin etrafında güçlerimizi birleştirirsek ferdi gücümüzü kolektif ve organize güç haline getirmiş oluruz. Yoksa hayıflanmadan öte gitmez.
Menfi düşünenler ise yine olaya dar çerçeveden bakıyorlar. Reis bir delilik yapsa da Ülkeyi harbe soksa. Ondan kurtulmayı ülke zayiatına bağlamak istiyorlar. Ayrıca Hadi ya niye İsrail’in üzerine tankıyla topuyla yürümüyor diyenler her iki yönden de Reis’in aleyhine bir Tavır alarak bakıyorlar sanki Gazze olayına. Başkanlık seçiminden daha öfkesi dinmemiş durumdalar herhalde.
Bahçeli
Anadolu’da bir tabir var gerçek dost için derle ki: ‘Gerçek dost iter iter yar başında tutar’ diye. Bahçelinin sürdür düğü siyaset hem gerçek dost siyaseti. He mi de gerçek ülke dostu olduğunu göstermektedir. Bizim eski dostlara da bir çift sözüm var. Dillerine dolayıp duruyorlar. Güya Reis BOP’ un yardımcılığını yapmış. BOP mu MOK mu atın ağzınızdan bu pis şeyi. Ortağınızın veya hepinizin ağabeyiniz Bidon ‘Ben Siyonist’im’ diyor. Hala ondan yardım alamaya devam ediliyor. Aynı şeye eşit iki şey birbirine eşit mi dememi bekliyorsunuz. Aklınızı başınıza alın.
Sebze meyvenin ilk çıkanına turfanda derler Acer ve turfanda ve İmamoğlu’nun halefi mi selefi mi olduğu bilinemeyen firik Başkan’ın ilk demeci Hamas’a ‘terör örgütü’ dedi. Amma değişmişler. Yenilikçiler, değişimciler bunlar mı? Hadep mi Hedep mi onlarla görüşüp yetkili kuruluna bilgi verecekmiş. Katranı kaynatmaynan olur mu şeker. …
Fiyakası bozuldu
İsrail’in fiyakası bozuldu. Hamas İsrail’in fiyakasını bozdu. Kasıla Kasıla yürüyüşünü de bozdu. Niye giremiyor kara harbine eski tabirle süngü harbine. Ancak roket ve bomba atıyor. Savaş uzadıkça aleyhlerine olmaya başlayacak/başladı. İleriki günlerde aracı burnuna tütecek; ‘biri yakamızdan tutsa da zoraki ateş kese razı olsak’ diye. Netenyahu: ‘çekilmek yenilmek demektir’ diyordu. Hem çekileceksin hem de yenileceksin. Size korku ile bakanların korkuları gidecek ve insanların gözünde bir cüce olduğunuz görülecek ve akıbetiniz de kötü olacak bundan sonra. Allah’ın izniyle.
Selam ve dua ile…
Yorum Yazın