Tam yaklaşık yüz yıl yabancılardan rektör atanmış Boğaziçi’ne.
Bin dokuz yüz yetmiş birde yerli isimlerden atama olmuş ama
Bunda da düşünce itibariyle aynı olanlar rektörlüğe getirilmişlerdir.
Bu zaman zarfında hiç tık yok kimseden
kimseden ses çıkmamış veya çıkartılmamış.
Bu biliyorsunuz iktidarlarda da böyle olmuş;
yerli gibi gösterilmiş ama hakim düzen
CHP mantığı ile idare edilmiş.
İktidar görünürde Demirel ve türevlerinde olmuş
ama devlet CHP ve hakim kurallarca yönetilmiştir.
Aynen bu günde CHP ile yapılan ittifaklarda olduğu gibi.
CHP dümen suyunun başında ve diğerleri figüran durumdalar.
1971 yılından sonra ki rektörlere de itiraz ve tık yok.
Ne zaman 2020-21 de yeni Türkiye’nin politikalarına göre
Toplumsal sorumluluk taşıyan bir rektör göreve getirilmiş;
Tencere ve tavacılar harekete geçirilmiş ve
Boğaziçi’nin kapısı işgal edilmiştir.
Haberlerde izledim. Gözaltına alınan 15 kişiden 2 si öğrenci.
Ne güzel öğrenci hakkı değil mi? 13 kişisi hazır kıta militan.
Bakın Atatürk’ün vefatında Başbakan Celal Bayar’dır.
Celal Bayar o zaman CHP’nin vekili ve başbakanıdır.
Eski başbakan İsmet İnönü nerede? Atatürk’çe ‘öldü’ biliniyor.
Atatürk’ün vasiyetini okuyun. Bütün noterlerin duvarında el yazısı
Çerçevelidir. İnönü’nün çocuklarını da güvence altına alır böylece.
Peki sonrasında Cumhurbaşkanı kim oluyor. İsmet İnönü. Nasıl oluyor?
Tam araştırmadım ham bilgi ama, anlatılanlara göre o zamanın
Komutanı Fahrettin Altay Paşa; Önce Fevzi Çakmak’ın nabzını yokluyor ve
İnönü’nün Cumhur reisi (partisiz!) olması sağlanıyor.
Sonrasında vesayet böyle devam ediyor.
ODTÜ ye de Boğaziçi’ne de aynı vesayette
hatta var olan tüm üniversitelerde de
Aynı vesayetli yöntem uygulanıyor.
DARBELER
İlker Başbuğ ve Can Ataklı
Kaş göz oynatması ile darbe özlemlerini açığa vurdular.
Darbe tabiri ile akla gelenler; ABD CHP ASKERİYE
Geriye dönük darbelere bakıldığında, sonrası iktidar kimlere verilmiştir:
1960 darbesi CHP genel Başkanı İsmet İnönü Başbakan
1971-72 muhtırasında CHP senatörü Nihat Erim başbakan
1980 darbesinde; CHP eski Genel Sekreteri Turhan Feyzioğlu başbakan (ken)
Rahmetli Turgut Özal devreye giriyor ve bilinen gerekçe ile engelliyor.
Sonrasında Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı. vs., vs.
SUİKAST
Suikastlar teşebbüse dönüştü.
Eskiden daha şöhretli kişilere yaparlardı:
Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Gün Sazak ila ahir gibi.
Bu suikastlara hayli üzülürdük.
Suikastız bir dünya dileğimizdi hep.
Solcular eskiden hakim düzenin bu suikastları yaptırdığını bilirler ve
Sağcıların, muhafazakarların, dindarların ve de ülkücülerin üstüne atarlardı.
Arkasından da, dilediğine diledikleri kadar söverlerdi.
Her yıl dönümünde de çiçek korlar yine dilediklerine ağız dolusu söylerlerdi.
Solculuğun görevi o zamanlar bu kadardı. Hayret ederim. Uğur Mumcu’nun karısı
Meclis başkan vekilliği yaptı ama çıtı çıkmadı.
Madımak ve Aziz Nesin olayında sanırım Erdal İnönü
Dışişleri bakanı idi.
Bakın hele şimdi kimlere suikast teşebbüsü yaptıkları iddia ediliyor
Kemal Kılıçdaroğlu’na, Ekrem İmamoğlu’na ve de yeni şerik
Selçuk Özdağ’a. Bir atasözü var ‘Isıracak it dişini sırtartmaz’ diye.
Teşebbüs ney ne demek rahmetli hoca olsa buna fasa fiso derdi.
S Ö Z D E
‘Sözde’ ne demek.
Kemal bey neden ABD den önce söyledi.
Kopya çekti demesinler diye mi yoksa
‘ABD de bakın benim peşimde’ demek için mi?
Yoksa ABD dostları sözünü unutturmak için mi?
ABD bin bir korku ile devraldıkları yönetimden sonra
‘Sözde müttefik’ demiş. Özürleri kabahatlarından büyük.
Bir atasözü vardır teşbihte hata olmaz derler. Şöyle ki:
‘Kurt hangi dereye giderse İt de arkasından gidermiş.
Kim evvel, kim sonra söyledi. Kim kime dost kim kimin dostları
Birbirine karıştı galiba. Zaman içinde doğrulanır.
HALK EKMEK
Mecliste birlikte görev yaptığımız Kerim Eren derdi ki:
‘Halk ekmek büfelerinden ekmek almak fakirin hakkı’dır.
Yani solcu tabiriyle söylersek emekçinin hakkı.
Zaten CHP ve solcuların ‘emekçi’ tabirini öteden beri sevmem.
Samimi de bulmam. İşçi sendikacılığı da memur sendikacılığı da yaptım.
Bunların emekçileri nasıl kullandıklarını gördüm.
Tabii barışı da aynı minval üzere kullanırlar.
Emekten yana olması lazım gelen şikeli solcu Mansur Yavaş’a ne demeli.
Fakirden ve emekten ve de emekçiden yana olmayı terk mi ettiler?
Sorsan hayır derler ve aynı teraneyi işlerler.
Halk ekmeği devraldıklarında ekmek 70 kuruş idi.
Fakir fukara garip gureba ve de emekçiler alıyordu.
Önce zam yaptılar 90 kuruşa çıkardılar.
Sonra bir zam daha yaptılar 125 kuruş oldu.
Fakir fukara, garip gureba, emekçi ve emekçiler yok oldu.
Peki yüzde kaç zam yaptılar: 125-70=55:70=79 yani y zam.
Yahu enflasyon y mu?
Nerede CHP ve sözcüleri ve ittifak şerikleri?
Ha birde CHP nin arkasından nalını mıhını toplayan
İzini silen kirini örten Ağırali ve Müsavat beyler.
Fakir fukara, garip gureba ve de emekçiler sizlere ne desin
Sevsin mi? övsün mü? Yersin mi? sövsün mü? Siz söyleyin size ne desin?
Benim teklifim bunlara oy vermeyin.
Siyasetçinin canını alma oyunu al.
HAŞARI ÇOCUK
Cemal Enginyurt
Ordu milletvekili
Tanrı ve Altay dağlarında kurt gibi uluyup
gezdiğini televizyonlar da izlemiştik.
Zamanın behrinde de çok kıymetli bir insanın
Sadi Somuncuoğlu’nun Hem de Ahmed Necdet Sezer’e karşı
Cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemişti.
Oradan kötü namlıydı zaten. Biz unutmamıştık
Unutanlar onu milletvekili yaptı.
Ben sanırdım ki CHP ye gider.
Ne de olsa eski çığır açanların yolundan gider diye.
Yaşar Okuyan’ın, Abdüllatif Şener’in, yolundan.
Ama gitmediyse de yaklaştı
CHP ile ittifak yapan bir partiye gitmiş.
Onlarda CHP ile açık ittifakmış.
HDP gibi yarı açık yarı gizli değillermiş.
Matematikte geometri de bir kaide vardır;
aynı şeye eşit iki şey bir birine eşittir.
A=C, B=C ise A=B dir.
Buna hipotenüs bağıntısı derler.
İki dik kenarın kareleri toplamı
üçüncü kenara yani hipotenüsün karesine eşittir.
Buna göre gittiği parti CHP ile açık, HDP ile gizli/açık
İttifakta ise en azından bu bağıntı gereği CHP ye
Gitmemişse de gitmiş sayılır.
Ama partisi Cumhur ittifakına katılırsa
O zaman yırtar haşin çocuk.
Selam ve dua ile…
Yorum Yazın