© Redaktör Haber 2022

Ersin Tatar, Türk iş insanlarına ATO'dan seslendi: KKTC'ye yatırım yapın...

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye ile her türlü iş birliği içerisinde bulunmak ve ilişkileri değerlendirerek bir yönetim anlayışı geliştirmek istediklerin belirterek, Türk iş insanlarını KKTC’ye yatırıma davet etti. Tatar,  “Türkiye Cumhuriyeti her zaman yanımızda olmuştur, bunu unutmak mümkün değildir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişmesinde ve Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refah noktasını yakalamasında Türkiye’nin bilgi, tecrübe, imkân ve olanakları ile Türk iş insanlarının katkıları son derece kıymetlidir” dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye ile her türlü iş birliği içerisinde bulunmak ve ilişkileri değerlendirerek bir yönetim anlayışı geliştirmek istediklerin belirterek, Türk iş insanlarını KKTC’ye yatırıma davet etti. Tatar,  “Türkiye Cumhuriyeti her zaman yanımızda olmuştur, bunu unutmak mümkün değildir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişmesinde ve Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refah noktasını yakalamasında Türkiye’nin bilgi, tecrübe, imkân ve olanakları ile Türk iş insanlarının katkıları son derece kıymetlidir” dedi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin TATAR, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim KIRAN, Çevre Şehircilik Bakan Yardımcısı Hasan Süver,  Kıbrıs Büyükelçisi Kemal Köprülü, Ankara Milletvekilleri Lütfiye Selva Çam, Nevzat Ceylan, Hacı Turan, Orhan Yegin, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici,  Kıbrıs Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz ve TOBB Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Sarınay’ın katılımıyla ATO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.

TÜRKİYE MAVİ VATAN SINIRLARINDAN VAZGEÇMEYECEKTİR-

 ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal’in açılışını yaptığı toplantıda konuşan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Kıbrıs Türkü’nün uzlaşmacı tavrını 2004 yılında Annan Planı, 2017 yılında da Crans Montana sürecinde sergilediğini hatırlatarak, “Çözüm istemeyen tarafı uluslararası camia tüm netliğiyle görmekle birlikte bakar kör tavrı sergilemektedir” dedi. Bu tavrın Avrupa Komisyonu’nun son Türkiye Raporunda da görüldüğüne dikkat çeken Baran, Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs meselelerinde çözümsüzlükten yana tavır konduğunu söyledi. Konuşmasında Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Mısır arasında düzenlenen zirveden de bahseden Baran,  “Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Mısır arasında Atina’da düzenlenen zirvede de çözümsüzlük körüklenirken Türkiye’nin karasularındaki egemenlik hakları yok sayılmaya çalışılıyor. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik bu hasmane tutum hiçbir şekilde kabul edilemez. Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin içinde yer almadığı hiçbir girişim başarıya ulaşamaz. Bölgedeki gerginliğin asıl kaynağı Türkiye’nin kıta sahanlığının ihlal edilmesi ve Kıbrıs Türkü’nün yok sayılmasıdır. Türkiye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti politikasından da mavi vatan sınırlarından da asla vazgeçmeyecektir. Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tüm adayı temsil ediyor gibi hareket etmesi kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da Doğu Akdeniz’de hem kendi hem de Kıbrıs Türk’ünün haklarını müdafaa etmeye devam edecek, Kıbrıs Türkleri’nin Ada etrafındaki denizlerden ve bu denizlerde bulunan zenginliklerden pay almasını sağlamaya yönelik çalışmalarını sürdürecektir” diye konuştu. 

Baran, Kıbrıs Türk Halkı’nın Ada’daki hak ve menfaatleriyle eşit bir şekilde barış ve huzur içinde yaşam sürdürmelerini önemsediklerini ve bu eşitliği sağlayacak çözüm önerilerini desteklediklerini dile getirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, tüm kurum ve kuruluşlarıyla, Kıbrıs Türkü’nün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanda yanında olduğunu kaydeden Baran, “Türkiye Cumhuriyeti ve milletimiz ile bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni her alanda desteklemeyi sürdüreceğiz. Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini, meşru haklarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde çözüme kavuşturulması en büyük arzumuzdur” dedi.

“MARAŞ’IN ATIL KALMASI KABUL EDİLEMEZ BİR DURUMDU”-

1974 yılından beri kapalı kalan Maraş’ın açılmasının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Baran, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenlik alanında bulunan bu cennet kıyının, kapalı Maraş’ın atıl kalması siyasi olarak da ekonomik yönden de kabul edilemez bir durumdu. Kıbrıs Türkü’nün kendi toprağında kendi ekonomisi için adım atması en meşru hakkıydı. Maraş’ın açılması aslında Ada’nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türkleri’nin hak ve çıkarlarını kendilerinin koruyabildiğinin, siyasi eşitliğini sağlayabildiğinin dünyaya ilanıdır” dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda maruz kaldığı izolasyon ve bu izolasyonun günlük hayata getirdiği kısıtlamalara karşı her konuda destek olma gayreti içinde olduklarını kaydeden Baran, Türkiye’nin bu anlamda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türklerini hayata bağlayan köprü durumunda olduğunu belirtti. Ankara Ticaret Odası olarak, ekonomik ve ticari ilişkilerin daha ileriye götürülmesi için çalışmaya hazır olduklarını ifade eden Baran, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası ile ilişkileri de başarılı bir şekilde yürüttüklerini söyledi.

 KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da konuşmasında20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı için Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne müteşekkir olduklarını söyledi. Türkiye’nin 1974’te ilk adımı atmaması halinde Kıbrıs’ta hiç Türk kalmayacağını hatırlatan Tatar, “1974 öncesine baktığımızda ikinci sınıf insan muamelesi gördüğümüz o günlerde bizler işletme sahibi, kurum, kuruluş sahibi olarak asla kabul görmezken, Rumların yanında işçi olarak çalışırken, şimdi büyüyen şirketler, kurum, kuruluşlar, yürütme, yasama ve yargısıyla tam teşekküllü bir devletin KKTC çatısı altında oluştuğunu görüyoruz. Büyük bir ekonomik hareketliliğimiz var ve devam da ediyor. Turizm sektöründe başarılarımız, sanayi ve hizmet sektörümüzde canlılık ve hareketlilik var. Bütün bunlar maddi ve maneviyat bakımından güçlü bir KKTC’nin başarı öyküsü olarak değerlendirilebilir” dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ticareti ve güçlü bağları ile Türkiye Cumhuriyeti’ne entegre olduğunu kaydeden Tatar, KKTC ekonomisinin yüzde 70 oranında Türkiye ile olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği talimat ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın gayretleri ile gümrük sorunlarının yumuşatılmasıyla, Kıbrıs’ta üretilen tarımsal faaliyet ürünleri ve benzeri üretimlerin Türkiye pazarına sürülmesinde büyük çalışmalar yapıldığını söyledi. Tatar, “İnşallah önümüzdeki dönemde daha da üretken bir yapıyla daha fazla ihracat potansiyeli ortaya koyabilmemiz ve bu büyük pazara ürünlerimizi ihraç edebilmemiz Kıbrıs Türk halkının da ekonomik mücadelesine büyük katkı yapacaktır” diye konuştu.

MARAŞ AÇILIMIYLA BÖLGEYİ 250 BİN KİŞİ ZİYARET ETTİ-

Maraş açılımının ticareti geliştirmek için tekrar bir fırsat yarattığını ifade eden Tatar, pandemiye rağmen açıldığı günden itibaren 250 bin kişinin bölgeyi ziyaret ettiğini söyledi. Maraş açılımının KKTC için hem siyasi hem ekonomik bakımdan önemli olduğunu belirten Tatar, Doğu Akdeniz’de yeni siyasetin ortaya konulmasında Kıbrıs’a da güç verdiğini söyledi. Tatar, “Bu milli dava Kıbrıs’ın kalkınma mücadelesidir. Kıbrıs Türk halkının egemenlik mücadelesidir. Bölgedeki katliamların son bulması ile kuzeyde Türk devletinin ilelebet yaşayabilmesi için ekonomik hayatın devam etmesi, güçlenmesi, yatırımlar yapılması, refahın artması ve oradaki mücadeleyi taçlandırılması ile hem Türkiye’nin hem Kuzey Kıbrıs’ın birlikte hareket etmesi gerekiyor” dedi.

BAYRAĞIMIZIN ALTINDA MUTLU BİR ŞEKLİDE GELECEĞE YÜRÜYORUZ”-

Kıbrıs Türküyle Türk halkının arasını açacak bir takım yanlışlıklara müsaade etmeyeceklerini ifade eden Tatar, “Biz Kıbrıs’ta çok zahmetler çektik, çok göçler yaşadık. Yok oluşun eşiğinden döndük, katliamlardan, soykırımdan geçtik, var olduk. Türkiye devleti de her zaman yanımızda oldu. 1974’te direndik, Mehmetçik geldi. 1974’ten beri de Kıbrıs’ta kimsenin burnu kanamamıştır. 1974’ten beri Kıbrıs halkı bağımsızdır, özgürdür, hürdür. Onuruyla haysiyetiyle yaşamaya devam etmektedir. Kendi bayrağımız altında, kendi milli kimliğimizle, kendi geleneklerimizle ve gerçekten daha mutlu bir şekilde geleceğe yürüyoruz. Mehmetçiğin adaya adım atması Kıbrıs Türkü için bir hayaldi, o hayali gördük çünkü mazlumduk, o mazlum halkın katliamının önlenmesi için Türkiye Kıbrıs’a gelmişti bunu unutamayız” dedi.

CUMHURBAŞKANI TATAR’DAN TÜRK İŞ İNSANLARINA YATIRIM DAVETİ-

İki ülke arasındaki iş birliklerinin artmasıyla güçlü bir Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yaratmak için birlikte çalışma mesajı veren Tatar, “Önemli olan varlığımızı milli şuurla, maneviyatla, geçmişimizi bilmek suretiyle ileriye taşıyabilmektir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişmesinde ve Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refah noktasını yakalamasında Türkiye’nin bilgi, tecrübe, imkân ve olanakları ile Türk iş insanlarının katkıları son derece kıymetlidir” diye konuştu. 

KIRAN: “ADANIN TEK SAHİBİ RUM YÖNETİMİ DEĞİLDİR”

Toplantıda konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da, Türkiye'nin 2004'te Annan Planı’nı desteklemesine rağmen KKTC'nin uluslararası toplum tarafından yalnız bırakılmaya çalışıldığını söyledi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Annan Planı'nı reddetmesine rağmen Avrupa Birliği üyeliğiyle ödüllendirildiğini belirten Kıran, "Artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gerçeğiyle yüzleşmek zorundasınız. Artık Adanın tek sahibinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olduğu safsatasını, yalanını bir kenara bırakmak zorundasınız" dedi.

Sevilla Haritası’yla Türkiye'nin Akdeniz kıyısına hapsedilmeye çalışıldığını belirten Kıran, bu planların Türkiye’nin güçlü siyasi, hukuki ve güvenlik argümanlarıyla bertaraf edildiğini kaydetti. KKTC’nin kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir devlet olarak hedeflerine emin adımlarla ilerlediğini belirten Kıran, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve uluslararası toplumun bu durumdan paniklediğini söyledi. Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkının huzuru, refahı ve selameti için elinden geleni yaptığını ifade eden Kıran, "Kapalı Maraş’ın açılımıyla uluslararası toplumun nasıl paniğe sevk olduğunu hep birlikte müşahede ettik. Bugün, işte o yüzden karşımıza çıkardıkları sanal ittifaklar hiçbir anlam ifade etmiyor. Adanın gerçekleriyle de bağdaşmıyor" diye konuştu.

Kıbrıs meselesiyle ilgili KKTC ve Türkiye’nin aleyhine ortaya atılan tezleri hatırlatan Kıran, "Bugün gördük ki Türkiye’nin desteklemediği, KKTC’nin destek vermediği hiçbir tez, hiçbir senaryo Doğu Akdeniz’de hayata geçirilmez. Bugün hayata geçirilemedi yarın da hayata geçirilemeyecektir. Kıbrıs davamızda bugün dünden çok daha güçlüyüz, yarın bugünden de güçlü olacağız. Güçlü olmamızı sağlayan temel husus karşımıza çıkan her türlü siyasi engellemelere çok daha güçlü siyasi ve hukuki argümanlarımızla karşılık verebilmemiz” dedi.

Meclis toplantısının ardından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar onuruna bir resepsiyon düzenlendi. Resepsiyona, ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Temel Aktay ve Halil İbrahim Yılmaz, ATO Meclis Başkan Yardımcısı Vecdet Fehmi Şendil, Meclis Divan Katibi Fatih Sertaç Bulut, ATO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi M. Ülkü Karakuş, ATO Yönetim Kurulu Üyeleri Adem Ali Yılmaz, Ali Yıldız, Mehmet Fatih Çetinkaya, Nihat Uysallı, Nuh Acar ile çok sayıda ATO Meclis Üyesi ve davetli katıldı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER