Kendim Selamet kökenli olduğum ve rahmetli Hoca ile yetmişiki-doksanyedi arası fiilen çalıştığım için eskileri haliyle tanırım. Ama eski arkadaşlardan benim tanıdığım çok azi kalmış. Saadet Partisi en büyük hatayı Genel Başkanlıktan Numan beyi göndermekle yaptı (26.10.2008-17.10.2010). Hocanın etrafındaki eski dostlar kendilerini muhafaza etmek için Numan beyin karşısına Hocayı zorladılar ve aday çıkardılar. Numan Bey de Hocaya karşı edep etti aday olmadı. Oysa Numan Bey genç bir jenerasyonla devam etmek istiyordu. Eski yaşlı dostların tasfiyesiydi bu. Buna engel oldular ve partinin sonunu getirdiler. Dört beş civarındaki oy oranlarını bir CHP sevdasına feda ettiler. Partiyi bir buçuk partisi haline getirdiler. Büyük bir ihtimallede 2023 seçimlerinden sonra tasviye olacaklar gibime geliyor. Dayanak olarak TV deki anket sonuçlarını gösterebiliriz. Oylarının yarıma yani birin yarısına düştüğü konuşulmaktadır.
İyi bir politika takip etmediler
Kendi davalarını anlatmak yerine Reisi ve partisini hedef alan bir nefret politikası izlediler. En başta Hoca’dan sonra genel kabul gören bir genel Başkan bir Lider vasıflı birini bulamadılar. Getirdikleri insanlar zaman içerisinde Hoca’nın gölgesinde kalmışlardı. Bu elbise onlara emanet gibi geldi. Faziletin kapatılıp yenisinin kurulma aşamasında orayı yeşertecek insanlar önerilmiş ancak Hoca eliyle etrafındakilerin kabullenmesi şartı ile reddedilmişti. Böyle olunca da rahmetli Hoca’nın halk nezdindeki mirası ile götürmeye çalıştılar. Her konuda Hoca’nın manevi ruhuna sığındılar. Adeta partiyi ölmüş bir insanın mirası ile yönetmeye devam ettiler. Böylece temsilde başsız bir topluluk oluştu. Adeta partinin Genel Başkanlık koltuğu boştu ve bir bakıma Hoca’nın portresi ve resmi genel Başkanlık koltuğunda idi. Sonrasında takip eden günlerde bu makam bir eskiciler geçidi haline dönüştürüldü. Evvelki yazılarımın birinde bir hatıramı anlatmıştım. Keçiören Belediye Başkan adayının önce posterini gördük dev gibi bir poster. Adayın kendisini gördük posterle uyuşmayan bir görüntü. Demiştim ki onlara ‘Adayı seçmene göstermeyin posterle idare edin’ demiştim. Saadetçi dostlarda Hoca’nın posteri ve hatıraları ile idare etmeye çalıştılar. Deniz bitti. Huca’yı da posterini de hatıralarını da CHP nin değirmenine su taşıyan ark olarak kullandılar. Arkta bitti.
Temel bey ile parti sola kaydı
Önceki dönemlerde sakin bir dönem yaşarken Temel Bey ile beraber parti rota değiştirdi sanki. Seçmen tabanını CHP nin eksiğini tamamlama şeklinde ipotekledi. CHP ile müşterek hareket etmekten zarar görüldüğü ayen beyan görümeye başlanıp Oğuzhan beyin tavzihe gitme çalışması ve ömrünün yetmemesi mevcut yönetimin zararda ısrar etmesini kolaylaştırdı. Temel bey Genel Başkanlığının yanında Oğuzhan beyden boşalan Yüksek İstişare Başkanlığına da kendini seçtirdi. Önünde sorun kalmadı böylece.
Küçük bir araştırmam
Partinin üst ve alt yönetimi sanki efsunlanmış sanki klonlanmış gibi
Hepsi aynı şeyi söylüyor.
‘CHP ile milleti korkutruyorsunuz
Kazanımları CHP kaybettirir diyorsunuz
Hoca ‘Biz ve onlar’ demişti diyorlar
Zamanında CHP ile Hükümet bile kurdu Hoca.
Reis giderse CHP gelir sorusuna ‘Bana/Bize ne kim gelirse gelsin’ la ahir diyorlar
Sanki uzun bir eğitim çalışmasıyla adeta ezberlerttirilmiş bu ve benzer sözler. Oysa Hoca’nın ötekiler dediği CHP ve benzerleri biz yerine kaim olmuştu artık.
Akla gelen soru ve sorular
Öyleyse Saadet ve Temel Bey neyin peşinde?
Partiyi büyütmek istiyorlar mı?
Hayır. Zira oyunun yarıma düştüğünü söylüyor anketörler.
Fazla milletvekili çıkarmak mı istiyorlar?
O da olmadı/0lmuyor. Geçen seçimde kendi listelerinden sıfır çektiler.
CHP listesinden koydurdukları iki milletvekilinin biri sonradan CHP ye geçti.
Bütün kavga bir milletvekilliği mi idi. Reisten yirmi vekil talepleri konuşulmuştu
Bire karşılık CHP ye yedi/sekiz vekil fazladan kazandırdılar.
CHP nin beş B.Şehir Belediye kazanmalarına yardım etmiş oldular.
Hasan Damar ‘AKPARTİ’YE İstanbulu biz kaybettirdik’ demişti parti toplantısında.
Yeni seçim yasasına göre bu defa CHP sizin oylarınızdan faydalanamayacak vekil
seçimlerinde. Belki de CHP kendi listesinden sizden hiç vekil adayı koymayacak. Almadan veremeyiz diyecekler muhtemelen. Veya hadi iki isminizi bizim listeden koyalım diyecek CHP veya İYİ parti. Kendi listenizden yine sıfır çekeceksiniz. Öyleyse ya dek durun ya Reisten isteyin biraz. Yoksa ne için varsınız. Ha derseniz biz onlara yani CHP ye önümüzdeki mahalli seçimde destek sözü verir karşılığını peşin alırız. Bu gidişle mahalli seçime ulaşmanız zor. Ömrünüzü 23 Haziran 2023 akşamı tamamlamış olursunuz diye düşümüyorum.
Derdimiz Reisi düşürmek diyorsanız eğer
O zaman size şüphe ile bakmak bir hak haline dönüşür.
Zira CHP aynı şekilde düşünüyor
HDP dolayısıyla PKK yine aynı şekşlde bakıyor
JOE BİDEN da aynı şeylerre destek veriyor
Emperyal güçler ve FETÖ de yanıp tütüyor
SİYONİZM zaten baş aktör Reisi indirme de
Öyleyse siz ne geziyorsunuz bu ortamlarda
Bir partiyi heba edersiniz bir hiç uğruna
Size kim hakkını helal eder musallada.
FATİH ERBAKAN’A TAVSİYELERİM
Önce şunları ekliyeyim: Milli Görüş varisliğini Saadetçi dostların elinden almakta olduğun kabul görmektedir. Buna Genel Merkez binasını almakta olduğun bir işaret fişeğiydi. Erbakan Hoca’nın hukuki varisi olduğundan dolayı manevi varisi de olman yadırganamaz. Ancak Milli Görüşün ve Erbakan Hoca’nın asıl varisi olduğunu iddia eden dostlar gibi sen de muhalefet yapmak adına CHP ve versiyonlarının dümen suyuna girme ve benzer politikaların imsasına bile yaklaşma. Sola şirin görünmek ve tezkiyelerini almak bizim dindar camianın bir hastalığıdır bu hal. Aman ha imasında bile bulunma. Bak oylarıyın SAADET. DEVA ve GELECEK partilertinin toplamından fazla olduğu söyleniyor.
- Birinci hedefin devlet yardımı alacak oy yüzdesine ulaşmak olsun
- Kesinlikle Cumhurbaşkanı adayı olup aklını ve oyunu belli etme
- Partinden az oy alıp geleceğini sıfırlama
- Milletvekili seçilmeye bak
- Buna yalınız ulaşman mümkün gözükmüyor
- Reisin yanında yer al ve listedsinden milletvekili ol
- Veya ittifakına gir baraj sorununu kaldır yerel barajı aştığın yerden vekil çıkar
- Reisi direkt destekle bunu deklere et
- Onun bunun sözüne bakıp birinci tur ikinci tur demekten vazgeç
- Sana oy Reis’in bıraktığı yerden mirastan zamanında gelir
- 2028 i bekle sabret
- Aksi takdirde muhalefet adı altında emperyal güçletrin oyununa gelirsin
MASA CENAZEYİ MUNDAR ETTİ
Altılı parantezinde;
Masa cozuttu
Masa ipe un serdi
Masa kırkdokuzdan sonra otuz dedi
Masa güven kaybetti
Masanın popileritesi kalmadı
Masadan hiçbir şey çıkmayacağı belli oldu
Masa prematüre doğum yaptı vs.vs. çoğaltılabilir.
Parkta emeklileri dinledim. Mealen böyle söylemeye çalışıyorlardı.
Neden derseniz? Artık sayısı bile karıştı altılı yedili sekizli diyenler var. Sayısını ne kadar arttırırsanız arttırın uçsalar da kuş değiller artık. Başkanlığı bıraktılar vekil sayısına döndüler artık. Kuru gürültüden başka bir şey çıkmaz artık.
Kılıçdaroğluyla, Akşenerle, Karamollaoğluyla, Davudoğluyla, İmamoüluyla, Babacan ile Mansur ile az daha unutmuştum Uysal ile de kazanılmaz deniliyor. Desenize biz çoktan vazgeçtik bundan. Hem Başkan adayı düşük profilli olacak, hem de kazanacak, sonrasında parti başkanlarının emrine girecek, göstermelik olacak, olgunlaştırılmış Parlementer sisteme geri dönülecek (Peynir bile altı ay olgunlaşmaya bırakılıyor), idareyi onlar yapacak. Böyle ucube bir şey olur mu hiç. Yemezler bu kadarını. Şaşkın ördek gerisingeri yüzermiş. Bunlar birbirine niye düşüyorlar. Ben sebebini söyliyeyim. Hikmeti filanın ismi zannettikleri için. Hikmete hikmet olarak baksalar. Bunca dünya mazlumlarının ahının altında kalacakları zaten bekleniyordu ehli insanlar tarafından. Allah’ın dediği olur.
ŞU FAKIBABA OLAYI
Bu ve benzerr olay ve olayları 11 Ocak 1996 da ajandama aldığım ve 24 Aralık 1995 Genel milletvekili seçimleri öncesi ve sonrasını değerlendirdiğim notlarımdan aktararak anlatmaya çalışacağım. Rahmetli Hoca Selameti kurduğumuzda ilklere bizlere birer sarı kart vermişti. ‘Zamanla büyürüz, itilir kakılırsınız, kıymetiniz bilinmez, ayağınıza basılır, o zaman bu kart işe yarar’ kabilinden. Melih Gökçek partiye katıldı. Sonrasında Aydın Menderes (Pazara kadar değil mezara kadar’ sloğanıyla. Bize ittifak değil iltihak etmişti. Seçimde 13 adamını listeye koydurdu. 9 tanesini milletvekili seçtirdi. Bunlardan biri Kemal Albayrak (Ülkücü öğretmenler birliği başkanı) idi. O sene Kırıkkale den ne il başkanı Ahmet Yavuz ne de İl müfettişi vekil yapılmamıştı. Kemal bey Menderesi zamanında Kırıkkale’ye bir konferansa çağırmış meğer. Notumda diyorum ki; ne vefalı adam bunlar. Bir konferansın hatırı sarı kartı marı kartı dinlememişti. Keşke ittifak yapsaydı ancak dört adamını vekil seçtirebilirdi. O zaman durum şöyle idi. Biz büyümüştük gelişmiştik. Seçimleri alacağımız belli idi. Milli Gazete de çıkan bir makalemde iktidara gelmekte olduüumuzu yazıyorum ve bize zorluk çıkarmayın diye askeri ve etkin kamu ve özel bürokrasiyi uyarıyorum bile. Yani yok zamanda değil var zamandayız. Aydın bey bir de RP’ye Genel Bşkan (tövbe tövbe dilim varmıyor) yapılsında bak ozaman kıyamete diyorum notumda. Şu notuda düşmüşüm o zaman bunların adı şu soyadı bu partisi… Yok, menfaatleri nerde onlar orada. Hay gününde değil pay gününde havayı iyi koklarlar gel zaman git zaman Fazilet Partisinin kapatılma kararını Anayasa Mahkemersi başkanından TV den izliyoruz Balgatta bir eski veya yeni milletvekili Avukatın bürosunda. Kapatıldığı açıklanınca ben sinirlendim ve: ‘Bunları partiye alırsınız biz tam güçlendiğimiz zaman. Gelirler ‘biz geldikte siz büyüdünüz’ derler. Sonra giderler. Giderken de biz gittikte siz küçüldünüz’ derler diye sitemimi aşırı belli edince ki; Menderes ayrılmıştı bizden. Rahmetli Şevket Kazan kül tablasını bana fırlatmak istedi arkadaşlar engel oldular. Bildiğiniz üzere rahmetli 28 Şubat davasından da çekilmişti sonrasında. …
Ekonomi siyasallaştı
Halk şunu konuşuyor; Yahu enfilasyon durağanlaştı, Döviz/Dolar/Avro sabitleşti, akaryakıt fiyatları yükselmiyor ama zincir marketlerde ve tedarikçilerde başta gıda fiyatları çaktırmadan gıdım gıdım artıyor. Hükümetin denetimleri sıklaştırarak veya nasıl olacaksa olsun bunu engellemeleri gerektiğini konuşuyorlar. Tedarikçilerin ve zincir marketler yetkililerinin bir yatta veya nerede ise muhalefet ile toplantı yaptığı Turgay Güler tarafından iddia edilmişti. Bir ses çıkmadı bundan. Bende kişisel kanaatimi şöyle belirtebilirim: Ekonomik güç sahipleride muhalefet ediyorlar. Hemde iç ve dış muhalefetten fazlasını yapıyorlar. Bu farkedilmeli ve devletin gücü bunu engellemeye yetmeli ve halkı sıkıntıya sokan bu ekonomik muhalefet eylemi bir şekilde durdurulmalıdır.
Tüketiciler birliği başkanınında önerileri var. Mealen;
- Denetimler sıklaştırılmalı
- Para cezası arttırılmalı
- Tahsilatı çabuklaştırılmalı
- Zam yapanlar kapatılmalı
- Camlarına yazılarak teşhir edilmeli
- Hapis cezası verilmeli ve tecil edilmemeli
Aksi takdirde bu ne zaman durur diye bana sorulacak olursa şöyle diyebilirim; Reis tekrar seçilirse bu ekonomik direniş bıçak gibi kesilir kendiliğinden. Fakat böyle olsa da seçim sonunda gecikmeli de olsa bunun hesabı millet adına bu işbirlikçilerden sorulmalı/sorulması bir hak haline dönüşmeli.
Yorum Yazın