Bu ay farkılı bir konuda yazacağım. Eylem olarak yaptığımız ama niçin yaptığımızın farkında olmadığımız ve sebebini bilmediğimiz bir çok konuyu yeri geldikçe yazacağım.
SEBİLÜRREŞAD YAYINLARI arasında çıkmasını planladığımız; Perygamber Efendimizin hayatını konu alan ‘NURUN EZELDEN SAHİBİ’ isimli eserimden benzer bir bölüm aktardıktan sonra asıl konuya geleceğim: Efendimizin doğumu ile ilgili dostlarımızla yapılan bir sobette; Mevlid okunurken
‘Doğdu ol saatte ol Sultanı din
Nura garkoldu Semavati zemin’ (S.Çelebi)
“İşte Mevlit okunurken cemaat tam bu anda, doğum bölümü okunurken ayağa kalkar, herkes elini bağlar, peygamber efendimizin doğum anını ayakta karşılar ve hep bir ağızdan;
Essalatü vesselamü aleyke Ya Resulullah
Essalatü vesselamü aleyke Ya Habiballah
Essalatü vesselamü aleyke Ya Seyyidel evveline velahirin
Velhamdülillahi Rab bil Âlemin
denilerek ayakta dua yapılır, dua bitimi oturulur ve mevlide devam edilir.”(Araştırmacı S.Kurnaz) Demiştim ki; dostlardan biri ayağa kalktı: ‘Babana ceddine rahmet, 25 yıldır mevlid okunurken ayağa kalkarım da niçin kalktığımı bilmiyordum, yeni öğrendim’ demişti. İşte bu ve benzer konuları göz planına getirmek istiyorum.
VİTİR NAMAZININ ÜÇÜNCÜ REKATINDA TEKBİR GETİRİLMESİNİN SEBEBİ NEDİR?: “Geçen bir eski hoca kökenli bir dostuma sordum. Sebebini ‘kuş görmüş’ ve benzeri bir cevap verdi, espirimi yaptı anlamadım ama içimden de kendisine kızdım. Bu vesile ile bu konuyuı araştırıp yazmaya karar verdim.
Zammı süre ayet ile kunut dualarının arasını ayırmak içindir: Hanefi Mezhebine göre; Vitir namazının hem kendisi, hem üçüncü rekatta alınan tekbir, hem de okunan kunut duaları vaciptir. Peygamberimiz (s.a.v) de vitir namazının bu şekilde kılmıştır. Bunu Hz.Ali ve İbn Ömer gibi sahabiler haber vermektedir. Alınan bu tekbire ‘İntikal Tekbiri’ denir.
Sesli olarak elleri kaldırarak söylenmesinin hikmeti: Sesli olarak elleri kaldırarak söylenmesinin hikmeti de Tahtavi de geçtiğine göre, sağır ve kör gibi özürlü kimselere tekbir alındığını bildirmek içindir. (Tahtavi:305;Nimeti İslam:308)
Elleri kaldırmanın nereden geldiği ve nasıl sünnet olduğu hususunda Ruhul Beyan tefsirindeki rivayetler:
Miraç gecesi Resulü Ekrem Efendimiz (s.a.v) Mescidi Aksa’da bütün peygamberlere imam oldu. Onlara iki rekat namaz kıldırdı. Hz.Musa Peygamberimizden Sidrei Münteha’ya vardığı zaman kendisi namına bir rekat namaz kılmasını istedi’. Peygamberimiz Sidrei Münteha’ya çıktı, bir rekat namaz kıldı. Buna bir rekatta kendisi ilave etti. Namaz iki rekat oldu. Cenabı Hak kendisine bir rekat daha kılmasını emretti. Böylece namaz akşam namazı gibi Vitir (tek) oldu. İşte Peygamberimiz üçüncü rekatı kılacağı sırada, ilahi rahmet ve nur tecelli etti. peygamberimiz O nur içinde kaldı. Ve kendinden geçmiş vaziyette elleri çözüldü. Sonunda ellerini kaldırarak tekbir aldı. İşte elleri kaldırmak böylece sünnet oldu’. (Ruhul Beyan:4/413-414)
Başka bir rivayete göre: Peygamberimiz üçüncü rekatı kılacağı sırada Fatiha ve Zammı Süre okudu. Rüküa gideceği sırada Cehennem’i gördü. cehennem ehli kömür gibi simsiyah olmuştu. Peygamberimiz bu halde de kendisinden geçti ve elleri çözülüverdi. Hemen Cebrail geldi, Peygamberimizin üzerine Kevser suyundan döktü. Böylece Peygamberimiz kendine geldi. Tekbir alıp kunut dualarını okudu. Kunut duasında Cehennemden ve Cehennem ehlinden Allah’a sığındı.
Vitir namazının vakti ve fazileti: Vitir namazının vakti ve fazileti hakkında Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: ‘Allah size bir namazı ziyade kıldı ki, o namaz sizin hakkınızda kırmızı tüylü develerden daha hayırlıdır. İşte o namaz Vitir namazıdır. O namazı yatsı ile şafağın atışı sırasında verdi’.(Ebu Davud, salat:336)
Bütün bu rivayetler ve hikmetleri ile birlikte, ibadetlerle ilgili meselelerde aranan esas husus, Peygamberimiz (s.a.v) nasıl kılmış ve tatbik etmişse, onu taklit edip yapmaktır. Zaten hikmet ve maslahatların sadece bir teşvik tarafı bulunmaktadır.” (Mehmed Paksu, sorulu-cevaplı ibadet hayatımız).
Yorum Yazın