Türkiye Yazarlar Birliği tarafından organize edilen Ankara Edebiyat Festivaline ev sahipliği yapan Mamak Belediye Başkanı Murat Köse bu organizasyonun kendisi için hayatın anlamlarından birtanesi olduğunu belirtti.
1990 YILLARIN GARİP YÖNETİMİ BENİ SİYASETE ÇEKTİ
Ankara Edebiyat Festivalinin kapanış konuşmasında değerlendirmelerde bulunan Mamak Belediye Başkanı Murat Köse siyasete atılmasının bir anlamı olduğunu ifade ederken 1990’lı yıllarda kendisi öğrenciyken Türkiye’de garip bir yönetim şekli oluştuğuna dikkat çekti. Bunun üzerine siyasete atılması gerektiğini düşünerek AK Parti’de siyasete başladığını belirten Köse Kuran-ı Kerim’de ki bir ayetten çok etkilenerek iyiliğe hizmet etmek üzere siyaset kurumunda rol aldığını belirtti.
Köse şunları söyledi
Geçen gün Mahir Ünal Mamak’taydı. “Biz kimiz, nerden geliyoruz, ne yapıyoruz?” diye orada şöyle bir şey söyledi. “Bizim işimiz aslında hakikati anlatmak, hakikatin sesi olmak” dedi. Mahir Ünal başkanımız böyle tarif etti yaptığı işi. Benim için çok anlamlıydı. Belediye başkanı olarak burada görev yapıyoruz. Bu görevi neden yaptığımızın hedefi oldukça çok önemli. Biraz geriye gitmem gerekirse, 1996-1997-1998-1999 yıllarında garip bir hal yaşıyoruz Türkiye’de. Karar vermiş karar vericiler, ferman buyurmuşlar, ülkenin yönünü bir şekilde farklı bir yöne dönüştürmeye çalışıyorlar. Post modern darbe yapılmış, işyerlerimizle ilgili teftişler başlamış, memur olanların işten atılmasıyla ilgili işlemler yapılıyor. Siyaseten krizler var ve bizde eğitimimizle uğraşıyoruz. O zamana kadar siyasetin içerisinde de değilim. Ben şöyle söylemiştim, “ne olur ki bu yöneticilere bizim hayatımızın her alanına karışıyorlar. Burada bir yanlışlık var, bir problem var” diye siyasetle ilgilenmeye başladım. Bu esnada AK Parti kuruldu. AK Partinin içerisinde görev yapmaya başladım. Ama baktım zor bir şey siyaset. O zamanlarda Kuran-ı Kerimde bir ayet dikkatimi çekti. Diyor ki, “içinizden bir topluluk çıksın iyiliği emretsin, kötülüğü nehyettsin. İşte kurtuluşa erenler onlardır” diyor. Yani bu siyaseti yaparken de tutunduğumuz bir ayetti, bir sözdü. O söz üzerinden hareket ettik. İşte bende “onlar orada kötü şeylere karar veriyorlar bende iyi şeylere karar vereyim” dedim. Hakkın sesi olabilir miyiz onu yayabilir miyiz onu bir görev olarak gördüm kendime. Aslında Yunus Emre’nin yarenlere hitabı var ya. “Aşk bir güneşe benzer diyor. Aşkı olmayan kişi misali taşa benzer” Bizde bu aşkla yola çıktık.
ANKARA EDEBİYAT FESTİVALİ HAYATIMIN ANLAMI OLDU
Bu çerçevede, Ankara edebiyat festivalini yapıyor olmak hayatın anlamlarından bir tanesi benim için.
Yorum Yazın