Vatandaşların daha rahat bir yaşam sürebilmeleri için sürekli yeni düzenlemeler yapılır. İlk insandan günümüze devam eden bu durum çoğu kez art niyetli şahısların keyfi davranışları nedeniyle sekteye uğrar hatta ciddi mağduriyetler oluşur.
Meslek sevgisi ve Liyakat başarıya ulaşmada en önemli unsurların başında yer aldığı herkesin malumu.
İşini severek yapan insanlar detayları bahane edip iş yavaşlatmak yerine çözüm odaklı çalışır. Görevinin hakkını vermek için olumsuzluklara takılmadan çalışan insanlar sayesinde toplum huzurla geleceği için planlar yapar.
Asker cephede savaşırken Etilerde bir eğlence mekanında eğlenen insanları bahane edip cepheyi terk etmez.
Polis canı pahasına suçluları kovalarken komşu evde ki gülüşmeleri bahane edip onlar eğlenirken ben neden canımı tehlikeye atayım demez.
Yangında itfaiye eri hiç tanımadığı insanları alevlerin arasına alıp canları kurtarırken kendi canını tehlikeye atmasını dile getirmez bile.
Doktorlar hastayı iyileştirmek için iyi insan mı kötü insan mı diye ayrım yapmadan görevini yapmaya odaklanır.
Kanıtlanmış doğru budur.
Yani doktor hastasını tedavi etmek için bahaneler üretmeyeceğini meslek yemininde dile getirmiştir.
Yukarıda yapılan örneklemeler kapsamında maalesef bazı görevliler meslek sevgisinden hatta insan sevgisinden yoksun oldukları için görevlerini ihmal etmekte hiçbir sakınca görmüyorlar.
Liyakatsiz ve insan sevgisi yoksunu bu şahıslar yüzünden toplumsal travmalar ve beraberinde büyük hüzünler oluşuyor.
Yakın zamanda gerçekleşen bir olay toplumsal yıkım ve yaşanan büyük hüzün için birebir.
Sude henüz 8 yaşına basmamışken çağın illet hastalığına yakalandı.
Yaşının çok ilerisinde bir zekaya sahip Sude, devletin vatandaşlar rahat bir yaşam sürsün diye koyduğu uygulamalardan birinin kurbanı oldu.
Kısa adı CİMER olan Cumhurbaşkanlığı iletişim sitesi Sude’nin kısacık hayatında çok büyük bir yıkım oluşturdu.
Yanlış anlaşılmasın yıkım CİMER kaynaklı ama suçun sahibi CİMER değil.
Sude’nin esas talihsizliği meslek ve insan sevgisinden yoksun bir doktora denk gelmiş olması.
Sude 2 yıl süren yaşam savaşını maalesef kaybetti. O artık cennette ama tedavisini reddeden doktor acaba toplumsal bu yarayı nasıl onaracak.
Şüphesiz Sude insan sevgisi yoksunu doktor yüzünden öldü demek inancımıza uymaz. Allah’ın verdiği gün değişmez ama Sude’nin tedavisinin reddedilmesi nedeniyle yaşadığı büyük yıkımı kim nasıl tarif edebilir.
Ailesinin uygun doktor bulabilmek için yaşadığı strese tanık olan Sude yaşanan aile travmasına bizzat tanık oldu kısacık ömrünün son günlerinde.
Zira Sude’nin hastalığına ilişkin çok fazla doktor seçeneği yok. Maalesef o alanda hizmet veren doktorlardan bir tanesi de hastanın tedavisine keyfi gereği karar veren biri çıktı.
Sizler merak ediyorsunuz ne oldu da Sude’nin tedavisi reddedildi.
Sude’nin hastalığının teşhis edildiği dönem tedavisine İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde başlandı. Alanında uzman isimlere tedavi olunması hem ailenin hem de Sude’nin moralini en yüksek seviyede tuttu.
Sude’nin kendince tespit ettiği bir iki sorunu Cumhurbaşkanlığı İletişim merkezine yazması vicdan sızlatan sürecin başlangıcı oldu.
Sude ne mi yazdı?
Sude dedi ki hastanede kedi ve fare gördüm.
Sude başka bir şey daha yazdı CİMER’e.
Bazı sağlık çalışanları gripliyken yanıma gelmezse daha iyi olur.
Sude hastalığının ilk gününden itibaren gripli insanlardan uzak durması için sürekli uyarılmanın verdiği doğal tepkiyle bu cümleyi kurdu.
Sonra ne mi oldu?
Vatandaşların daha huzurlu yaşayabilmeleri ve görevlerini ihmal eden çalışanların ortaya çıkartılması için oluşturulan uygulamalardan biri olan CİMER rutin bir işlem yaptı ve hastaneye konuya ilişkin yazı gönderdi.
Sonrasında ise Sude’nin doktoru içinde ki öfkeyi kusup tedaviyi reddetti. CİMER de neymiş, kuralları ben koyarım dercesine.
Aile uzun süre tedaviye devam edebilmek için çaba sarf etti. Hatta suç işlemiş gibi özür mektubu bile yazdı ama meslek sevgisiyle yanıp tutuşan doktor tedaviyi reddetmekten vazgeçmedi.
Sude kısacık hayatını sonlanıp cennete gitti. Görevlerini ifa ederken şehit olan abileri ablaları gibi.
Acaba görevlerini ihmal edenler ve bu anlamda mağduriyet oluşturanlar bu hakkı nasıl ödeyecek.
Bu arada siz siz olun CİMER, BİMER gibi iletişim araçlarını kullanmaktan vazgeçmeyin.
Yorum Yazın