Bir espiri ile başlayalım söze. Fi tarihinde mahalli seçimlerde Keçiörendeydik. Bir baş kan adayın posterini gördüm. Dev gibi bir poster. Bizi ısrarla davet edince bürolarına gittik. Posterin sahibi adayı görünce şaşırdım. Cüce denecek kadar kısa boylu biri. Bastım espiriyi: ‘Siz bu adayı halka göstermeyin. Poster ile idare edin daha fazla oy alır sınız’
O zamanlar ittifak yasası yoktu. MHP ile genel seçimlerde ittifak yaptık. MHP den isti fa ettiler RP ne kaydoldular ve RP listesinden milletvekili adayı oldular. Hatta Refah Parti müfettişi idim ve Ali Fuat Eyüpoğlu Kırıkkale liste başımız oldu. Seçim boyunca beraber çalıştık.
O seçimlerde bir tespitim sonradan doğrulandı. Şöyle ki; ‘Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da Sivas Millet vekili adayımız idi. Kırıkkale de toplantımıza O da katıldı. Diğer tüm adayların afişlerinde örneğin Refah Partisi Kırıkkale Milletvekili adayı falan filan diye yazarken, Onun Otomobilinin üzerindeki afişte ise sadece Sivas Milletvekili adayı yazıyordu. Bu arkadaş göreceksiniz çok yakında MHP den ayrılır ve ayrı bir parti kurar’ demiştim. Nitekim öyle de oldu. Zira ayrı bir baş gibi hareket ediyordu da on dan dolayı öyle düşünmüştüm. Hatta o dönemde kınamıştım ve demiştim ki: ‘Ben olsam RP millet vekili adayı yazardım. Değilse o partiden aday olmazdım’ dedim ve etik bulmamıştım bu halini.
Rahmetli öleli şu kadar zaman geçti. Büyük Birlik Partisi Onun posteri ile idare ediyor. Genel Başkanları bilinmiyor. Bir fikir üretemiyorlar ve gelişemiyorlarda. Zira posterin gölgesinde kalıyorlar. Oysa rahmetli bir çokları gibi tarihe malolmuş durumdadır.
Rahmetli Erbakan Hoca içinde benzer şeyler söylenebilir. Hoca ile 1997 ye kadar fiilen çalıştık. 1972 de Kırıkkale Selametin ilk kurucu gençlikkolu başkanı olarak başla mıştık. İnişli çıkışlı bir süreç yaşadık ama onun zamanında başkalarına yem olma maya çalıştık diyebilirim bir istisnası ile. Sadece İyi mi oldu kötü mü oldu geride kaldı ama CHP ile bir ortak hükümet kurduk yıllar yılı baş kakıcımız oldu. O sene 48 den 24 e düştük. Halk bizi cezalandırdı. Bu töhmetten bir türlü kurtulamadık. Zamanın şartlarında bizim tescile, Onlarında iktidar hasretine ihtiyaçları vardı. Eğer CHP ile hükümet kurmasaydık ilk kalkışımız bize bir seçim sonrası daha güçlenme şansı vere bilirdi. Ama hızımız kesildi. Tekrar toparlanmamız epeyce zaman aldı. Hatta MHP li arkadaşlar bizi çok eleştirdiler. Sağlığında yaşarmışsın sözü gereği onlar da zaman zuhur etti ve aynı Ecevit ile ortak hükümet kurdular. Halk onları da cezalandırdı ve barajın altında bırakarak meclise girmelerini engelledi.
Bir atasözü var: ‘Kör ile yatan şaşı kalkar’ diye. CHP ile ortak olursan aynısı olur. Nite kim oldu da. CHP nin işine yararsan kağnılarının okuna binersen yani seni kullanırlar sa aliyyülalasın. Değilse sövmedik yerini sırtında korlar. Hatırlayalım onları iktidara taşıyınca Ecevit bizi dindarları överek: ‘Tarihi yanılgı’ dedi. Önce beyaz çorap dedik ten sonra da Rahşan galiba MHP için olumlu şeyler söylemişti.
Hatırlayın; Ecevit ile bir ara koalisyon kurulma şansı olmayınca çeneden sakallı kari katirüst Bedri Koraman gibi hatırlıyorum Milliyette koca bir anahtarı elimize vererek ‘…… bunu ne yaparsanız yapın’ mealinde çizim yapmıştı. Sonunda koalisyon olunca da Sadık Kınıkoğluydu galiba ‘….. benzer laflar ederek ve ellerine galiba altı oku vererek bir çizim yapmıştı. Bu kari katürleri birileri bulup bu makalenin altına eklerler se daha iyi olur sanırım.
Rahmetli Hoca’dan sonra Saadet’te poster ile ve hatıralarla idare ediyor. Genel baş kanları posterin gölgesinde kalıyor. Gelilşmiyorlar, fikir geliştiremiyorlar. 2002 yılından beri her seçimde oy kaybederek (2002:% 2.5, 2007:% 2.34, 2011:% 1.3, 2015:% 0.7, 2018:%: 1.3) adeta sıfırlanacaklar gelecek seçimde. Üstelik ‘Milli Görüş’ü, CHP nin Altı okunun dış ambalajı olarak kullanımına izin vererek halka şirin gösterilmesine razı oluyorlar ve kötü ün ve nam sahibi olmaya devam ediliyor.
Bir benzetme yapacak olursak; Ankara metroda rastgelmişinizdir. Gençler ‘rahatsız olan yoksa’ diyerek müzik yapıyorlar sonunda torbayı açıp dolanıyorlar. Millet ne verirse torbaya atıyor hasılatı paylaşıyorlar. Saadet’in durumu buna benziyor mu? Erbakan’ın posteriyle halkın içinde geziyorlar. Milli Gazete’ de reklem yapıyorlar. Yıldönümlerde kutlamna yapıyorlar. Televizyonlarında her gün bir eski dostunu çıkar tarak hatıralarını anlattırıyorlar. Güncel konulara ait hocanın eski konuşmalarından pasajlar veriyorlar yapıyorlar ediyorlar ve metrodaki gençler gibi halkın önüne torbayı açıyorlar doldurdukları krediyi götürüp CHP nin Haral’ına (Büyük un çuvalına) dökü yorlar. Kendileri yine züğürt ağa gibi kalıyor. Oysa metrodaki gençler topladıklarını kendileri kullanıyorlar. Bunlar her halükarda kaybettikleri gibi tarihi değerlerimize karşı CHP ile işbirliği yaparak ün ve namlarını daha da kötüşeştiriyorlar.
Bu duruma Milli Görüşü bilenler ve emeği geçenler çok üzülüyorlar. Geçen büyük seçimde sıfır çekildi. Hiçbir ilden kendi listelerinden milletvekili çıkartamadılar. Sade ce CHP listesinden koydukları iki vekil kendilerine geçti. Konyadan sayelerinde CHP vekil çıkardı. ‘Bu ayıp onlara yeter’ mi demek lazım bilemiyorum.
Rahmetli Hoca’nın hatıralarını pazarlayıp kârını değmezlere yedirenlerin elinden Milli Görüş’ü ve Hoca’yı kurtarmak lazım diye düşünenler hayli çoğalıyor. Bunu kim yapar bilemiyorum. Bu konu Milli görüşçüler tarafından mahkemelik bile olmalı mı? diyen lere rastlanılmakta. Bunu Fatih Erbakan mı yapacak. Nohaw hakkını isteyerek gayri menkulleri aldığı gibi. Babamın ismini kullanmayın mı demeli nasıl olacaksa olmalı. Milli görüş ve Hoca CHP ye kullandırılmamalı diye düşünülmeli. Milli görüşün hakkını muhafaza etmek için mahkeme kararı olsa bile CHP Anayasa mahkemsine sonra sında da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürür mü? Sorusu da akıldan geçmi yor değil.
Hocayı görmek ve ona bağlı olmak onun fikirlerini taşımak onun hedeflerini gerçek leştirmek Milli Görüş bu demek değil midir? Oysa bu hedeflerin hepsini hatta fazlasını REİS gerçekleştirmiş durumdadır. Eğer vefa bir semt değilse Saadetçiler eğer Milli Görüşçü olduklarını ve Hoca’ya bağlılıklarını onun yolunda olduklarını ifade ediyor larsa Tayyip beye katılmaları ve onu desteklemeleri gerekmez mi? bunu yapmazlarsa senin milli görüşçülüğüne anadolu tabiriyle; kuru kurban olayım, takır takır kadan alayım derler. Milli Görüşün kümesinde beslenip CHP nin kümesine yumurtlarsan seni tavuktan bile saymazlar anadoluda.
Matematik Mühendisi bir kıymetli dostumun hikayesiyle bitirelim yazımızı: ‘Genç evliyken kadının kocası ölür bir çocuğu ile dul kalır. Çocuğuna analık babalık yapar büyütür. Tam eli iş tutacağı ve işine yarayacağı zaman Cendermeler gelir askere götürür. Kadın arkasından ağıt yakar: ‘Ben büyüttüm cendermeler gönendi’ yani ‘cen dermelerin işine yaradı’ diyerek.
Yorum Yazın