Türkiye Çiftçiler Birliği kuruluşunu resmi olarak da gerçekleştirdi. 81 ilde ve 721 ilçede çiftçileri temsil eden bir sivil toplum kuruluşu örneğini ortaya koydu. Genel Başkan Münir Ballı amaçlarını ve hedeflerini Redaktör Haber dergisine açıkladı.
-Türkiye Çiftçiler Birliği Nedir?
Bir çiftçi, üretici düşünün bu kişinin üretimin en başından itibaren ürününü tüketiciye ulaştırana kadar girdi maliyetlerini minimuma indirip, çiftçinin pazar ağını genişletmeyi hedefleyen üreticiyi doğrudan tüketiciyle buluşturacak olan bir çiftçi birliğidir
Bizim gayemiz şuydu; Türkiye’de üreticileri, çiftçileri bazı zamanlarda hatırlayan, bilen ama sadece kendi kurumlarının çıkarlarını düşünen bazı yapılar vardı. Ama biz Türkiye’de çiftçilerin temsilcisi olmayı; çiftçilerin derdine derman olmayı, onların dertleri ile hemhâl olmayı şiar edindik.
Bundan sonraki süreçte köylünün ve üreticinin değerini, kıymetini onların emeklerinin zayi olmaması gerektiğini ülkemizdeki her platforma; hükümetimize, muhalefet partilerinin temsilcilerine ve diğer sivil toplum kuruluşlarına anlatacağız. En önemlisi tüketicilere yedikleri, tükettikleri gıdanın ne kadar kıymetli olduğunu; bunun alın teri ile kazanmanın ve bu alın terinin toprakla buluştuğunda bunun ne kadar değerli, kıymetli bir çalışma ve üretim arzusu ile gerçekleştiğini Türkiye Çiftçiler Birliği olarak anlatacağız.
Peki, bunu nasıl yapacağız? Malumunuz Türkiye’de çiftçileri temsil eden hayvancılık ve tarımla ilgili öncü kuruluşlar var ama bunlar sadece işte çiftçi kayıt belgesi gerektiğinde, çiftçilerin gübre ilaç gibi ihtiyaçları olduğunda kendi kurumlarının ekonomik menfaatlerini ön planda tutarak çiftçilere destek olup gayret gösteriyorlar.
YÜZLERCE TON DOMATESİN ÇÖPE ATILDIĞINI BİLİYORUM
Ancak çiftçilerin en büyük sorunu gübre, ilaç ve tohum tedarik etmek değil. Günümüzde çiftçilerin en büyük sorunu ürettikleri ürünlerin pazarlamasını gerçekleştirememektir.
Ben yüzlerce ton domatesin çöpe atıldığını biliyorum. Satamadıkları ya da iyi bir pazar ağı oluşmadığı için değerlendiremediklerini biliyorum.
Keza buğday ve arpa üreticilerinin ürünlerini Toprak Mahsulleri Ofisi’nin gecikmeli aldığı dönemde onların tüccarlara değerinin ne kadar altında verildiğini biliyorum.
Bir yıllık süreçte çiftçilerin ürettiklerinin satışının kendisine katkısı olmadığı; onların mağdur olduğu zamanları biliyorum.
İşte Türkiye Çiftçiler Birliği de bu noktada Türkiye’de tarım ve hayvancılıkla uğraşan gerçek manada emek veren bir kuruluş. İşte “hafta sonları gidiyim de atamdan dedemden kalan toprakla hem hal olayım meşgul olayım” değil. Ki onlar da önemlidir; vatandaşlarımın toprakla uğraşması üretimin ne kadar elzem oluğunun göstergesidir. Ama bundan ziyade yüzlerce, binlerce dönüm tarım arazisi ekipte hasat zamanı geldiğinde işçi çalıştırmış, mazot tüketmiş, gübre ve benzeri masraflarda bulunmuş, hasadını yapmış bekliyor. İşte sebze-meyve üreticiyse kabzımallar gelip bize ne fiyat teklif edecekler ya da arpa-buğday üreticisiyse tüccarlar gelip bize ne fiyat verecek beklentisi içindeler. Ya da hükümet bu yıl açıklayacağı buğday-arpa fiyatları ile bizi ne ölçüde mağdur etmeyecek düşüncesi içindeler. Bize ne kadar katkı sağlayacaklarından ziyade altını çizerek söylüyorum “bizi ne kadar mağdur etmeyecekler” kaygısı yaşıyorlar bu kaygı yıllardır süren bir kaygı.
KÖYLÜ BİZİM ATALARIMIZIN VAROLUŞ SEBEBİDİR
Hep diyoruz ya köylü milletin efendisidir. Köylü bu ülkenin en dürüst, en sadık, en ahlaklı ticaretini yapan esnafıdır. Köylü bizim atalarımızın varoluş sebebidir. İşte bu noktada biz köylünün kıymetini bilmeye talip olduk. Köylülerimizin daha doğrusu hepimizin doğup büyüdüğü vatanımızın ekonomik anlamda gerçekte ne noktada olduğunun göstergelerinin, insanların sağlığı anlamında göstergeleri, çiftçilik, tarım ve hayvancılığın bu göstergeler içinde ne kadar değerli olduğunu bu kovid-19 sürecinde daha net görmüş olduk.
Geride bıraktığımız bu 3 aylık zaman diliminde biz 81 ilimizde 721 ilçemizde içinde büyük çiftçilerin de yer aldığı meslektaşlarımızla bir araya geldik. Temsilcililerimizi belirledik.
Bu arkadaşlarımızla birlikte önümüzdeki süreçte çiftçilerimizin ürettiği ürünlerin hakkettiği fiyatlarla pazarda yer almasını sağlamak önceliğimiz. Önceliğimiz bu ülkenin, bu milletin hak ettiği GDO’suz, doğal ürünleri çiftçilerimizin ürütmelerini sağlamak. Son günlerde gündemde olan doğal ve organik ürünlerde üreticileri alıcılarla buluşturmaya çalışacağız. Bu noktada üreticilerin birtakım desteklere ihtiyacı var. Örneğin tarım kredisinden aldığı ilaçla normal bayiden aldığı ilaç arasında ciddi fiyat farklılıkları var. Yani tarım kredisinde çiftçinin kooperatifinden ilacın mazotun gübrenin daha pahalı olduğunu gördük. Biz bu süreçte diğer çiftçileri temsil ederek diğer kuruluşlardan destek alırken tohum vb. ürünleri alırken piyasadan daha pahalıya aldıklarını gördük. Neden; çünkü çiftçi seni ümitle bekleyen harmanı kaldırdığında ürettiklerinin parasını götürüp borçlarına veren bir vatandaş. Yıllardır bu böyle gelmiş böyle devam etmiş.
Şimdi gelinen noktada biz Türkiye Çiftçiler Birliği olarak. Türk üreticilerin üretim sahasında kullanacakları bütün araç ve gereçleri Türkiye Çiftçiler Birliği aracılığı ile tedarik edeceğiz.
Bunu nasıl yapacağız? Çiftçilerin ilaç ihtiyacı sezonunda bu ürünlerin aracı kuruluşlarla değil doğrudan üreticilerle buluşmasını sağlayacağız. Ya da kullanacakları biçer döver traktör, araç-gereç noktasında “30 aracılı” esnaflardan değil Türkiye Çiftçiler Birliği aracılıyla doğrudan üretim noktasından almalarını sağlayacağız.
Bir nevi onlara danışmanlık yapmış olacağız. Bununla birlikte kuruluşumuzda hukuk müşavirliği mali işler müşavirliği departmanları da bulunacak. Bu noktada çiftçilerimiz bize başvurduklarında profesyonel olarak her alanda destek sağlayacağız kendilerine.
-Derneğin Merkezi Ankara’da mı?
Evet Ankara’dadır. Çiftçilerimizin sesini duyurmak, sorunlarına çözüm bulmak anlamında devletin hükümeti, muhalefeti ve her mercii görüşeceğiz.
-Kimler üye olabilecek?
Biz çiftçi kayıt belgesi olan yani devlet tarafından resmi olarak çiftçi olduğu tespit ve tescil olunan herkesin sesi olacağız. Örneğin Manisa’daki üzüm üreticisi, Mersin’deki muz üretici ve İç Anadolu’daki buğday-arpa üreticisinin ürettiklerini pazarlaması noktasında hem danışmanlık yapacağız hem onlara her anlamda destek olacağız.
Türkiye’de çiftçiler gerçekten üretime en büyük katkıyı sağlayan, alın teri ile ekmek parasını kazanan, yazın sıcağında güneşin altında emek veren, alın teri döken vatandaşlarımız. Önümüzdeki süreçte onların mağduriyetlerini gidermek adına çalışacağız. Türkiye’de çiftçilerin sözcüsü olmak adına üreticilerin kıymet-i harbiyesinin bilinmesi adına Türkiye’de üreticilerin ürettiği ürünleri daha kaliteli, daha leziz olarak tüketicilere ulaştırmak adına oluşturulmuş bir sivil toplum kuruluşuyuz.
Temel amacımız Türkiye’deki tüm çiftçilerin sağlam pazar ağı ile ürünlerini doğrudan alıcı ile buluşturması ve akabinde girdi maliyetlerinin tüm alanlarda minimuma düşürülmesi. Tüm bunları yaparken finans alanından hukuka; hukuktan modern tarım yöntemlerine kadar çiftçilere her alanda destek vereceğiz.
Bu temel amaçlar doğrultusunda kurulduğu günden bugüne büyüyen Türkiye Çiftçiler Birliği’ne tüm çiftçilerimizi bekliyoruz. Gelin bu bereketli yolculukta bizimle birlikte olun.
Yorum Yazın