Başladığından itibaren İsrail’in Gazze’deki soy kırımı bizim medyada ilk haber olarak ve bir ciddiyet içerisinde veriliyordu. Ve dünya televizyonları kendi halkına yayın yapıyordu ve halk da o şekilde Türkiye’nin öncülüğünde İsrail’e tepkisini birçok etkinlikle bildiriyordu. Ne olduysa birden bire Türkiye de bazı olaylar çıkarılmaya başlandı ve normal 0larak haber önceliği değişti. Bu olaylardan bazıları Türkiye’de ve dünyada şunlardır;
Türkiye de:
Irak’ın kuzeyinde verdiğimiz şehitlerimiz.
Suudi de oynanması gereken süper kupa
En son Fatih cami olayı.
Dünyada:
Hamasın ikinci adamının şehit edilmesi
Lübnan’a yapılan saldırı
İran’da yüzden fazla kişinin öldürülmesi
İster istemez ülkemizde haber yoğunluğu ve önceliği değişti ve güncel olanlar haberlerde öne çıktı. Yorumlar ve açıkoturumlar da bu istikamete kaydı. Bundan kim memnun bunu yapanlar ve yaptıranlar yani İsrail Yahudi Siyonizm ve onların dünyadaki uzantıları memnun. Irak’ın kuzeyinde verdiğimiz şehitlerimiz PKK tarafından yapıldı. Tabii ki bizde de memnun olanlar siyasi uzantısı demlenenler ve onlarla ebedi ittifak içerisinde olan Hamasa terörüst diyen acer cici başkan ve onların söylediklerini duymayan bizim sağır sultanlar yani dindar muhafazakâr siyasetçilerimiz. Gazze şehitlerimiz ile sayısal kıyaslama yapmak istemiyorum. İsrail kalleşleri Gazze’de 7 Ekimden şu ana kadar yaklaşık 23.000 kişiyi şehit etmişlerdir. PKK kalleşleri ise bu zamana kadar yine yaklaşık 40.000 kişimizi şehit etmişler dir.
Sudi de oynanamayan süper Kupa maçındaki rolü açısından Ali Koç’a bir şey diyeceğimiz yok. Ama özbeöz Karadeniz çocuğu Giresunlu Dursun Özbek’e ne demeli. Bu kadar saflık olur mu? Dikkat ederseniz utandı oyuna geldiğini anladı mahcubiyetini gördü. Ne diyelim herkes ettiğini muhakkak çekecek saflıkla da olsa. Fatih camii olayı henüz üzerinde konu şulacak olgunluğa gelmedi. Gerektiğinde yazarız inşallah.
Mahalli seçimler
Buna mahalli seçimler mi desek. Yerel seçimler mi desek. Belediye seçimleri mi desek herkes söylemlerden kendi tarzını bulsun. Bir curcuna devam edip gidiyor. Buna sebep ise; Eskilerin tabiriyle ‘kendi gitti ahı kaldı yadigâr’ olan ‘Millet ittifakı. Yani altı küsurlu masa.’ Kaldı mı ki derseniz. Derim ki ‘helvadan put yapmaya’ çalışıyorlar. Altılı masadan kalkıp oturması, Meral Hanıma büyük bir ders olmasına rağmen kadın bir türlü eteğini CHP lilerin ellerinden kurtaramıyor. Yine atalar derler ki ‘iyi günde kendine sahip olacaksın, aksi takdirde ipliğini pazara çıkarırlar’. Görülüyor ki İYİ Parti rolünü oynarken kendine sahip çıkamamış. Cambazın ya da kukla oynatıcısının parmaklarını görememiş. Genel Merkez Yönetiminin içine, İl yönetimlerinin, İlçe ve Belde yönetimlerinin içerisine cambazın yani kukla oynatıcısının parmaklarının müdahale ettiğini fark edememişler. İl genel Meclisi ve Belediye Meclisi adaylarının tespitinde yine cambazın müdahelesini görememezlikten gelmişlerdir. Haydan gelen huya gider misali, Seçimlere ayrı gireceğiz’ denilmesinin ardından cambazın parmaklarının getirdiği rüzgârla istifalar serüveni devam etmektededir. Buna karşılık Meral Hanım aday açıklamalarını uzattıkça uzatıyor bu rüzgârın etkisini azaltmaya umutvari zaman faktörünü kullanıyor. Hala Meral Hanımı döndürebilecekleri umudunu taşıyanlar zelzelelerini yavaşlattılar. İyi partinin bu kararında durmaması halinde sicilinin olumsuz yönde daha büyük olacağı şimdiden görülmektedir. Ben Kırıkkale de 33 yıl kaldım siyasette yaptım. Mahalli bir söz vardır Kırıkkale de büyük kabahat işleyenlerin temizlenmesini içeren: ‘Kızılırmak’ta bile temizlenemezsin.’ Hatta bir şarkı sözü de var ‘Bin dereden su getirsen arınamazsın’. İYİ Parti 31 Marttan sonra zelzele ve tufandan nasıl korunacak. Merakımdır. Tabi ki Saadet, Deva, Gelecek lerinde akıbeti meçhul gözüküyor. Otuz bir Mart sonrası onlar içinde hayra alamet değil. Bir de onları irdelemeye çalışalım.
Dindar sağcılar
Necip Fazıl rahmetlinin Çöle inen Nurda Mekke Müslümanları için söylediği bir söz vardır: ‘Bir tane dönek bile çıkmadı.’ Birde: ‘Mekke de müşrik vardı, Medine de münafıklık türedi’.
Sahi CHP neden muhafazakâr sağcı partilere yeterince önem vermemiş gözüküyor. CHP ‘Ağaya Beleş’ cinsinden onar vekil verdiği Saadet, Deva; Gelecek ve Demokrat Partileri gelir vergisi matrahından düştü de onun için mi sessiz bunlara karşı. Onlar nasıl olsa bize alıştılar kabilinden garanti görüp yeterince değer vermiyorlar mı? Bunların herifliklerinin elden gittiğine mi hükmediyorlar. Hiç konuşmuyorlar da. Dikkatimi çekti. Cumhurbaşkan lığı seçimlerinden önceki sırt sıvazlamaları yok gibi. Ak Partiden oy tırtıklamaları ve yerin altını kazmak için köstebek görevi verilmiş olmasın. Sessizlikleri veya sessizleştirilmeleri hayra alamet olmasın sonra. Hoca Nasrettin Rahmetullah’ın oğlu Hoca ne söylerse tersini yaparmış. Üzerlerinde yayma ile suyu geçerken düşmekte olan bir yaymayı (çuvalı) oğlum kaldırda suya düşsün demiş. Oğlu da sözünü tutacak olmuş ‘yıllar yılı babamın sözünün tersini yapıyorum bir de sözünü tutayım demiş çuvalı kaldırmış buğday çuvalı akarsuyun içine düşmüş. Böyle bir şey yapmasınlar ha. Bakıyorum da Hamasa Terörist diyenlerin gölgesinde uyuyorlar. Sözcülerinin hala tek derdi var AK Partiyi yıpratmak. Gözleri dönmüş çesine saldırıyorlar. Akılları başlarına gelsin de Büyük şehirlerde bari ümmetten yana olsunlar. Dileğim odur ki uslansınlar.
Şu CHP nin haline bak
Hala komşu soluğu ile yaşamaya çalışıyorlar. Eskiden ana şebekenin yanından bir oksijen borusu ile HADEP veya HEDEP ten besleniyorlardı. Şimdi Ana şebeke ile doğrudan DEM ile irtibata geçtiler. Yarı gizliden bir hayır görmediler. Başta iyi parti olmak üzere eski ittifaklarının başına gelenlere bak. Dem ile demlenmekten başka çarelerinin kalmadığını gördüler de açık ittifaktan yana karar vermiş gözüküyorlar. Yarı gizli ittifakları Cumhurbaş kanı seçimlerinden sonra diğer ittifaklarını çil cücüğü gibi darmadağın etti. Açık ortaklık ne getirecek bakalım. Hep beraber gözlemleyelim. CHP yüzünden ittifak partilerinin hepsi başsız kaldı. Milletvekili adayı olmamışlardı. Cumhurbaşkanı yardımcılığına inanmışlardı bir kere. Hepsinin eli kuru yerde kaldı. CHP de üç başkanlı hale geldi. İmamoğlu, Özel, Kılıçdaroğlu. Belediye Başkanlıklarının seçiminde ve Mecliste kullanacakları oylarda Hadep/Hedep in Demlenmiş haline bakıyorlar.
Murat Kurum
İstanbul cuk oturdu. Sevimli güler yüzlü halktan biri. Bizim gibi Anadolu’ nun orta gelir düzeyinde muhafazakâr bir aile çocuğu. Yaptığı her görevde başarılı olmuş bir delikanlı. Kazanacak Allah’ın izniyle. Muhalefetin sessizliği ve şaşkınlığı, en belirgin alamettir. İmamoğlu’nun üst perdeden hareketi bu defa daha da pahalıya mal olacak kendisine. O Tayyip beyi taklit ededursun. Birde bakmış ki Murat Kurum İBB başkanlığına oturmuş olacak. O güya Tayyip Beyi muhatap almaya çalışan bir genel siyaset izlemeye çalışıyor. Zaten kendisine İstanbul‘a da uğra diyor halk. Cumhurbaşkanlığında bu tarz tutmadı. İmamoğlu’nun kendisi de CHP nin Genel Başkanlığını istiyor. İstanbul’u kaybetse de ona biçilmiş rol belli.
Turgut Altınok
Ankara da ise Turgut Altınok’un aday gösterilmesi tam bir isabettir. Alternatifsizdi. Bir önce ki seçimde benzer bir aday çıkartılmalıydı. Daha aday açıklanmadan şaşkınlıklar belirgin hale gelmişti muhalefette. Yeni arayışlara girmeleri bunu en belirgin şekilde ifade etmek teydi. Umarım Cumhur ittifakının tabanı önceki seçimdeki hataya düşmezler ve İlçe ve Büyükşehirde oylarını birleştirirler. Bu gidişat gösteriyor ki; belki İzmir hariç/dahil tüm Büyükşehirleri Cumhur ittifakı alabilir. Zaten bundan önceki yerel seçimlerinde Cumhur ittifakı İstanbul ve Ankara’nın ilçelerinde üstünlük sağlamış ve ha keza Büyükşehir Meclisi de her ikisinde Cumhur ittifakının çoğunluğuyla sonuçlanmıştı. Başkanlıkların her ikisi de bir hiç uğruna kaybedilmişti. İmamoğlu kaybederek de olsa CHP nin Genelbaşkanı olmaya bayılmaktadır. Cumhur ittifakı bu dönem de çok sıkı akılcı rasyonel düşünüyorlar. Örneğin Kırşehir de AK parti ve MHP ayrı ayrı aday çıkarınca seçim CHP ye gitmişti. Bu dönemde böyle kritik yerleri dikkatlice inceliyorlar ve aynı hata tekerrür etmeyecektir. Bu şekilde düşünüldüğünde slip süpürecek gibi görünüyorlar inşallah.
Yeniden Refah Partisi
Yeniden Refah Partisine ve Fatih Erbakan’a tavsiyem. Tutturulan bu mayadan heyecan lanıp hataya düşülmemeli. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Reisi desteklemesi yıldızını parlattı. Hayli gönül kazandı. Bu seçimde de anlaşmaları yıldızını daha da parlatacak görüleceği gibi. Partisini bir mahalli seçimde değil yine bir genel seçimde sınamalı. Ha yeterli anlaşma sağlanamadı belki de sağlanacak. O zamanda en azından şu jesti yapmalı. İstanbul ve Ankara’da Büyükşehir Başkan adayı çıkarmamalı ve bunu da deklere etmeli. Bunu canı gönülden söylüyorum. Anlaşarak seçime gitmeleri tabi ki temennimizdir. Suat Kılıç’ın açıklaması İstanbul’u kaybetmemek gerektiği şeklindedir. Bu da uzlaşmanın umudu olur inşallah.
Saadet Deva Gelecek Demokrat
Onlara da tavsiyem; olan oldu, geçen geçti, geride kalan kaldı. Mevlana’nın sözüyle önümüze günümüze bakalım. İlanihaye böyle devam etmez. Her zaman seçimlere girilmeden halkın oyuna başvurulmadan vekil çıkarılamaz. Beleşçilik her zaman olmayabilir. Bir daha CHP bu kıvamda yakalanmayabilir. Zaten CHP bu yorgunluk ve bıkkınlıktan sonra Dem ile hem dem oldu bilindiği gibi. Sizlerinde mayanız icabı CHP nin bu Dem ticaretinden kâr istememeniz gerekir. Teker teker seçime girseniz olmaz. Birleşik girseniz yine olmaz. CHP ile girseniz hiç olmaz. Adam pekmez satarken daldırınca kepçeyi pekmez küpüne fare çıkmış, çocuk sormuş ‘amca bu ney?’ Satıcı ‘Oğul bu palamut armudu kırk küpte bir çıkar’ demiş. Gizlemiş. Bundan sonra böyle bir nasibin çıkması da mümkün değil. Üç beş belediye meclisi veya il genel meclisi üyeliği için yine kendinizi yok sayıp gölgeniz ile kar elde etmeniz mümkün görülmediği gibi yakışıkta almaz. Seçime girmeyerek üstelik bunları yine CHP listelerinden mahcubiyet yaşayarak almanız kişilikleriniz ile hiç bağdaşmaz. Nasıl olsa seçime girmeyecekseniz bunu şöyle deklere etmeniz uygun olur. Partilerimiz daha yeni halkın oyuna talip olacak kadar olgunlaşamadı. Bu dönem kış uykusunda yatarak sessiz kalmanız veya Ak Partiye her yerde veya en az Büyükşehirlerde destekle menizi halka ilan ederek şimdilik göz planından çekilmeniz uygun olur görüşündeyim. Benden söylemesi.
Yorum Yazın