30 AĞUSTOS 2019 Tarihinde ABD Başkanı Donald Trump ve Uzay Kuvvetleri Komutanı olarak atadığı General Raymond Beyaz Saray'da düzenlenen toplantıda “United States Space Force” Uzay Kuvvetleri Komutanlığını tanıtmıştı.
ABD Başkanı Trump, Dünya'nın yörüngesinde ABD'nin çıkarlarını hedef alan saldırıları önlemek amacını taşıdığını, ,"Uzay Kuvvet Komutanlığı, ABD'nin uzaydaki rakipleri tarafından gelen saldırıları cesurca caydıracağını ifade etmişti. Komutanlığında, Pentagona’a bağlı 11nci muharip komutanlık olacağını belirtmişti.
ABD 2020 savunma bütçesini 738 Milyar Dolar olarak onayladı. Uzay kuvvetlerine ise 15,4 Milyar dolar talep ediyor. Mart ayında da Uzay Kuvvetlerine ait ilk haberleşme uydusunun gönderildiği haberleri yer aldı.
Ayrıca, 16.05.2017’de de stratejik özelliklere sahip gizliliği olan “X-37 B” atmosfer üzerinde uçan uzay aracını yeniden yörüngeye oturttu. Mürettebatsız uzay mekiği gibi iniş yapabilen X-37 B bir nev i uçan laboratuvar özelliklerine sahip. Rusya, Çin ve İran gibi ülkelerde belirlenen hedeflerle ilgili inceleme ve gözetleme üzerine tasarlanmıştı.
Nihayetinde, Space X’in Nasa tarafından 3 Milyar Dolar fonlanan Crew Dragon adlı uzay mekiği 30 Mayıs 2020’de iki astronotla başarıyla fırlatıldı. Uzay İstasyonuna da kenetlendi.
Böylece NASA, yıllardır uzaya göndereceği her astronot başı Rusya’ya 70 Milyon Dolar ödemekten kurtuldu. Kamuoyunda yazılı ve görsel basında söylendiği gibi, ilk defa bir özel şirket uzaya mekik gönderiyor ve siviller için de uzay turizminin yolu açılıyordu.
Doug Hurley (53) ve Bob Behnken (49) isimli astronotlar daha önce iki defa uzay uçuşu gerçekleştiren tecrübeli astronotlardır.
Sputniknews’in haberine göre; Bu uçuşu bizzat izleyen Donald Trump 1969 yılında Ay'a gönderilen ilk uzay aracının fırlatıldığı Kennedy Uzay Merkezi'nde yaptığı açıklamada, "Tüm dünyanın gıptayla baktığı bir şeyi yarattık. Yakında da Mars’a iniş yapacağız ve tarihte hayal edilebilecek en şahane silahları yaratmış olacağız. Tasarımlarını çoktan gördüm ve ben bile inanamadım” dedi.
Şimdi bu olayların görünen yüzü ; gelelim gösterilmeyen veya göz ardı edilen yönüne….
ABD, Trumpla birlikte resmen evrildi. Başka bir faza geçti. Ortadoğu, Uzakdoğu çok ilgisini çekmiyor. Oralarla Pentagon uğraşıyor. Daha büyük hayalleri var. Üstelik bu hayallerin hiç birisi, insanlığın ve Hiçbir şey ve değer yargıları umurunda değil. Dünyanın hayrına değil. Acımasız ve katı bir ABD hakimiyetini kastediyor. ABD’de yaşananlar Dünyanın gözü önünde. Kendi halkına acımayan başka milletlerin insanına mı acır.
Yukarıda sıraladığım gelişmelerin dışında Dünyanın etrafına 42.000 uydu yerleştiriyor. Ayın karanlık yüzünde çok daha farklı bir planları olduğu belirtiliyor. 270 Milyar Dolarlık bir projeden bahsediliyor.
Space X’in uzaya gönderdiği Crew Dragon, uzay dolmuşu falan değil. Bu büyük projenin bir parçası. Ruslar bu projede işbirliği istemesine rağmen devre dışı bırakıldılar.
Crew Dragon’un astronotlarının özelliklerine bakarsanız ikisi de çok tecrübeli ve mühendis kökenli seçilmiş kişiler. Deniz kuvvetlerinde görev almış kişiler. Dough Hurley çok üstün yetenekli savaş pilotu. NASA’nın bu projeyi 3 Milyar fonlamasının sebebi boşuna değil.
Onun için Trump şahane silah ve inanamadığı tasarımlardan bahsediyor. Dünya Tarihinin bugünkü vizyonunda maalesef Nicola Tesla’dan yıllar sonra, Donald Trump gibi bir ABD Başkanı ve Elon Musk gibi yıldız savaşları heveslisi iki şahsiyet sahne aldı. Tabii Bill Gates ve Rocfeller Aileleri gibi herkesin bildiği ve sakız gibi çiğnediklerinden bahsetmiyorum.
Bunlar ülkelerde sanal market ve pazarlarda hiçbir fidanın boy vermesine izin vermiyorlar. Hemen ya satın alıyorlar, ya da boynunu koparıyorlar. Nitekim Türkiye de bir çok marka ve sanal satış siteleri el değiştirdi.
ABD merkezli oyun şirketi en son Zynga'nın CEO'su Frank Gibeau, Türk oyun şirketi Peak'i 1,8 milyar dolara satın aldıklarını açıkladı.
ABD böyle de Çin, Rusya, Avrupalı farklı mı ?!...Çin, bir çok limanları ve şirketleri satın alıyor. Gerektiğinde (suçlama doğruysa) Corona gibi salgınlarla insanlığa acımadan tehdit oluşturuyor. Uyduruk mallarla ahlak, kural tanımadan, Dünya ekonomisini vuruyor. Rusya küresel güç oyununda Ortadoğu’da, Libya’da yaptıkları ortada. Savaş gücünü kullanarak kan ve göz yaşı üzerine güç alanı oluşturmaya çalışıyor. Avrupa, medeniyetin ve demokrasinin merkezi görüntüsüne aldırmadan, göçmenlere takındığı aymazlık ve sorumsuzluk gözler önünde…Ölen canlar, perişan olan insanlara karşı kör, sağır ve dilsizler….
DÜNYANIN VE İNSANLIĞIN BAŞI DERTTE…..
Şu günlerde yaşadığımız Corona Pandemisi, Hindistan, Çin ve Rusya’daki çekirge istilaları Dünya üzerinde kimsenin güvende olmadığını ve insanlığın geleceğinde gittikçe zorlaşan bir hayatın olduğunu ortaya koyuyor.
Havadan, karadan biyolojik ve elektronik saldırı ve salgınların haricinde bir de uzaya taşan bu paranoya düzeyinde maceralar, Dünyanın fiziksel varlığını da tehdit etmekte.
Eğer bu yaşananları doğru okumazsak vay halimize. Bu coğrafyada barınmak mümkün değil. Öyle hamasetle, pazu gücüyle, tutunmak mümkün değil.
Tez elden günlük oyalanmaları bir kenara bırakıp; uzay, havacılık sektörü, yapay zeka, yazılım, bilişim, elektronik ve mekatronik alanlarda yatırımlara girmek, bu alanlarda yetişmiş insan sayısını artırarak güç sahibi olmak gerekir.
Selçuk Bayraktar’ın şu anda öncülüğünü yaptığı havacılık atılımı sonunda İHA ve SİHA’ların kazandırdığı prestij son derece önemli. Bunun, Devlet desteğiyle diğer özel sektör ve girişimcilerle daha da ileriye götürülmesi gerekir. Havacılık sektörünün, uzay boyutuna taşınması gerekiyor. Bu vizyonun oluşabilmesi için Nuri Demirağ’ la başlayan fakat yarım kalan bu vizyonun, gençlerde ve akademik çevrede bu düşüncenin tutku derecesinde yönlendirilmesi gerekir.
Ankara, Kazanda kurulması için başlayan Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi bir an önce tamamlanıp, bu alanda oluşturulacak alt yapı ve teşviklerin firmalara hazır edilmesi gerekmektedir. Buranın bu OSB’yle birlikte OSTİM, İVEDİK gibi sanayi bölgeleriyle entegre edilerek Ortadoğu’nun ve Türki Cumhuriyetlerinin “Silikon Vadisi” gibi konumlandırılmalıdır. Dünya da yeni gelişen meslek dalları ve sektörlerle ilgili uygulamalı nitelikli ara eleman yetiştiren enstitüler devreye alınmalıdır. Gençliği yeni meslek dallarıyla buluşturamayan bir eğitim ekolünü işler hale getirmezsek, internete bağımlı, her şeyi isteyen ama hiçbir şey üretemeyen sanal tüketim köleleri haline dönüşmelerinin önüne geçemeyeceğiz. Dünyaya 1,8 Milyar Dolara oyun sitesi sattığımıza göre bundan daha yüksek ciro beklentisi olan müşteri potansiyeli var demektir. Gençliğe dönüp “hala ne diye oynaştasın, Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın” şiiri hamaset olarak kalır.
Birbirimizle kısır kavgaları siyasiler ve yöneticiler olarak bir kenara bırakarak, geleceğe, bilime, üretime ve nitelikli insan gücü yatırımına odaklanmazsak, bu küresel güçler hepimizi köle haline getirecekler. Hele ki artık insanların karnını doyuracak tarımda bilgiyi ve teknolojiyi kullanamazsak, sağlık alanında da insanımızın sağlığını koruyacak politika ve uygulamaları geliştiremezsek yaşama şansını da bırakmayacaklar.
Vatanın sınırları coğrafyayla sınırlı değil. Milletin ve Memleketin menfaati artık Memleket dahilinde de değil. Kafayı kuma gömüp, “kimseyle hesabım yok, kimsenin de benimle hesabı olmasın” diyemiyorsun. Memleketin ve milletin menfaati artık bilginin, teknolojinin, yetişmiş nitelikli insan gücünün, üretimin, ihracatın hacmine bağlı. Savunmanın sınırlarla çizili, karasal bir olay olmadığı çoktaaan ortaya çıktı. Hava güçlerini de aştı, uzaya taştı.
Sağlıcakla ve esen kalın….
Yorum Yazın