Lübnan’da yaşanan, birçok kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına neden olan çağrı cihazı ve telsiz patlamaları, insanlığın dijitalleşmeyle güvenlik sorunu yaşadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu patlamaların nasıl gerçekleştiği, kullanılan cihazların sabotajla mı yoksa bir siber saldırı sonucu mu infilak ettiği gibi sorular teknik incelemeyi gerektiriyor.
Dijitalleşen dünyada hayatımız bir o kadar kolaylaşırken, bir o kadar da tehlikeli hale geldi. Oturduğunuz yerden alışveriş yapabiliyor, istediğiniz ile mesafe sınırı tanımadan yüz yüze konuşabiliyor, masa başında veya bir seyahat halinde bütün işlemlerinizi halledebiliyorsunuz.
Tabi ki bütün bunları yaparken, akıllı cihazlar ve internet vasıtasıyla gerçekleştiriyorsunuz. Bu akıllı cihazlar öyle ileriye gitti ki, sadece iletişim aracı olmaktan çıktı, hayatımızın bütün alanına giriverdi.
Evimizde kullandığımız her türlü elektrikli cihazlar akıllı hale geldi.
Hiçbirimiz bu aletlerin pimi çekilmiş bir el bombası olabileceğini düşünmedik. Ta ki Lübnan’da gerçekleştirilen siber saldırıya kadar.
Aslında taşıdığımız cep telefonlarında ve uygulamalarda ki yazılımlar bu tehlikeyi biraz olsun işaret ediyordu sanki…
Telefonlarımız kapalı dahi olsa ortam dinlemesi yapılabildiğini, iki arkadaş arasında yapılan bir sohbette geçen ürünlerin sosyal medyalarda daha çok karşımıza çıkmasından anlayabiliyorduk.
Bizi dinleyip sohbetimizde ki ürünü sosyal medyalarda karşımıza çıkaran yazılım, elimizde ki akıllı cihazı bir el bombası yapamaz mı?
Yakın zamanda bir habere rast geldim. Tesla’dan satın alınan bir araç amacına uygun olmadığı için uzaktan müdahale ile çalışamaz hale getirilmiş.
Bunu yapan firma o aracı patlatamaz mı?
Bu derece büyüyen bir dijital dünya da tabi ki de yapar.
Önceden sokak güvenli değil, derken şimdi hiçbir yer güvenli değil, ne evimiz, ne arabamız, ne işyerimiz.
Akıllı cihazlara talep arttığı ve önüne geçilemez bir dijitalleşme süreci olduğu sürece her bir alanımız güvensiz hale geldi. Güvenli alanımız kalmadı.
Ya dijitalden steril hale getirilmiş bir dağ evi bulup oraya yerleşerek dünya ile irtibatımızı kesip yaşayacağız yada her gün “bugün başımıza ne gelecek” diye uyanıp tedirgin yaşamayı öğreneceğiz.
Dünya Dijitalleşmeyle daha da kötüleşmeye başladı.
Kalın sağlıcakla…
Yorum Yazın