Yani tarih önümüze bir kilit taşı koymuşsa;
Abdülhamid Hanı anlamak yazısından bir alıntı:
Köprünün her iki ayağına onlarca atış yapıyorlar.
ilginç yıkılmıyor köprü. Sadece kıymıklar kopuyor yıkamıyorlar.
Onlarca atış yapıyorlar top bataryasından.
Sonra akılları başlarına geliyor.
Ve tam köprünün ortasına kilit taşına tek atış yapıyorlar.
Ve güm her şey darma duman.
O anı gören turistler o aanda çığlık atıyorlar.
Sanki bi anda biri öldürülmüş gibi.
Gözünüzün önünde işte direnen direnen direnen
ama en sonunda tek mermiyle vurulan bir adam gibi.
Şunu anlıyorum ki tarihte
kemer köprüleri kilit taşı gibi olan adamlar var.
Abdülhamid han öyle anlıyorum ki
ve galiba bunu tarihçiler de teyid ediyorlar
hiç aksine bir şey okumadım.
Herkesin hedefinde olan ve
o düştüğü zaman
bütün köprünün düşeceği
her şeyin çökeceği gibi.
Tabi içerdeki ona muhalif olan grupların bir bölümü
sonradan çok derin pişmanlıklara gark oldular.
Bunu anladılar bunun içerisinde meşhur pek çok zevatta var.
Derim ki Abdülhamid handan bize miras kalan şey nedir?
Bize miras kalan şey kanatimce şu;
eğer kendi yaşadığımız çağda içerde ve dışarıda
bir kişi hedef alınıyorsa bir kişi.
Bütün oklar bir kişinin üzerine doğru yönelmişse
yani tarih yine önümüze bir kilit taşı koymuşsa
bunu muhafaza etmek lazım.
İmam Şafi ye atfedilen bir söz vardır.
Fitne zamanlarında kim doğru yoldadır anlamak için
düşman oklarının kime döndüğüne bakın. Böyle söylenir.
Benim Abdülhamid Handan çıkardığım ders budur:
Kilit taşlarına dikkat etmek lazım.
Günümüzde tarihin önümüze koyduğu ve
Muhafaza etmemiz gereken köprünün kilit taşı Reisdir.
Ben böyle bilirim ve böyle söylerim.
MUHALEFET VE GÜVENLİK SORUNU
Gara olayını da bu yazı çerçevesinde değerlendirmek lazım.
Babam rahmetli derdi ki kendi zamanındaki muhalefet için:
‘Ellerine fırsat geçse ülkeyi veresiye satıp, peşin geri alırlar’ derdi.
Bu gün muhalefet bir güvenlik sorunu haline gelmiş gibi sanki.
‘Gözleri kararmış, başları dönmüş, ne yaptıklarını bilmiyorlar’
Diyemiyorum. Aksine ne yaptıklarının farkındalar gibi mi?
Sürekli köprünün merkez kilit taşını hedefe koyuyorlar.
Kendisine sürekli atış yapıyorlar. Olmadı ailesi hedefe konuluyor.
Şunu anlamaları lazım mı anlıyorlar galiba.
Köprünün kilit taşını düşürmekle ülkeyi düşürdüklerinin farkındalar mı?
Gara olayı tarihi bir olay. Hayallerin yetişemeyeceği bir operasyon.
O bölgeyi ve kayaların içine açılmış yuvaları gördükten sonra
Daha da büyük bir olay olduğunu anlıyoruz.
ABD siz açılmaz ve böyle bir labirent yapılamaz.
Dünyanın korumasındaki bir yere yapılıyor bu hareket.
Gara harekatında tabii ki amaç içerisindeki kaçırılmış kardeşlerimizi kurtarmaktır.
Diğer bir amaçta PKK lı terörüstleri inlerinden çıkarmak ve bertaraf etmektir.
İçimizdeki ve dışımızdaki tüm jurnalciler dostlarına haber verdiler
‘Türk ordusu geliyor kaçın’ diye. Onlar da acımasızca savunmasız
Kardeşlerimizi şehid ettiler.
Bu şehidlerimizin çoğunun aileleri Diyarbakır da nöbet tutuyorlardı.
Bir gün evlatlarına kavuşmak için. Bu gün Devleti ve Başkanını suçlayanlar
Bir gün bu annelerin yanlarına gitmediler. Ana ve yavru muhalefetten hiç kimse.
Ne olurdu gitseydiniz de, dostlarınızı da araya koyarak bu çocuklarımızı kurtarsaydınız?
Bir kez olsun ‘PKK terör örgütüdür’ diyemediğiniz siyasi uzantısi HDP yetkilileriyle görüşseydiniz.
Hiçbir gayretiniz olmadı. Hep onları kayırdınız. FETÖ terör örgütünün kalkışmasına da
‘Danışıklı döğüş’ demediniz mi?
Allah rahmet eylesin. Onlar şehid oldular. Kurtaramadık onları. Kaçarken öldürdüler kaçtılar.
HDP nin oyları gözlerinizi bürüdü. Birkaç oy için gam ve keder bile duymadınız.
PKK ya ve HDP ye hiç suç bulmadınız. Onlara toz kondurmadınız. Bu fatura bir gün
Önünüze konulacaktır. Millet adil Allah adil. Şimdi kendinizi karda görün bakalım….
Bu olaya bir de Müslümanca bakmak gerekirse; bu şehidlerimizin önceden bilinmeyen kaderleridir.
Zira ömür ve ölüm ve yeri değişmez Allah’ın takdiri ne ise öyle olur. Uhud da 70 kişi şehid olmuştu. Münafıklar ‘gitmeselerdi bizim gibi ölmezlerdi’ dediler şehid ailelerine. Allah’ın bu konuda ayeti var. Ölüm ecel ve yeri konusunda: Bu tarihi olaya bir bakalım kaynaklardan:
Müslümanlar arasındaki münafıkların çabaları: Münafıklar bu gün PKK ile savaşı bırakalım diyenler gibi O gün Uhud gününde. “Savaşı bırakalım’ diyenler olduğu gibi, baş münafık Abdullah b.Übeyy b.Selül aracılığıyla Ebu Süfyan’dan eman alınsa diyenler oldu;”(A.Köksal:3-4/541-542)-(Vakıdi:1/329-330)-(M.Hamdi Yazır:2/436)
Gerçek müslümanlar seçildi: “Şehidlerin eş ve çocukları ve yakınları ağladıkça münafıklar, sevinirdi. Yahudiler de şımardı. Kısacası İslam dininin dost ve düşmanı ayrıldı ve gerçekten Müslüman olanlar seçildi.”(A.Cevdet Paşa:1/188)
Bu günkü şehid annelerinin sakinliği gibi Uhud gününde ki şehidlerin ‘Ailelerinden şehid olanlar baha neyle diğerlerine baskı yapmıyorlar ve bir şey olmamış gibi davranıyorlardı.’
Herkes içindekini dışa vurdu:“Yanımızda kalsaydınız öldürülmezdiniz’ dediler. “Uhud savaşı herke sin içindekini dışına vurma günü olmuş; mümini, münafıkı ayırt etmişti. Münafıklar; Müslümanların acısını Müslümanları peygamberden ayırmak için bir fırsat saydılar:
- Münafıklar Müslümanlara: ‘Bize itaat etseydiniz, musibete uğramazdınız!’
- Abdullah b.Übey b.Selül ve onunla birlikte hareket eden münafıklar, şehidlere, yaralılara seviniyorlar: ‘Eğer öldürülenleriniz burada, yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi’ dediler.”(A.Köksal:3-4/582)-(Vakıdi:1/271-365-366)-(E.Siraceddin:209)
Bir nefsin eceli gelmeden ölmesi imkansızdır: “Bunun üzerine (Ali İmran:145) ayeti nazil oldu: ‘Hiçbir kimse yok ki, ölümü Allah’ın iznine bağlı olmasın. Ölüm belli bir süreye göre yazılmıştır.’ Yani, bir nefsin eceli gelmeden ölme si imkansızdır.”(Vakıdi:1/371-372)-(A.Köksal:3-4/587-588)-(M.Hamdi Yazır:2/433)-(İbn İshak,İbn Hişam:3/153-154) “… Şöyle de: Uhud’a çıkmayıp’ (A.Köksal) Eğer evlerinizde kalmış olsaydınız bile, öldürülmesi takdir edilmiş olanlar öldürülüp düşecekleri yere kendiliğinden çıkıp giderlerdi….’ (Ali İmran:154) Allah demek istiyor ki, öldürülecekleri yere gitmemeleri mümkün değildir.”(Vakıdi:1/374)-(İbn İshak,İbn Hişam:160-161) Tarihten ve tarihi olaylardan elbette ibret almamız lazım.
Yorum Yazın