© Redaktör Haber 2022

Toplumsal Ön Yargılarla Mücadelenin ’Mor Gün’ü

Türk Epilepsi ile Savaş Derneği, 26 Mart Mor Gün yani Epilepsi Farkındalık Günü’ne özel açıklamalarda bulundu

Türk Epilepsi ile Savaş Derneği, 26 Mart Mor Gün yani Epilepsi Farkındalık Günü’ne özel açıklamalarda bulundu

Her 1000 kişiden 7-8inin aktif epilepsi hastası olduğu ülkemizde, hasta ve hasta yakınlarının hayatını toplumsal ön yargılar kabusa çevirebiliyor. 26 Mart Mor Gün yani Epilepsi Farkındalık Günü’nde Türk Epilepsi ile Savaş Derneği, epilepsili bireylerin yalnız olmadıklarına dikkat çekmek ve epilepsiye karşı bakış açılarını değiştirmek için herkesi mor gözlük takıp #EpilepsiİçinBak farkındalık kampanyasına destek olmaya çağırdı.

Epilepsili bireylerde zeka geriliği olduğuna inananların oranı yüzde 36

Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Naz Yeni, ”Ülkemizde epilepsi hastalarının ön yargılar nedeniyle evlenemeyecekleri, çocuk sahibi olamayacakları, çalışamayacakları ve okuyamayacakları düşünülüyor. Daha da vahim olanı Epilepsi Farkındalık Araştırmamızın sonuçlarına göre; epilepsi hastalarının çoğunda zekâ ve fiziksel gelişim geriliği var olduğuna inananların oranının ülkemizde maalesef yüzde 36 olması. Epilepsinin zeka ile hiçbir alakası yok ancak bu yanlış bilgiler nedeniyle birçok hasta ve hasta yakını hastalıklarını saklamak zorunda kalıyor. Türk Epilepsi ile Savaş Derneği olarak #EpilepsiİçinBak farkındalık kampanyamız kapsamında bu yıl #NeAlakasıVar diyerek tüm bu ön yargıları reddediyoruz” diye konuştu.

Ekran karşısında fazla kalmak epilepsi nöbetlerini tetikleyebilir

Covid 19’un epilepsili bireyler için özellikle bir tehdit oluşturmadığını ancak hastaların dikkat etmesi gerekenler olduğunu da ifade eden Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Naz Yeni, pandemi döneminde epilepsi hastalarına 7 öneride bulundu:

1- Pandemi döneminde, evden çalışma, hareketsizlik ve stres gibi faktörlerden dolayı uyku düzenlerinde bozulmalar görülebiliyor. Uykusuzluk epilepsili bireylerin nöbetlerini tetikleyebilir. Hatta bazı hastalar hayatlarının ilk nöbetlerini uykusuz kaldıkları bir gecenin sabahında geçirdiklerini ifade ederler. Bu nedenle pandemide uyku düzenini korumaya özellikle dikkat etmek gerekiyor.

2- Televizyon, bilgisayar, telefon ve tablet karşısında geçen süreler pandemide arttı. Epilepsi hastalarının yüzde 3’ünde parlak yanıp sönen ışıklar nöbetleri tetikler. Biz bunlara fotosensitive epilepsiler diyoruz. Özellikle çocukluk ve ergenlikte belirgin olan bu epilepsi türüyle ilgili ekran karşısında uzun süre vakit geçirilmemesi nöbetlerin kontrol edilmesinde büyük önem taşıyor.

3- Pandemi döneminde, epilepsili bireylerin ilaçlarını sokağa çıkma yasaklarına uygun bir şekilde ihtiyaca göre temin etmeleri ve düzenli bir şekilde kullanmaları önemli. İstemeden birden fazla dozu atlamaları nöbet geçirme riskini artırabilir.

4- Epilepsili bireyler sağlıklı bir beslenme programı takip etmeliler. Özellikle D vitamini eksikliği epilepsi hastaları için de kritik önem taşıyor. Özellikle kontrolsüz epilepsisi olan hastaların spor aktivitelerinden kaçınarak daha hareketsiz yaşamı tercih etmeleri de buna eklendiğinde ileriki yaşlarda osteoporoz riski artıyor. Epilepsi hastaları yeterli güneş ışığı almalı. Süt, yoğurt, peynir gibi D vitamini içeren gıdaları da bilinçli bir şekilde tüketmeli. Ayrıca D vitamini takviyesi de almalılar.

5- Pandemide kısa yürüyüşleri epilepsili bireylere öneriyoruz. Sporun nöbet kontrolünü daha iyi yönde etkilediğini biliyoruz. Epilepsili bireyler ağır ve denge gerektiren sporlar dışında diğer sporları yapabilirler. Önemli olan seçtikleri spor tarzının kendi güvenliklerini zora sokmayacak şekilde olmasıdır. Yüzme gerektiren sporlarda da çok dikkatli olunması gerekiyor.

6- Pandemi döneminde epilepsili bireylerin geresiz kaygı, endişe ve stresten uzak durmaları da nöbetlerini kontrol altına almaları için çok önemli.

7- Epilepsili bireylerin sıraları geldiğinde Covid-19 aşısı olmalarında hiçbir sakınca yok. Aşı sonrası bazı bireylerde yüksek ateş gözlenebilir, bu durumlarda iki gün ateş düşürücü kullanabilirler.

Epilepsi hastalarına daha iyi bir yaşam sunmak hepimizin elinde

Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nerses Bebek ise Mor Gün (Purple Day) hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Bebek, Mor Gün fikrinin 2008 yılında Kanada’da epilepsi hastası 9 yaşındaki Cassidy Megan öncülüğünde ortaya çıktığını söyledi. Cassidy Morgan’ın epilepsi hastalarının diğer insanlardan bir farkı olmadığına ve yalnız olmadıklarına dikkat çekmek amacıyla bu günü seçtiğini belirten Prof. Dr. Bebek, ”Mor renk epilepsinin tüm dünyada kabul gören rengi; ancak Megan bu güne isim verirken morun bazı kültürlerde yalnızlığı ifade etmesinden de esinlenmiş” dedi.

Prof. Dr. Bebek,”Türk Epilepsi ile Savaş Derneği olarak 5 yıldır #EpilepsiİçinBak diyoruz. Epilepsi, yaşam alışkanlıklarını değiştirerek ve tıbbi destekle yönetilebilecek bir rahatsızlık, bu nedenle epilepsili bireylere ön yargılarla yaklaşılmaması ve ayrıştırılmaması gerekir. Biz de Mor Gün’de yani Epilepsi Farkındalık Günü’nde herkesi Epilepsi İçin Bak Instagram sayfasında yer alan #MorGözlük filtresiyle mor gözlüklerini takmaya ve bu yılki motto’muz olan #NeAlakasıVar hashtag’i ile mesajlarını paylaşmaya davet ediyoruz. Epilepsi hastalarına ve ailelerine daha iyi bir yaşam sunmak hepimizin elinde” diye konuştu.

Epilepsi Farkındalık Araştırması 2021 Yılı Sonuçları:

Toplumun yüzde 6sı epilepsinin bulaşıcı olduğuna inanıyor. Her 5 kişiden 1i ‘İşveren olsam epilepsi hastası bir bireyi işe almak istememdiyor. Her 5 kişiden 2si yakınlarının epilepsili bir bireyle evlenmesini istemiyor. Epilepsinin cinli perili bir hastalık olduğuna inananların oranının yüzde 5. Her 2 kişiden biri epilepsi nöbeti geçiren kişiye nasıl müdahalede bulunacağını bilmiyor. Epilepsi hastalarının çoğunda zekâ ve fiziksel gelişim geriliği vardırdiyenlerin oranının yüzde 36 olması. Her 10 kişiden 3’ü ‘Çocuğumun, yakınlarımın epilepsi hastası bir eğitimciden eğitim almasını istememdiyor.


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER