NATO'nun Washington D.C.'deki iki günlük zirvesinin sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildirgede, ittifakın Ukrayna'yı "NATO üyeliği de dahil olmak üzere tam Avrupa-Atlantik entegrasyonuna giden geri dönüşü olmayan yolda" desteklemeye devam edeceği belirtildi. Ayrıca, müttefiklerin gelecek yıl içinde Ukrayna'ya en az 40 milyar avro (43,28 milyar dolar) askeri yardım sağlamayı planladıkları ifade edildi.
Bildirgede, müttefikler kabul ettiğinde ve koşullar karşılandığında Ukrayna'ya NATO'ya katılma davetinin gönderileceği teyit edilerek, “Ukrayna'nın kendi güvenlik düzenlemelerini seçme ve dış müdahale olmadan kendi geleceğine karar verme hakkını tam olarak destekliyoruz. Ukrayna'nın geleceği NATO'dadır. Ukrayna giderek daha fazla birlikte çalışabilir hale geldi ve İttifak ile siyasi açıdan bütünleşti.” ifadelerine yer verildi.
Rusya'nın, BM Şartı da dahil olmak üzere "uluslararası hukukun bariz bir ihlali" olarak Ukrayna'daki savaşın tek sorumlusu olduğu belirtilen bildirgede, Rus kuvvetlerinin ve yetkililerinin insan hakları ihlalleri, savaş suçları ve diğer uluslararası hukuk ihlalleri için cezasız kalamayacağı vurgulandı.
Bildirgede, tüm ülkelere Ukrayna’da Rusya'ya hiçbir şekilde yardım etmeme çağrısı yapılarak, Belarus, Kuzey Kore, İran ve Çin’in isimleri zikredildi ve “Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını kolaylaştıran ve dolayısıyla uzatan herkesi kınıyoruz.” denildi. Çin'in, Rusya'nın Ukrayna'daki savaş çabalarının "kesin olarak kolaylaştırıcısı" olduğu belirtilirken, Pekin'in Avrupa-Atlantik güvenliğine sistemik zorluklar yaratmaya devam ettiği ifade edildi. Çin'e, Rusya'nın Ukrayna’daki mücadelesine maddi ve siyasi desteği durdurması çağrısında bulunuldu. Ayrıca, Çin'in uzay yetenekleri ve nükleer cephaneliğinin hızla genişlemesiyle ilgili endişeler dile getirildi ve Pekin'e stratejik risk azaltma görüşmelerine katılma çağrısı yapıldı.
Terörle mücadelenin, NATO'nun kolektif savunması açısından vazgeçilmez olmaya devam ettiği ifade edilen bildirgede, “Teröristler ve terör örgütleri tarafından ortaya konan tehdit ve zorluklara kararlılıkla karşı koymaya devam edeceğiz.” denildi. Batı Balkanlar ve Karadeniz bölgelerinin İttifak açısından stratejik öneme sahip olduğuna vurgu yapılarak, NATO'nun bölgenin güvenliğine ve istikrarına güçlü bir şekilde bağlı olduğunun altı çizildi.
Bölgesel barış ve güvenliği desteklemek amacıyla Batı Balkanlar ile siyasi diyaloğun ve pratik işbirliğinin geliştirilmeye devam edileceği kaydedilen bildirgede, 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesine atıf yapılarak, müttefiklerin Karadeniz bölgesinin güvenliği, emniyeti, istikrarı ve seyrüsefer özgürlüğünü korumaya yönelik çabalarına destek teyit edildi.
75. NATO Zirvesi'ne ev sahipliği yapan ABD'ye teşekkür edilirken, 2025'te Hollanda'da gerçekleşecek zirvenin ardından bir sonraki zirvenin Türkiye'de yapılacağı duyuruldu.
Yorum Yazın