Yıl 2009. Yerel seçim zamanı. Adaylar bir bir açıklanıyor. O dönemde AK Parti Genel Merkez tarafından Sivaslı Mustafa Tuna Sincan’dan Belediye Başkan adayı olarak gösterildi.
Bir grup, “Sincanlı, yerli olmayan bir adayı kabul etmez” diye Mustafa Tuna ve haliyle AK Parti’nin Sincan’da seçimleri kaybedeceğini ileri süren bir kampanya başlattı. Seçim zamanı geldi, Mustafa Tuna en yakın rakibi MHP’ye hatırı sayılır farklı bir sonuçla seçimleri aldı. Aynı Mustafa Tuna 2014 yerel seçimlerinde ikinci defa Sincan Belediye Başkan adayı oldu ve tekrar seçimleri aldı. 2017 yılının son aylarında 1 yıllığına Büyükşehir Belediyesinin başına geçti ve 2019 yerel seçimlerinde Büyükşehir’de kalması için “Biz Mustafa Tuna’dan ayrılamayız” diye kampanya başlatıldı.
İlginçtir kampanyayı başlatanlar “Ankaralı, yerli olmayan bir adayı kabul etmez” diyenlerdi.
Şimdi Yıl 2018. Yine yerel seçim zamanı. Adaylar bir bir açıklanıyor. AK Parti’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kayseri Büyükşehir Belediye başkanlığı yapmış, Çevre ve şehircilik Bakanlığı yapmış, AK Parti yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki.
Her ne hikmetse 2009 yılında Mustafa Tuna’yı kabullenmeyen grup yine çıktı meydana. “Ankaralı, yerli olmayan bir adayı kabul etmez” demeye başladılar.
Evet etmeye bilir. Ancak biz Türk milleti olarak bir handikabımız olduğunu inkar etmeyelim. Yeniliğe açık değiliz. Aramıza yeni birisini alırken ani refleksler gösterip kabullenmekte zorlanıyoruz. Bu Ankara Mehmet Özhaseki’yi en iyi şekilde kabullenecek ve uzun süre bırakmayacak. Hatta yıllar sonra “Mehmet Özhaseki’siz Ankara düşünemeyiz” diyecek.
ANKARA, İSTANBUL, İZMİR
Gündelik hayatımızda sık duyduğumuz illerimiz arasında bu üç büyükşehir. Üç şehirde de her birimizden birer birey mutlaka yaşıyordur. Öyle veya böyle bir dirsek temasımız vardır o şehirlerle…
Siyasi partilerin de iştahlarını kabartır bu üç büyükşehir.
Bu şehirlerde kazanan partiler, hemen hemen Türkiye genelinde kazanmış olur. Türkiye’de ki toplam nüfusun üçte biri bu üç büyükşehirde yaşar. İstanbul 20 milyon, Ankara 5,5 milyon, İzmir’de 4,5 milyon nüfusuyla Türkiye’nin harmanlanmış büyük Anadolu şehirleri olarak bilinir.
Haliyle seçmenlerin üçte biri de yine bu şehirlerdedir. İstanbul Türkiye genelinde ki seçmenlerin yüzde 19’unu, Ankara yüzde 7’sini, İzmir ise yüzde 6’sını oluşturur. Yani toplamda yüzde 32’lik bir seçmen potansiyeli vardır.
-İstanbul çok ama çok önemlidir çünkü Türkiye nüfusunun en yoğun yaşandığı bir bölgedir.
-Ankara Türkiye’nin başkenti olması sebebiyle Siyasi Partilerin de kalesi gibidir.
-İzmir ideolojiktir. O ideolojiyi yıkarak seçim almak, Türkiye genelinde büyük bir başarıdır.
31 Mart 2019 da yapılacak yerel seçimlerde siyasi partilerin bu üç büyükşehir üzerinde durmasının temel noktası da bundan ibarettir.
AK Parti ve MHP bu üç büyükşehirde seçimlere birlikte girerek 24 Haziran seçimlerinde cumhur ittifakıyla elde ettiği başarıyı Ankara ve İstanbul’u muhalefete kaptırmadan üzerine İzmir’i alarak taçlandırmak istiyor.
CHP ise İYİ Parti ile güç birliği yaparak İzmir’de varlığını sürdürmek ve İstanbul, Ankara’da kaleyi ele geçirmek peşinde.
Yorum Yazın