Mart ayının son iki gününde Ankara’da muhteşem bir etkinliğe imza atıldı. Eko İklim zirvesi gerçekleştirildi. 2 gün boyunca 10 ayrı salonda 300’ü aşkın oturum gerçekleştirildi. Baş döndürücü bir çalışmaydı.
Türkiye’de bir ilke imza atarak Eko iklim zirvesini gerçekleştiren Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran ve bütün yönetim kurulunu tebrik etmemek elde değil.
2 gün yerine 1 hafta boyunca etkinlikler devam edebilirdi. Bunu mutlaka önümüzde ki yıllarda daha uzun süreli yapacaklarını tahmin ediyorum.
İklim değişikliği günümüzün en büyük sorunu.
Kutuplarda artan sıcaklıklar, kopan buzul dağları, kuzeyden güneye, batıdan doğuya kadar değişen bir iklim yapısı. Bu değişime yenik düşen canlılar ve ekolojik dengenin bozulması.
Sel felaketleri, orman yangınları, kuraklık ve aşırı kar yağışları…
Bütün bunlar iklim zirvesinin konularıydı.
Ankara Ticaret odası Başkanı Gürsel Baran’ın mesajı da oldukça netti.
Dünyanın Paris İklim Anlaşması ve AB'nin Yeşil Mutabakatı temelleri üzerinde yeni bir toplumsal düzene doğru yeniden şekillendiğini aktaran Baran, "İklim değişikliğine karşı sanayiden ticarete, tarımdan teknolojiye kadar her alanda ortaya çıkacak yeşil dönüşüm, yüklediği tüm sorumlulukların yanı sıra yeni iş ve iş yapış biçimlerini de beraberinde getirecek." diye konuştu.
TÜRK MÜTEŞEBBİSİ YEŞİL DÖNÜŞÜME KOLAY ADAPTE OLUR
"Son birkaç yıldır pandemi ve savaş başta olmak üzere yaşadığımız tüm gelişmeler gösterdi ki Türkiye ekonomisi güçlü bir ekonomi ve Türk müteşebbisi de dinamik yapısıyla değişime kolayca adapte olabiliyor. Yeşil dönüşümü gerçekleştirdiğimiz takdirde, mevcut avantajlara bir yenisini daha ekleyerek dünyanın lojistik ve tedarik merkezi olabilecek durumdayız” mesajını verdi.
Baran’ın bu mesajlarını çok önemsiyorum. Zira burada bir krizden bahsederken krizi fırsata çevirmenin yolunu da gösteriyor.
Türkiye Yeşil dönüşüm konusunda öncü olabilecek bir ülke…
Bu dönüşümü gerçekleştirirsek, gelecek nesillere hem yeşil bir vatan hemde zengin bir ülke bırakmış oluruz.
Kalın sağlıcakla…
Yorum Yazın