916 yıl kilise olarak kaldı.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fetih ettiği sıralarda yaralı Bizans askerlerinin, kadın ve çocukların sığınma yeriydi.
Ortadoks kilisesi mensupları bu sırada ibadete devam etti.
1 Haziran 1453’te Fatih Sultan Mehmet ilk Cuma namazını burada kılarak Osmanlı yönetimi altında cami olarak hizmet vereceğini duyurdu.
Ta ki 1931 yılına kadar…
Fatih’in İstanbul’u fetih etmesini, İstanbul gibi stratejik bir bölgenin Türklerin eline geçmesini yüzyıllarca hazmedemeyen Osmanlı, Türk ve İslam düşmanları Anadolu topraklarının savaşla alınamayacağını defalarca görmelerine karşın psikolojik savaşa girdi.
O zamanın Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk üzerinde baskılarını ağırlaştırdı.
Ayasofya’yı cami statüsünden çıkarıp, müze haline getirilmesi yönünde Atatürk ve kurmaylarını bir şekliyle ikna ettiler.
Amaçları, İstanbul üzerinde söz sahipliğinin devam ettiğini göstermekti.
Zaten Millî mücadeleden yeni çıkmış, Ülkenin kalkınmasına yönelik hamleler yapmak ve toparlanma sürecine girerek halkını refaha kavuşturmak hedefinde olan Atatürk ve kurmayları Ayasofya’nın müze olma kararını onayladı.
O gündür bu gündür Ayasofya müze olarak kaldı. Ülke topraklarımızda halen gözü olanların bir kalesi gibiydi Ayasofya…
Türkiye’nin bağımsız egemenliğini tüm dünyaya göstermesi açısından Ayasofya üzerinden yapılan tehditlere “dur” demenin zamanı gelmiş geçiyordu bile.
Nihayet 10 Temmuz 2020 tarihinde Danıştay Ayasofya’nın müze kararını iptal etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da aynı gün Ayasofya’nın cami olması kararını onayladı.
Fatih Sultan Mehmet’in 1453’te İstanbul’u fethinden sonra 1 Haziran Cuma günü yaptığı gibi 24 Temmuz 2020 Cuma günü Cuma namazıyla 86 yıl aradan sonra Ayasofya gerçek kimliğine kavuşarak yeniden cami olarak ibadete açıldı.
Yunanistan başta olmak üzere, Avrupa ülkelerinden hatta ABD’den sesler yükselmeye başladı.
Bu seslere cevap yine Ülkemizin dik duran lideri Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi.
Erdoğan “Ayasofya’nın hangi amaçla kullanılacağı konusu, Türkiye’nin egemenlik haklarıyla ilgilidir. Bu konuda görüş belirtmenin ötesinde her türlü tavrı ve ifadeyi, bağımsızlığımızın ihlali olarak kabul ederiz” diyerek Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasında diş gösterenlere adeta kapak yaptı.
Hak yerini buldu…
İLK NAMAZ…
Karar 10 Temmuz 2020 tarihinde açıklandı. Resmi olarak ilk namaz 24 Temmuz Cuma günü Cuma namazıyla kılındı. Ancak Kararın açıklandığı gün başkanlığını yaptığım Kültür Sanat Muhabirleri derneğinin Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlemiş olduğu Medya Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları için İstanbul’daydık.
Kararla birlikte Ayasofya camiinde ilk ezan ikindi vaktinde okundu. İlk namaz ise aslında 10 Temmuz Cuma günü akşam namazıyla birlikte Ayasofya camii bahçesinde kararı kutlamaya gelen vatandaşlar tarafından kılındı. İşte bizde bu tarihi ana Kültür sanat Muhabirleri derneği olarak şahitlik ettik ve ilk namazda saf tutarak akşam namazımızı Ayasofya camii avlusunda kıldık.
İşte o gün İstanbul’un yeniden fetih edildiğine bizzat şahit olduk.
Allah bundan sonra Ayasofya’dan ezan sesini dindirmesin….
Kalın sağlıcakla…
Yorum Yazın