Türkiye'nin savunma sanayisinde çok önemli atılımlar yapan; TUSAŞ gibi milli savunma ve teknolojide öncü olan bir kurumumuz, sadece bir savunma sanayi kuruluşu değil; ülkenin bağımsızlığına, güvenliğine ve teknolojik gelişmelere yönelik umutlarımızın da simgesidir. İşte tam da bu nedenle, TUSAŞ'a yapılan hain terör saldırısı, yalnızca bir kuruma değil, ülkenin geleceğine, güvenliğine ve hayallerine yönelik bir saldırıdır.
Bu hain girişime verilecek en güçlü yanıt, birlik ve beraberlik ruhuyla, dimdik durmak olmalıdır. Bu topraklarda huzur ve güven içinde yaşamanın bedelinin ağır olduğunu bilen bir millet olarak, tarih boyunca nasıl yılmadan direndiysek, bugün de aynı kararlılığı göstermeliyiz. Teröre ve onun destekçilerine verilecek en anlamlı cevap, daha güçlü bir birliktelik ve sarsılmaz bir dayanışma içinde olmaktır.
Bu hain saldırılara karşı millet olarak daha fazla kenetlenmek, ayrılıklara set çekmek, ortak değerleri tek bir noktada birleştirmek zorundayız. Bizler, binlerce yıllık bir medeniyetin, bir arada yaşamayı başarmış bir kültürün mirasçılarıyız. Bu topraklarda asırlardır beraber güldük, beraber ağladık.
Tam bu noktada TUSAŞ saldırısından bir gün önce MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin TBMM kürsüsünden yaptığı tarihi konuşmayı da dikkate almak gerekir.
Bahçeli, sınırlarımızda ki tehditleri ve olabilecekleri görmüş bir devlet adamı olarak ideolojisini bir kenara bıraktı. Ülkemiz içerisinde yaşayan herkesin tek vücut olarak birlik beraberlik içerisinde olmasına yönelik terör örgütü elebaşına silah bırakma çağrısı yaptı. “Sana da umut hakkı verelim, örgütü lağvet. İnsanlar kardeşçe yaşasın” dedi.
İşte bunu hazmedemeyen dış mihraklar, kuklası haline getirmiş PKK terör örgütünü kullandı ve TUSAŞ saldırısıyla Bahçeli’nin bu tarihi çağrısını gölgelemeye kalktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Devlet Bahçeli’nin sözlerinin arkasında dururken, Bahçeli’nin tarihi konuşmasını “Cesur çıkış” olarak nitelendirdi.
Cumhurbaşkanının, “Devlet Bey, tavrı, konuşması, söylemi ve siyasetiyle, cesur çıkışları ile daima tarihe not düşen, tarihte istikamet çizen bir liderdir” sözleri, Devlet Bey'in yaşanan en zor süreçlerde takındığı tavrın, üstlendiği misyonun ve önemli rolünün de altını bir kez daha çizmiş oldu.
İlk bakışta MHP gibi keskin bir ideolojisi olan bir partinin lideri Devlet Bahçeli’nin Teröristbaşına yaptığı çağrı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bahçeli’nin arkasında durması anlamsız gelebilir ama TUSAŞ saldırısının çok şey anlam ifade ettiği açıkça ortadır.
Kalın sağlıcakla.
Yorum Yazın