Porselenden daha fazlası: KÜTAHYA

işte o yazı; 

Başkanlığını yaptığım Kültür Sanat Muhabirleri Derneği olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, bu yıl dördüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Medya, Kültür Sanat ve Turizm buluşmaları dolayısıyla Kütahya’daydık.

Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı’nın Kültür Sanat Muhabirleri’ne tahsis ettiği bir araçla Kütahya’ya yol aldık.

Daha önce 3,4 defa ziyaret ettiğim Kütahya’nın tarihi ve kültürel değerlerini keşfetmek üzere yola çıktığımız, 50’ye yakın meslektaşımızla Kütahya’da başarılı ve kısa sürede yaptığı hamlelerle adından sıkça söz ettiren iyi bir kültür sanat insanı olduğunu bildiğimiz Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık tarafından karşılandık. İki gün boyunca, ekibiyle birlikte Kültür Sanat Muhabirlerine kusursuz bir ev sahipliği yaptı.

Projemizi Kütahya'da gerçekleştireceğimizi duyurduğumuz andan itibaren saçtıkları müthiş pozitif elektrik ve heyecanlarıyla bizleri etkileyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Zekeriya Ünal ve İl Müdürlüğü ve Kütahya Belediyesi Kültür Müdürlüğü personelinin 2 gün boyunca gösterdikleri çabada takdire şayandı. 

Belediye başkanlığı dönemi boyunca yaptığı hizmetleri Kültür Sanat Muhabirlerine detaylarıyla anlatan Başkan Işık’ın çalışmalarına bir sonraki yazımda bu satırlarda yer vereceğim ancak, önemli bir detayı aktararak yazımı sürdürmek istiyorum.

BAKAN YARDIMCISI 2 YIL ÖNCE ANKARA'DAN KÜTAHYA'YA MESAJINI İLETMİŞTİ

2021 yılının Eylül ayında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmeye hazırlanan Ankara’nın Polatlı ilçesindeki Gordion (Yassıhöyük) Antik kentinde birtakım incelemelerde bulunmak üzere Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz ile birlikteydim. O ziyaretimiz esnasında bakan yardımcısı Yavuz, Frigler’in başkentinin Gordion olduğunu ve Gordion’dan başlayarak Frigler’in hüküm sürdüğü Ankara, Afyonkarahisar, Eskişehir ve Kütahya illeri arasında bir kültür ve doğa rotasının oluşturulmasının bölge turizmine canlılık getireceğini ve bu konuda bir an önce çalışma yapılması gerektiğini söylemişti. Bu sözler, Kütahya’da tarihi ve kültürel izlenimlere başladığımız sırada aklıma geliverdi.

Bakan Yavuz’un bu sözlerinin hafızamda tekrar canlanmasına ise Kütahya Belediyesi’nden ayrılarak yaptığımız ilk ziyaret yeri olan Frig Çevre ve Medeniyet Tanıtım Merkezi vesile oldu.

KÜTAHYA FRİGLER KONUSUNDA ELİNİ HIZLI TUTMUŞ

Bakan Yavuz’un bu sözlerinden bir yıl sonra, Kütahya’nın tarih ve turizm potansiyelini tüm dünyaya tanıtmak amacıyla ve Kütahya’nın Sofça köyünde bölge turizmine canlılık getirilmesi adına Frig Çevre ve Medeniyet Tanıtım Merkezi açılmış.

Frig Çevre ve Medeniyet Tanıtım Merkezi’nde, 3D mapping (video haritalama, film ve animasyonların doğal dokuya uygun bir şekilde oturtularak yayınlanması)  yöntemiyle Kütahya’nın tarihi ve doğal güzelliklerinin sunumu hazırlanmış. Proje, eğitilmiş veri teknolojisi kullanılarak yapay zeka tarafından yaklaşık 2 milyon topoğrafya ve lokasyon verisi işlenerek düzenlenmiş. Frig Çevre ve Medeniyet Tanıtım Merkezinde aynı zamanda Çini yapım atölyesi de açılmış. Bu sayede, Kütahya ile bütünleşmiş olan Çini sanatının incelikleri de misafirlere aktarılmaya başlanmış.

Burada şunu anlıyorum ki, Frigler üzerinde Kütahya, bölge turizmine yeni bir soluk getirmek için hızlı davranan illerden biri olmuş. Eğer bu merkez adını taşıdığı Frigler üzerinden hareket etmeye devam eder ve Friglerin başkenti Gordion’la birleştirirse ve bunu taşıyacak hamleler üretirse yerli/ yabancı turist açısında kazanan Kütahya olacaktır.

Böyle bir merkezin açılmasında emeği geçen Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere, Kütahya Valiliği, yerel yöneticiler ve emeği geçen herkesi tebrik etmek gerekiyor.

AİZONAİ ANTİK KENTİ GÖZ KAMAŞTIRIYOR

Frig Çevre ve Medeniyet Tanıtım Merkezi’nin Kütahya’ya katacağı, turizm hareketini tamamlayacak en önemli unsurlardan bir tanesi de Aizonai antik kentidir.

Burada Kibele heykeli ile Zeus tapınağının oluşturduğu müthiş görsel şölen, bütün ihtişamıyla misafirleri karşılıyor. M.Ö 3000’li yıllara dayanan bu tapınağı ve çevresini, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, uzun yıllardır daha kapsamlı çalışmalar yaparak geliştirdiğini bizzat yerinde inceledik ve şahit olduk. Bu çalışmalar tamamlandıkça Kütahya’nın tarihi değerlerinin gün yüzüne çıkacağını düşünüyor ve aynı zamanda turizm potansiyelinin katlanarak artacağına inanıyoruz.

KÜTAHYA’NIN MERKEZİ TARİH KOKUYOR

Kütahya’nın merkezinde ise tarihi mekanlara şahitlik ediliyor. Dönenler Camii, Ulu Cami, aktif yaşamın devam ettiği ve tarihi konakların bulunduğu Germiyan Sokak pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Kütahya’nın tarihine ışık tutan Arkeoloji müzesi ve Çini müzesi de şehrin görülmeye değer tarihi sembollerinden bazılarıdır.

Kütahya’ya yolunuz düştüğünde, Gelinkaya Koyu ve Soğukpınar çeşmesine uğrayarak, şifalı suyunu mutlaka tatmanızı tavsiye ediyorum. Devamında merkezde bulunan Çini çarşısına giderek sevdiklerinize Çini sanatıyla özenle işlenmiş porselenlerinden hediye edebilirsiniz.