Daha dün gibi yola çıktığımız gün…
Virajların, bozuk yolların, yokuşların olacağını tahmin ediyorduk.
120 km hızla gitmemizin imkansız olduğunu, frene dokunarak yavaşlayacağımız zamanların olacağını da biliyorduk.
Yol ne kadar meşakkatli olursa olsun hiç durmayacağımızı ilerlememiz gerektiğini de hiçbir zaman unutmadık.
Frene bastık ama hiç durmadık…
Şuan elinizde okuduğunuz Redaktör haber dergisinden bahsediyoruz.
4. yılımızda 37. Sayımızı çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
İlk sayımızı 1 Eylül 2016 tarihinde okuyucularımızla buluşturduk.
Yıl: 1 Sayı:1 dediğimiz gün nasıl heyecanlıysak, Yıl:4 Sayı:37 dediğimiz bugünde aynı heyecanımızı koruyoruz.
Vatan, Millet sevgimizden, Devletinin yanında olan yayın politikamızdan asla vazgeçmedik. Gazetecilik mesleğinde edindiğimiz 25 yıllık tecrübeyle, kalemimizi hiçbir zaman tehdit olarak kullanmadık.
Bundan sonrada öyle olacak. Kalemimizi güzel Ülkemizin bölünmez bütünlüğü, Devletimizin varlığı Milletimizin birlik beraberliği, için kullanmaya devam edeceğiz.
KADIN CİNAYETLERİ VE İDAM
Kırıkkale’de işlenen Emine Bulut cinayeti Türkiye’de adeta infial yarattı. Çocuğunun gözleri önünde bıçaklanan bir annenin son nefesinde “ölmek istemiyorum” sözleri ve çocuğun “Ölme lütfen Anne” sözleri hala kulaklarımızda çınlarken, birbiri ardına kadın cinayeti haberleri gelmeye başladı.
Sokaklarda günlerce eylem yapıldı, kadın cinayetlerine dikkat çekildi. Buna rağmen hemen hemen hergün bir kadın cinayetiyle uyanır olduk.
Devletin en üst düzey yetkililerine “İDAM” çağrısı yapılsa da Türkiye’nin idama hazır bir ülke olmadığı hükümet kanadından yapılan açıklamalardan anlaşıldı.
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında da sokaklarda idam sesleri yükselmiş ve devletin en üst düzey yetkilisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan “Meclisten geçerse ben imzalarım” diyerek fitili ateşlemişti.
Aradan 3 yıl geçti. Bu süre zarfında TBMM’de idam ile ilgili herhangi bir ize rastlayamadık.
Terör ve hiç yoktan işlenen gerek kadın gerekse farklı türlü cinayetler için çıkarılacak bir idam yasası Emine Bulut’u geri getirmeyecektir belki ama vicdanlara biraz olsun su serpecek ve böyle bir cinayete teşebbüs etmeye kalkacakları engelleyecektir.
Gözler, ekim ayında açılacak TBMM’de olacak, bakalım neler olacak…
DİYARBAKIR, MARDİN VE VAN
Görevden alınan Diyarbakır, Mardin ve Van Belediye Başkanları için “Seçilmiş bir kişi görevden alınamaz” şeklinde yoğun bir müdahale yaşandı.
İçişleri Bakanlığı bunun üzerine her bir belediye Başkanının teröre nasıl deste verdiğini tek tek açıkladı. Belediye Başkanları görevlerinden alındıktan sonra yapılan incelemelerde ortaya çıkan mali tablo ise oldukça enteresandı.
Örneğin Mardin’in HDP’li eski Belediye Başkanı Ahmet Türk 3 ay içerisinde çay, fındık, fıstık türü harcamalara 300 bin TL ödeme yapmış. Bir ordu olsa dahi 3 ayda bu kadar fındık fıstık yiyemez.
Bu ayrıntıları görenler hala “Seçilmiş belediye başkanını görevden alamazsın” diyebiliyorlarsa yazıklar olsun demekten ötesi yoktur.
Kalın sağlıcakla…
Yorum Yazın