
Türkiye, 2050’de dünyanın en büyük 12’nci ülkesi haline gelecek.
EKONOMİTürkiye, hain FETÖ’nün alçak darbe girişimini milletin canıyla, kanıyla bertaraf etmesinin ardından kısa sürede yolunda yürümeye devam etti.
Darbeden beş-on gün sonra piyasalar rayına girdi, biraz kıpırdayan döviz de eski yerine çekildi.
Bu durum, yatırım ortamına güveni tazeleyerek yeni bir süreç başlattı.
YABANCILAR HAYRAN KALDI
Bu koşullardaki Türk ekonomisini değerlendiren yabancılar, “ Türk ekonomisinin inanılmaz iyi durumda” olduğunu söylemekten çekinmiyor.
Bunlardan biri de ünlü ekonomist Dr. Arthur Betz Laffer oldu.
Ankara'da DEİK/Türkiye- ABD İş Konseyi'nin (TAİK) düzenlediği "Mali Politika: Türk Ekonomisinin Başarısında Temel Unsurlardan Biri" başlıklı panel öncesi gazetecilerle bir araya gelen Dr. Arthur Betz Laffer, Türk ekonomisine övgü yağdırdı.
Ekonomiden devletin elini çekmesinin en güzel örneklerinden birini Türkiye'nin özelleştirme hamleleri ile gösterdiğini dile getiren Laffer, Türkiye'nin bu adımlarının dünyada örnek gösterildiğini ifade etti.
ERDOĞAN-OBAMA TAKASI
Türkiye ile ABD, Erdoğan ile Obama kıyaslaması yapan Laffer çok ilginç değerlendirmelerde bulundu.
ABD Başkanı Barack Obama'nın kötü işler yaptığını söyleyen ünlü ekonomist, "Sizler kötü bir ekonomi görmek istiyorsanız ABD'ye gelin. Biz ekonomiyi nasıl batırdık gelin görün" dedi.
Laffer Amerikalı bir arkadaşının sözlerini ise şöyle aktardı:
“Erdoğan'ı bize versinler durumumuz harika olur.”
Bu görüşe hak veren Laffer, “Obama'yı alın, Erdoğan'ı bize verin. Türkiye'de hem vergi hem özelleştirme konularında yaptığınız çalışmalar alkışı hak ediyor” dedi.
Bu fantastik takas isteğine cevap, bu isteği duyan bir vatandaştan geldi:
-Nah alırsınız!
“LAFFEER EĞRİSİ” VE…
Dr. Arthur Betz Laffer’ın dile getirdiği birkaç hususu da anmak gerekirse; dünyadaki vergi politikalarını etkileyen ünlü ‘Laffer Eğrisi’ teorisinin üreticisi Laffer, refah bir ekonominin 5 temel politika üzerinde yükseldiğini söyleyerek “Refah ekonomisi için düşük oranlar, geniş tabanlı sabit vergiler, harcama kısıtlamaları, sağlam para, serbest ticaret ve asgari düzenlemeler gerekmektedir. Bu 5 politika bizim kuzey yıldızımızdır. Kuzey yıldızını takip ederseniz başarıya ulaşırsınız” diye konuştu.
Türkiye’nin harika özelliğinin genç nüfusu olduğunu dile getiren ünlü iktisatçı Laffer,“Türkiye’nin devlet başkanı olsaydım muhtemelen yakıt otomotiv sektörü arasında ayrım yapmazdım düşük vergiyi tutardım herkes rekabet etsin diye. Doğrudan ve dolaylı vergiye baktım. Güzel bir uyum var. Dolaylı vergileri aldığınızda yine denklik sağlıyorsunuz, probleminizi çözebiliyorsunuz. Dolaylı vergiler KDV gibi geniş yönetiliyorsa geniş matrahlı ise güzel bir işlev görür. Bir gelir vergisiyle herhangi bir istisna durumu yoksa yapabilirsiniz. ABD tersi yönde gidiyor" dedi.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ
Türkiye’nin geleceği üzerine geliştirilen tezler, ülkemizin gelecekti devleri geride bırakacağı öngörüsünü içeriyor. Buna göre, Türkiye bir çok ülke ile arasındaki makas farkını kapatırken, bazılarıyla da arayı açıyor…
HSBC'nin “2050'de Dünya” raporuna göre Türkiye, 2050 yılına gelindiğinde dünyanın en büyük 12’nci ülkesi konumuna yükselecek.
İngiliz banka HSBC, “2050’de Dünya” adlı raporunu yayımladı. Raporda, dünya ekonomilerinin 2015 yılında geleceği seviyelere işaret edildi. Bu rapora göre Türkiye, 2050 yılına gelindiğinde dünyanın en büyük 12’inci ülkesi konumuna yükselecek.
Listeye göre Türkiye, 2050 yılına gelindiğinde şu anda dünya ekonomisine yön veren ülkeleri geride bırakacak. Bu ülkelerin başında Rusya gelirken, Güney Kore, Hollanda, Arjantin, İspanya, Avustralya, İsveç gibi devler de geride bırakılacak ülkeler arasında olacak.
Rusya, HSBC listesine göre 2050 yılında dünyanın en büyük 15. ekonomisi olacak.
İngiliz bankanın listesinde değerlendirme kriterleri ülkelerdeki istihdam oranları, kaç kişinin çalışan nüfus içine girdiği, ülkenin toplam iş gücü, yaşlılık oranı olarak sıralandı.
Yapılan araştırmada, Türkiye'nin yükselişe geçmesinin nedeni olarak doğurganlık oranının artışı ile çalışan nüfus sayısının da artacak olması gösteriliyor.
HSBC’nin raporunda 2050 yılına gelinde ekonomik gücünü artıracak ülkelere özellikle vurgu yapıldı.
Türkiye, Mısır, Nijerya ve Ukrayna ile birlikte en güçlüler arasında gösterildi.
Kişi başına düşen milli gelir artışı tahminlerinin de yapıldığı raporda Türkiye’deki kişi başına düşen mili gelir artışı 2010-2020 arası için yüzde 4, 2020-2030 arası için yüzde 3,9, 2030-2040 arası yüzde 3,8, 2040-2050 arası için ise yüzde 3,7 olarak gösterildi.
HSBC raporunda Türkiye için şu ifadelere yer verildi:
“Daha önceki raporlarımızda da belirttiğimiz gibi biz Türkiye’nin uzun vadede oldukça güçlü bir hikayesi olduğuna inanıyoruz. Güçlü temeller ve oldukça iyi demografisi bulunan bir ülke olarak Türkiye tahmin edilebilir bir gelecekte saygı duyulacak bir büyüme oranı elde edeceğini düşünüyoruz."
TÜİK VERİLERİ DE
AYNI YÖNDE…
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Avrupa İstatistik Ofisinden (Eurostat) derlediği verilere göre, Türkiye ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,8 ile beklentilerin üzerinde büyüme kaydetti.
Aynı dönemde, 28 üyeli Avrupa Birliği (AB) ve 19 üyeli Avro Bölgesinde ortalama büyüme sırasıyla yüzde 1,8 ve yüzde 1,7 düzeyinde gerçekleşti.
Böylece Türk ekonomisi, küresel büyüme ve ticarete ilişkin tedirginliklerin sürdüğü son dönemde büyümesini sürdürerek, tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktı. Bu sonuçla Türk ekonomisi, ilk çeyrekte AB ülkeleri arasında henüz sonuçları açıklanmayan Malta dışındaki 27 ülkenin tamamından da daha iyi bir büyüme performansı sergilemiş oldu.
Türkiye, kendisinden sonra en hızlı büyüyen İsveç ve Romanya'ya da 0,6 puanlık fark attı. Yılın ilk çeyreğinde İsveç ve Romanya, yüzde 4,2 ile Avrupa'nın en iyi büyüme performansını sergileyen ülkeler olarak kayıtlara geçti.
Söz konusu ülkeleri yüzde 3,7 ile Slovakya, yüzde 3,4 ile İspanya ve yüzde 3 ile de Çek Cumhuriyeti takip etti.
Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 1,6 büyürken, GSYH artışı İngiltere'de yüzde 2, Fransa'da yüzde 1,4 düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde Yunanistan ise yüzde 1,4 daralarak Avrupa'nın tek küçülen ekonomisi oldu.
TÜRKİYE 26 ÇEYREKTİR BÜYÜYOR
Türkiye ekonomisi, geçen yılın 1. çeyreğinde yüzde 2,5 büyümüş, özellikle son çeyrekteki yüzde 5,7'lik performansıyla yılı yüzde 4'lük büyüme ile tamamlamıştı.
Bu yılın ilk çeyreğindeki beklentilerin üzerindeki performansıyla kesintisiz büyümesini 26'ncı çeyreğe taşıyan Türkiye ekonomisi, en son 2009 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,8 daralmıştı.
BÜYÜME ORANI BEKLENTİLERİ AŞTI
Gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) iç talebin katkısı ile 2016 yılının ilk çeyreğinde medyan bazında yüzde 4.5 büyümesi bekleniyordu. Başta turizm sektörünün yaşadığı sıkıntıların belirginleşmesi olmak üzere risklerin etkisiyle 2016 yılının tamamında ise yüzde 3.6 büyüme öngörülüyordu.
OECD ÜLKELERİNDE İLK ÜÇE GİRECEK
İlk çeyrekte beklentilerin üzerinde büyüyen Türkiye, Ekonomik ve İşbirliği Kalkınma Örgütü (OECD) tahminine göre 34 üye ülke arasında bir basamak yukarı çıkarak yıl sonunda ilk üçte alacak. Türkiye, büyümede 2017'de ise ikinci sıraya yükselecek. İlk çeyrekte yüzde 4,8 ile beklentilerin üzerinde büyüyen Türkiye, OECD'de de iyi performans gösteren ülkeler arasında yer alıyor.
Haziran ayı OECD Ekonomik Görünüm Raporu'na göre örgüt, Türkiye için 2016 büyüme tahminini yüzde 3,4'ten 3,9'a yükseltti. Orta Vadeli Program'da bu yıl yüzde 4,5 büyümesi öngörülen Türkiye, OECD tahmininde olduğu gibi yılı yüzde 3,9 ile tamamlasa bile, bir basamak yukarı çıkarak üçüncü sırada yer alacak.
OECD üyesi ülkeler arasında büyümede yüzde 5 ile İrlanda ilk sırada yer alacak. Bunu yüzde 4,4 ile İzlanda, yüzde 3,9 ile Türkiye izleyecek. Lüksemburg yüzde 3,7, İsveç yüzde 3,4, Slovakya yüzde 3,1 büyüyecek. Yeni Zelanda ve Polonya ise yüzde 3 seviyesinde büyüme kaydedecek.
Tahminlere göre OECD üyesi ülkelerin ortalama büyüme oranı bu yıl yüzde 1,8, 2017 için yüzde 2,1 olacak.
ABD'nin 2016'da yüzde 1,8 büyüyeceği tahmin edilirken, büyüme oranları İngiltere'de yüzde 1,7, Almanya'da yüzde 1,6, Fransa'da yüzde 1,4 olacak. Büyümede son sırada ise ekonomik krizin etkilerinden kurtulamayan Yunanistan yer alacak. Yunanistan bu yıl yüzde 0,2 küçülecek. Yüzde 1'in altında büyüyen ülkeler ise yüzde 0,6 ile Norveç, yüzde 0,7 ile Japonya olacak.
OECD tahminine göre, 2017 büyüme sıralamasında ise başı yüzde 3,8 ile Lüksemburg çekecek. Bunu yüzde 3,7 ile Türkiye, yüzde 3,5 ile de İzlanda ve Polonya takip edecek. İrlanda ise yüzde 3,4 ile beşinci sıraya gerileyecek. Gelecek yıl sıralamada sonda yüzde 0,4 büyüme oranı ile Japonya yer alırken, Yunanistan yüzde 1,9 ile 24'üncü olacak.
İlginizi Çekebilir