31 Mart yerel seçimleri tamamlandı, seçilenler mazbatalarını aldı ve görevlerine başladı. Gerek seçimler öncesi gerekse seçimler sonrası Ülkesini seven bir gazeteci olarak gergin geçen seçim sürecinde çeşitli uyarılar yaparak sağduyunun hâkim olmasını talep eden yazılarımızı sayfalarımıza yansıttık.
Bunlardan bir tanesi mart ayında yayınladığımız “Yavaş ve Özhaseki taraflarına açık mektup” başlığı altında yayınlanan başyazımızdı.
Burada söylediğimiz Mehmet Özhaseki’yi de Mansur Yavaş’ı da tüm kamuoyunun yakından tanıdığı ve nereden geldiklerini herkesin bildiğiydi.
Bu yüzden Her ikisine de “bunlar PKK’lı, bunlar Fetöcü” gibi sözlerin yakıştırılmaması gerektiğini ifade etmiştik. Nihayetinde ikisinden birisi seçilecek ve 5 yıl boyunca Ankara’yı yönetecekti.
“Seçim biter, olan Ankara’ya olur” demiştik.
Nihayetinde öyle de oldu. Seçim bitti, Mansur Yavaş Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Ama olan Ankara’ya oldu.
Ankara’nın Çubuk ilçesinde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde yapılan saldırı işte tamda seçimde kullanılan dilin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Sonuç olarak, Turşusuyla anılan Uluslararası etkinliklere imza atan tam bir Anadolu şehri Çubuk, bugün Türkiye hatta dünya gündeminde bir partinin liderini linç etme girişimiyle anılır hale geldi.
Büyükşehir Belediye Meclisi…
Nisan ayında bu sayfada yine bir uyarı yapmış, AK Parti’nin CHP’lileşmemesi gerektiğini dile getirmiştim. Ankara Büyükşehir Belediye meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran AK Parti’nin olur olmadık yere CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a muhalefet etmemesi gerektiğini dile getirmiş, aksi halde AK Parti’nin zarar göreceğini yazmıştım.
AK Parti grubu ilk Belediye meclisi toplantısında ne yazık ki bu hataya düştü. Ankara Büyükşehir Belediyesinin şirketlerinin yönetiminin Meclis iradesine girmesine yönelik bir önerge ile açılış yaptı. Olmayacak duaya “âmin” demek istedi.
Mansur Yavaş’ta önergeyi reddetti. Şirketleri tasfiye edeceğini açıkladı ve AK Parti’nin isteğini de “Yetkilerimi elimden almak istiyorlar” diyerek halka şikâyet etti.
Öyle görünüyor ki, AK Partili üyeler Büyükşehir Belediye Meclisin de Mansur Yavaş ile uğraşacak…
Ayhan Yılmaz’ın istifası
Bugüne kadar Türkiye tarihinde belki de bir ilk gerçekleşti. Yüzde 73 oyla seçilmiş bir belediye başkanı göreve başladıktan 1 ay sonra sağlık problemlerini öne sürerek Belediye başkanlığı görevinden istifa etti.
Ankara’nın Kuzey Yıldızı olarak tabir edilen Pursaklar’da gerçekleşen bu olayın kahramanı Başkan Ayhan Yılmaz’ı çok iyi tanırım. Ankara Büyükşehir Belediyesinde Melih Gökçek ile uzun yıllar çalıştı. Gökçek’ten sonra ki adamdı diyebiliriz.
Kendisi Ankara’nın “Ağabeyi” olarak bilinir. Gerçekten de çok sevilen ve sayılan nadir insanlardan birisidir. Dürüstlüğü ve çalışkanlığı isminin önüne geçmiştir.
Peki ama böyle bir insan neden seçildikten 1 ay sonra Belediye Başkanlığından istifa eder. Bu günlerde herkes bu soruyu soruyor ama kimse cevabını bulamıyor.
Tek bilinen kendi ağzından çıkan o cümleler “Sağlık sorunlarım dolayısıyla istifa ediyorum”
Yorum Yazın