“Biz çocukken” diye başlayan,
Tüm cümleleri kurmak,
Tüm sözleri söylemek,
Tüm şarkıları dillendirmek
Ve tüm zamanları tekrarlamak istiyorum..
Çok özledim..
Çocukluğumu ve eskiye ait her şeyi..
Biliyorum, benim hissettiklerimi dile getiren bir çok insan olduğunu..
Bunu hisseden herkesin iç çekerek,
Şu da vardı, şöyle denirdi dediğini hep duyuyorum..
Heyy gidi günler!
Yöreden yöreye değişir tabirler..
Biz İç Anadoluda büyüdük, oranın kültürüyle yetiştik.
Çocukluğumdan aklımda kalan en belirgin kelime,
Hala çok komik bulduğum ve
Sık sık kullanıp, bizimkilere tebessüm ettirdiğim
“Mafel” kelimesi..
“O ne yaa” dediğinizi duyar gibiyim..
Çoğu bilmez, yabancı gelir..
Düğün salonu demek..
Sizce de çok sevimli değil mi..
Mafel düğününü kimse kaçırmak istemez,
Zira çığsımış kuruyemiş,
Bayata kaçmış dört tane kuru pasta
Ve fruko gazozla, pek bi şahane olurdu..
Şimdi en tazesini de yesem o tat yok..
Belli başlı bir iki tane mafel olduğu için,
Sahibi, sazcısı, garsonu muhakkak bilinir
“Amaan.. Seside güzel değil zaten” diye
Sazcı mutlaka eleştirilirdi..
Ama sazcı işini ciddiye alır,
Herkese göbek attırtmadan bırakmazdı..
Çocuklar sık sık pistten alınsın diye ciddi uyarılar yapar,
Beyaz takım elbisesiyle göz doldururdu..
Mafelde olan eğer nişansa,
Gelin hanım ve damat bey kurulan köprüden geçer
Popüler şarkıyla danslarını ederdi..
Tarlatanlı, kabarık ve bol taşlı renkli nişanlığın altında,
Kazana sokularak şekillendirilmiş saçları ve
Elbisenin renginden abartılı farı,
Olmazsa olmaz kırmızı ruju ile gelin hanım,
Parlak takım elbisesiyle yanında oturan sevdiceği ile
Mutluluk pozları verirdi..
Bir an önce bitse de gitsek artık der gibi etrafa bakıp
Göz süzmeyi de ihmal etmezlerdi..
Gelin hanım ve damat beyin oyunu ile düğün başlar
İnsanlar hurra pisti doldurur gönüllerince eğlenirlerdi..
Düğündeki çok katlı yaş pasta zenginliğin simgesiydi ve
Düğünden sonrada uzun süre konuşulurdu..
Takılan altınların adedide çok önemliydi tabi..
Amcasından, halasından diye bağrılarak takılırdı..
Şimdiki düğünler gibi abiye yarışı, ikram yarışı yoktu..
Çiğ köfte, meyve, yemek, dondurma ikram edilmiyordu belki
Ama o kuru pastada bile samimiyet vardı..
Gelinler porselen makyaj yapmıyordu belki ama
Çoğuna ilk defa makyaj yapıldığı için gelinler güzeldi..
Şimdiki gibi özel dikim gelinlikler yoktu
Ama çiftler çok daha mutluydu..
İş güç konu edilmez, maaş sorulmazdı..
İnsan olsun denirdi..
O yüzden evlilikler sağlamdı, yuva huzurla kurulurdu..
Kısacası; eskiden her şey güzeldi, samimiydi..
Düğün mafelde de olsa, evde de olsa coşkuyla yapılırdı..
Şimdilerde o coşkunun yerine para hesabı yapılır oldu..
Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik bilemedim..
Adını siz koyun..
Huzurla ve sağlıkla kalın..
Yorum Yazın