İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla ilişkiler Genel Müdürlüğü destekleriyle Kültür sanat muhabirleri derneği tarafından ikincisi düzenlenen "Anadolu Tarih ve Kültür değerlerini anlama çalıştayı" nın moderatörlüğünü üstlenen Doç. Dr. Oğuzhan Aydın önemli açıklamalarda bulundu. Anadolu isminin Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinin Taşlıçay köyünden doğduğunu söyleyen Aydın şunları anlattı;
Anadolu ifadesi de Ankara’dan doğuyor. Nereden doğuyor? Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinin Taşlıçay köyü var. Sultan Alaaddin’in askerleri öncü birliği Taşlıca köyünden geçerken Kızıl ebe isminde bir anamız var. Nene Hatun’un, Kara Fatma’nın, Topal Gülizar’ın, Şerife Bacı’nın anneleri Kızıl ebe diğer bir adıyla Kırgız ebe. Ağustos’un sıcağı, dilleri adeta damaklarına yapışmış. Kızıl ebeye demişler: "Ana soğuk suyun var mı?" Demiş ki "Evlatlarım, askerlerim soğuk suyum yok ama ayranım var getirsem olur mu?" "Ana getir" demişler.
Ana gidiyor iki bakraç ayranını getiriyor. Ama ananın gönlünde bir bereket var, ananın imanı sağlam. İki bakraç ayran onlarca ayran içiyor, daha sonra Sultan Alaaddin’in askerleri de içiyor ve doyuyorlar. Ve diyorlar ki "Ana doyduk ana dolu, ana doyduk ana dolu"
Ve böylece mübarek yurdun adı Anadolu oluyor. Anadolu’nun manevi mihmandarı Ahmet Yesevi’nin şu mısralarıyla da girizgah yapıp muhterem haziruna sözü vereceğiz. Anadolu ve Balkanların Müslümanlaşmasını ve Türkleşmesini sağlayan Yesevi hazretleri Divan’ı Hikmet’inin girişinde diyor ki; Bismillah diyip beyan ederek hikmet söyleyip talep edenlere inci, cevher saçtım, Anadolu pınarlarından içtim diyen Alperenler, Yunus Emreler, Hacı Bektaşlar, Hacı Bayramlar,Ahi Evranlar bu pınardan kana kana içtiler. Ve Anadolu’nun gönül fethini ifa ettiler. Gönülleri hiç kırmadılar. Diyor ya Yunus Emre: Gönül çalabın tahtı. Çalap; eski Anadolu Türkçesinde Cenabı Hakkın karşılığı. Gönül çalabın tahtı, Çalap gönüle baktı, iki cihan bedbahtı kim gönül yıkar ise.
Anadolu bizim vatanımız oldu bin yıldır ama gönülleri fethettiler. Birlik ve beraberliği sağladılar. Sultan Alparslan da o ruhla 1064’ün 5 Ramazan’ında Kars’ın Ani’ye geldi. Ani’deki katedrali camiye çevirdi. Orada Cuma namazını eda etti ve o gün bu gün Anadolu yurdu Müslüman Türk yurdudur. Allah bütün şehitlerimize gani gani rahmet eylesin. Bu Cennet mekan bu Cennet vatan ilelebet Müslüman yurdun fatihi olacak ilelebet zamana kadar kimsenin endişesi olmasın. Çünkü Akif diyor ya İstiklal Marşı’nda:
Bastığın yerleri toprak diyerek geçme
Tanı düşün altında binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlusun yazıktır incitme atanı
Verme dünyaları alsan da bu Cennet vatanı.
Neyi verirlerse versinler, biz bu cennet vatandan bir karış toprak kimseye vermeyiz çünkü bedel ödemişiz. Acizane diyorum ki bir toprağın vatan toprağı olması için 3 şeye ihtiyaç var. Biri alimin, arifin, şairin müteferrikin alınteri
İkincisi Adilin, çalışanın , emekçinin alınteri.
Üçüncüsü de vatan için, din için , devlet için şehit olurken, ecel teri dökenler. Bu üçü birleşir vatan olur.
Anadolu Tarih ve Kültür Değerlerini anlama çalıştayında Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından Tarihimize ve kültürümüze yaptığı katkılarından dolayı Doç. Dr. Oğuzhan Aydın'a plaket takdim edildi. Aydın'ın plaketini Ankara gazeteciler ve yazarlar derneği Başkanı Ömer Uzun, Anadolu'da bugün gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Dargeçit takdim etti.
Yorum Yazın