Kırıkkale bizim için memleketten öte bir sevdadır

YEREL HABERLER

Redaktör Haber Dergisinin Şubat sayısı sayfalarına Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Disiplin Kurulu Başkanı ve Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk’ü konuk ettik. Memleketi Kırıkkale sevdalısı bir Milletvekili olarak Kırıkkale hakkında söyleşimizi gerçekleştirdik. Daha çok Avukat ünvanı ile tanınan ve röportajımız esnasında çalışma hayatına sağlık memuru olarak başladığını öğrendiğimiz Halil Öztürk, hizmet etme yolunda siyasete giden yolculuğundan, memleketi Kırıkkale’nin içerisinde bulunduğu sorunlara ve bu sorunlara bir Milletvekili olarak yaklaşımından, artık ülke çapında ün yapmış Kırıkkale siyasetine kadar pek çok konuyu değerlendirdik. Sorularımıza açık yüreklilikle cevap veren Halil Öztürk önemli açıklamalarda bulundu.

İşte o röportaj….

-Uzun zamandır siyasetin içerisindesiniz ve şu anda MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı ve Kırıkkale Milletvekilisiniz. Avukatlıktan siyasete uzanan yolun hikâyesini kısaca dinleyebilir miyiz?

Bu sorunuza aslında sağlık memurluğundan avukatlığa ve milletvekilliğine uzanan yol şeklinde cevap vermem daha uygun olur diye düşünüyorum. Zira sağlık memuru olarak görev yaparken kazandığım 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1998 yılında mezun olduktan sonra Ankara’da serbest avukatlık yapmaya başladım. Üzerinde uzmanlaştığım İdare Hukuku alanında birçok başarılı davayı sonuçlandırmanın yanı sıra, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği üyesi binlerce şehit ailesi ve gazinin avukatlığını üstlendim.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin takdir ve tensipleriyle, 9 Kasım 2009 tarihinde yapılan 9. MHP Olağan Büyük Kurultayında Merkez Disiplin Kurulu Üyeliğine, 4 Kasım 2012 tarihinde yapılan 10. MHP Olağan Büyük Kurultayında da Merkez Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim. 21 Mart 2015 tarihinde yapılan 11. MHP Olağan Büyük Kurultayında Merkez Disiplin Kurulu Başkanı olarak seçildikten sonra, 18 Mart 2018 tarihinde yapılan 12. MHP Olağan Büyük Kurultayında Merkez Disiplin Kurulu Başkanlığına tekrar seçildim. O tarihten beri de Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Disiplin Kurulu Başkanlığı görevimi sürdürüyorum.

24 Haziran 2018 yılında gerçekleştirilen Genel Seçimlerde de Milliyetçi Hareket Partisi Kırıkkale 1. Sıra adayı olarak seçime girdim. Bu seçimde önce Allah’ın inayeti, sonra da değerli Kırıkkaleli hemşehrilerimin teveccühleriyle milletvekili olarak seçildim. Halen Milliyetçi Hareket Partisi’nden 27. Dönem TBMM Üyesi olarak Kırıkkale’mizi temsil ediyorum.

Bu süreç elbette zor, elbette meşakkatli ve sıkı çalışma gerektiren bir süreç. Hiçbir zaman çalışma azmimden ve disiplinimden taviz vermeden bugünlere geldim. Bu prensiplerimden bir an olsun taviz vermeden de partimiz, hemşehrilerimiz, ülkemiz için çalışmalarımı sürdürmekteyim.

-İsminizi Kırıkkale ile adeta bağdaşmış görüyoruz. Halil Öztürk denilince akıllara hemen Kırıkkale geliyor. Görüyoruz ki Kırıkkale halkıyla da ciddi bir gönül bağınız var. Bu bağı nasıl kurdunuz?

KIRIKKALE MEMLEKETTEN ÖTE BİR SEVDADIR

Kırıkkale benim için memleketten, doğup büyüdüğüm yer olmaktan öte bir sevdadır. İnsan gönül gözüyle baktığı bir yerle nasıl ilişki kurarsa ben de Kırıkkale’mle ve Kırıkkale’mde yaşayan değerli hemşehrilerimle o şekilde iletişim ve ilişki kuruyorum. Hemşehrilerim, benim ağzımdan çıkan kelimeden ne demek istediğimi çok iyi anlarlar, aynen benim onların bir bakışlarından söylemek istediklerini; dertlerini, çilelerini, sevinçlerini, hüzünlerini; mutluluklarını, neşelerini anlayabildiğim gibi…

O yüzden de Kırıkkale halkı bizim ismimizi duyunca kendi evlatlarının, kendi kardeşlerinin ismini duymuşçasına sıcaklık, samimiyet ve yakınlık duyuyor.

-Kırıkkale’nin geçmiş dönem seçimlerine bakıldığı zaman milletvekilleri genelde tek partiden olurdu. 2-0, 3-0 gibi. Ancak son genel seçimlere bakıldığı zaman seçmen 3 partiye de göz kırptı. Seçmenin bu hareketini siz nasıl okudunuz?

 

KIRIKKALE SEÇMENİNİN İKİ ÖZELLİĞİ VARDIR

Kırıkkale seçmeninin çok önemli iki özelliği vardır. Bunlardan bir tanesi, şehrin sosyolojik ve fikri yapısı itibariyle, seçimlerde milliyetçi ve muhafazakâr adaylara öncelik vermesi, bir diğeri ise kendisiyle iç içe, samimi, derdine derman olacak adayları, öncelikli olarak tercih etmesidir. Tabi bu arada, AK Parti’nin 2002 yılından itibaren tüm Türkiye’deki yükselişinin Kırıkkale’deki etkisini de göz ardı edemeyiz.

Ancak, Kırıkkale halkı için kendisini anlayabilecek, derdine derman olabilecek, samimi bir milletvekili adayı mutlaka tercih sebebinin öncelikli hale gelmesinin sebeplerindendir. Sonuç olarak, bu sonucun mimarı elbette Kırıkkaleli hemşehrilerimizdir. Hemşehrilerimiz bu sonucu uygun görmüş ve oylarını da bu yönde vermişlerdir.

-Önümüzde yapılacak ilk genel seçimde Kırıkkale seçmenin 1-1-1 formülü devam eder mi?  Nasıl değerlendiriyorsunuz?

ÇABAMIZ CUMHUR İTTİFAKINI 3-0, MHP’Yİ DE BİRİNCİ PARTİ YAPMAK

Kırıkkale seçmeninin 24 Haziran 2018 yılında yapmış olduğu tercih, kendisini anlayabilecek, derdine derman olabilecek, samimi bir milletvekili arzusunun yansımasıdır. Verilen hizmete, vatandaşla olan gönül bağına bağlı olarak da Kırıkkaleli hemşehrilerimin tercihleri, elbette ilerleyen seçimlerde yine sandığa yansıyacaktır.

Öte yandan, Milliyetçi Hareket Partisi olarak yapacağımız çalışmalar da sonuçları önemli oranda etkileyecektir. Nitekim Türk Milletinin öz değerlerinden ortaya çıkan ve milletimizi her yönüyle anlayan partimiz, Kırıkkaleli hemşehrilerimizin her zaman kendi partisi olarak gördüğü, bu yönde yakınlık gösterdiği siyasi partidir. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, Kırıkkaleli olduğunuzu söylediğiniz anda karşınızdaki kişi sizi “MHP’li olarak değerlendirir.” İster MHP’li olun ister olmayın, bu gerçekle mutlaka yüzleşirsiniz.

Çabamız ve çalışmalarımız, Cumhur İttifakı’nın bir dahaki seçimlerde 3 milletvekilinin tamamını alacağı ve elbette MHP’nin de birinci parti olacağı yönündedir.

-Kırıkkale ve halkının sorunlarına nasıl yaklaşıyorsunuz?

KIRIKKALE’YE HİZMET NOKTASINDA ÖNEMLİ BİR KÖPRÜ KURDUK

Kırıkkale, benim doğup büyüdüğüm, üniversite hayatına kadar yaşadığım, şu anda da zamanımın büyük çoğunluğunu geçirdiğim memleketim; babamın toprağına, anamın nefesine sarıldığım yer. Bunca değeri olan memleketime ilgisiz kalmam beklenebilir mi?

Ben bu şehre hizmet etmek üzere, bana oy verip milletvekili olmama vesile olan hemşehrilerimin dertlerine çare, sorunlarına çözüm olmak üzere milletvekili oldum. Ben, Kırıkkale’mi Türkiye Büyük Millet Meclisinde en iyi şekilde temsil etmek üzere milletvekili oldum.

Bu duygu ve düşünceler içerisinde, TBMM ve Milliyetçi Hareket Partisi çatıları altında, gelen tüm talepleri kendi işim gibi görüp, hemşehrilerimize bu şekilde yardımcı oluyorum. Yasal prosedürleri yerine getiren Kırıkkaleli gençlerimizin istihdamı konusunda Bakanlıklarla görüşmeleri sağlayıp, Kırıkkaleli gençlerimizin rızıklarına vesile olmaya çalışıyorum. Kırıkkale’mizde bulunan kamu ve özel kurum ve kuruluşların ihtiyaçları doğrultusunda şahsıma gelen talepleri değerlendirip, ilgili bakanlıklarda bu ihtiyaçların giderilmesi için ne gerekiyorsa, konuyla bizzat ilgileniyorum. Dahası, Kırıkkale’mize yapılacak olan kamu ve özel sektör yatırımlarını takip ediyor, gerçekleşmesi için elimden geleni sonun kadar yapıyorum.

-Sizce Kırıkkale’nin en büyük sorunu ve bu sorunun çözümü nedir?

CEVAP TEK BİR KELİMEDEN OLUŞUYOR: “İŞSİZLİK”!

Kırıkkale’miz, kuruluşu itibariyle bir sanayi şehridir. Birçok doğal oluşumlu tarım kentlerinin aksine, Kırıkkale MKE ile var olmuş 1925’te henüz birkaç haneli bir köy iken 1939 yılında belediyelik olmuş, 1950’lerde nüfusu bir anda 50 binlere çıkmış ve 1989 yılında Türkiye’mizin 71. vilayeti olmuş bir şehirdir. Kırıkkale’miz, 1989 yılında vilayet olmadan bir gün öncesinde, belde ve köyleriyle birlikte nüfusu 420 binlerde, Türkiye’nin en kalabalık ilçesiydi ve başta çevre iller olmak üzere, ülkemizin birçok yöresinden insanı bünyesinde barındıran, oldukça kozmopolit bir ilçeydi.

İl olduktan sonra da bir süre bu özelliğini koruyan Kırıkkale’nin, gerek nüfusu, gerekse nüfusu oluşturan vatandaşların farklı yörelerden Kırıkkale’ye gelerek yerleşmiş olmalarının ana sebebi, başta MKE ve TÜPRAŞ Orta Anadolu Rafinerisi olmak üzere, istihdam alanlarının çokluğuydu. 46 vilayeti birbirine bağlayan yol kesişim noktasında olması, ulaşım ağlarının ve başkent Ankara’ya olan yakınlığın da sağlamış olduğu avantajlarla göç alan bir şehir haline gelen Kırıkkale, ne yazık ki 2000’lerin başından itibaren göç veren bir şehir haline geldi.

MKE’deki yönetim politikasındaki değişiklikler, Rafineri’nin özelleşerek personel azaltması ve gerek MKE, gerekse Rafineri’nin üretmiş olduğu ürünlerle alakalı yan sanayinin yeteri kadar gelişememesi, 1980’lerin istihdam bağlamında parlayan yıldızı olan Kırıkkale’yi bir anda emekli şehri yapmaya başladı.

1992’de kurulan Kırıkkale Üniversitesi, her ne kadar kendisini geliştirmiş olsa da şehirle tam entegrasyonu sağlayıp, şehrin gelişimine yeterli katkıyı sağlayamayınca, beyin ve işgücü göçüyle Kırıkkale, bugünkü sorunlarıyla baş başa kalmıştır.

Bu kadar ayrıntılı açıklamadan sonra, aslında sorunuza dair verilebilecek cevap tek bir kelimeden oluşuyor: “İşsizlik”!

Bunca ayrıntılı açıklamayı yapmamın sebebi de Kırıkkale gibi bir şehrin, Türkiye’nin en önemli istihdam merkezlerinden birisiyken nasıl olur da işsizlikle boğuşan bir şehir haline gelir, sorusunun da cevabıdır aslında.

Bu sorunun çözümüne gelince:

Özellikle 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi sonrasında yeniden silkinip kendine gelen devlet kurumlarımız, yerli ve milli kaynakların ne kadar değerli olduğunun farkına vardı. Gerek işgücü, gerekse iş alanları bakımından millileşmenin önemi0 konusunda sürekli açıklamalar yapan Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin öngörüleri sayesinde kurulan Cumhur İttifakı, özellikle savunma sanayimizin milli kaynaklarla ve yerli işgücüyle oluşturulması için bir dizi girişimlerde bulundular. Bugün, Savunma Sanayi Başkanlığımız çatısı altındaki kurumlarımız, bir yandan kendilerini teknolojik olarak yenilemekte diğer yandan da hem ülkemize, hem de dostlarımıza büyük destekler sağlamaktadırlar.

Zaten var oluş sebebi savunma sanayinin merkezi olma vasfıyla, Kırıkkale’mize bu yönde yapılacak devlet ve özel sektör yatırımları, elbette şehrimizde yeniden bir canlanma sağlayacaktır.

Ayrıca Kırıkkale Üniversitesi’nin, Kırıkkale şehir merkezine yönelik yapacağı çalışmalar da Kırıkkale’mizin hem entelektüel ve kültürel hem de istihdam anlamındaki gelişimine büyük katkılar sağlayacaktır.

Tabi ki Kırıkkale’miz için yapılacak olan tüm çalışmalara, Kırıkkale milletvekili olarak her türlü desteği sağlamak için gece gündüz hazır olduğumu belirtmeden de geçemeyeceğim. Şahsım ve partim adına, Kırıkkale’mizin bu en önemli sorunu olan işsizlik sorununu çözülmesi için atılacak her adımda en büyük desteği sağlamaya hazırım.

-AK Parti ve MHP’nin kurmuş olduğu güçlü Cumhur ittifakının meyvelerini memleketiniz Kırıkkale’ye yansıtabiliyor musunuz?

MİLLETVEKİLLERİ OLARAK İTTİFAK RUHUNA UYGUN ADIMLAR ATIYORUZ

Cevabım, tabi ki evet. Cumhur İttifakı, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin de ifade ettikleri gibi bir ikbal ve menfaat birlikteliği değil, devletimizin bekası için ilelebet sürdürülmesi gereken yerli ve milli bir güç birliği çalışmasıdır.

Bu ittifakın, başta güvenlik olmak üzere ülkemizin tüm sorunlarına çözüm olması ve kalkınması için atılan tüm adımlar Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli tarafından titizlikle koordine edilmektedir. Bu manada AK Parti ve MHP milletvekilleri de konuya hassasiyetle yaklaşmakta, yerel çalışmalarda da ittifak ruhuna uygun adımlar atmaktadırlar.

Biz de AK Parti Kırıkkale Milletvekili arkadaşımızla, bu hassasiyeti taşıyarak, gerek ülkemizi, gerekse şehrimizi ilgilendiren konularda uyumlu ve koordineli bir şekilde çalışmalarımızı sürdürmeye gayret ediyoruz. Kırıkkale’ye yapılacak olan yatırımlar ve Kırıkkale’mizin gelişimi için ortaya konulan projelerde birbirimizi destekliyor ve Kırıkkale’mize hizmet gelebilmesi için azami gayreti sarf ediyoruz.

-İki buçuk yıllık milletvekilliği döneminizde Kırıkkale’ye neler kazandırdınız?

“Ben” kelimesini kullanarak şahsımı ön plana çıkarmak ve bunu bir kibir vesilesi yapmaktan Allah’a sığınırım. İki buçuk yıllık süreçte, Kırıkkale’mizin en önemli sorunu olarak gördüğüm işsizliği azaltabilmek için bir nebze de olsa katkım olabilmişse ne mutlu bana… Şu anda evine ekmek götüren ve rızıklarına vesile olduğumuz gençlerimizin sayısı birkaç binlerle ifade edilebilmektedir.

Ayrıca şehrimize yatırım yapmak üzere desteğimizi talep eden hiçbir işadamımızı geri çevirmedim ve ilgili bakanlıklarla bu konularda görüşmelerimizi sağlayarak bazı yatırımlara destek oldum.

Bunun yanı sıra, başta partimizden belediye başkanı seçilen arkadaşlarımız olmak üzere, Kırıkkale’mizin hangi ilçesinden ve beldesinden şahsımıza bir talep gelmişse, hangi partili olduğuna bakmaksızın mutlaka destek oldum ve olmaya da devam ediyorum.

Bu vesileyle, Kırıkkale’mize değer katacak, istihdam ortamı sağlayacak tüm iş insanlarımıza kapımızın sonu kadar açık olduğunu bir kez daha belirtir, başta Kırıkkaleli hemşehrilerim olmak üzere, Yüce Türk Milletinin her bir ferdine sevgi, saygı ve hürmetlerimi sunarım.