Biden başkan olmadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef tahtasına koymuştu
ULUSAL HABERLERCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantıları için gittiği Newyork’ta ABD Başkanı Biden ile bir araya gelememesi aslında bir sürpriz olarak nitelendirilemez. ABD Başkanı Biden’in 2020 yılında yapılan seçimler öncesinde Erdoğan’ı hedef tahtasına koyduğu skandal sözler bugünün habercisi gibiydi.
Redaktör Haber Dergisi Özel Analiz
Türkiye ABD ilişkilerinde gerilme olacağı bir yıl önceden belliydi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantıları için gittiği Newyork’ta ABD Başkanı Biden ile bir araya gelememesi aslında bir sürpriz olarak nitelendirilemez. ABD Başkanı Biden’in 2020 yılında yapılan seçimler öncesinde Erdoğan’ı hedef tahtasına koyduğu skandal sözler bugünün habercisi gibiydi.
Biden skandal sözlerinde Türkiye’de muhalefeti destekleyerek Erdoğan’ı düşürme planlarını anlatırken aslında Başkan olduğu takdirde ABD Türkiye ilişkilerinin seyrini de belirliyordu. Bugüne baktığımız da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da ABD ile ilişkilerin kopma noktasında olduğu mesajlarını şimdiden iletti gibi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantılarına katılmak üzere gittiği New York'a vardığında, ABD ile Türkiye'nin ortak çıkarlara dayanan iki dost ve müttefik ülke olduğunu söyleyerek Washington'a sıcak bir mesaj gönderdi. Ancak Erdoğan, ABD'den ayrılırken farklı bir tutumla Biden yönetimiyle ipleri neredeyse koparma noktasına getiren sert bir açıklama yaptı. Erdoğan, iki NATO ülkesindeki ilişkilerin gidişatının "pek hayra alamet" olmadığını söyledi, ABD Başkanı Joe Biden'la "iyi bir başlangıç yapmadıklarını" açıktan dile getirdi.
24 Nisan'da Osmanlı döneminde yüz binlerce Ermeni'nin ölümünü "soykırım" olarak nitelemesinden bir gün önce Biden'la telefon görüşmesi yapan Erdoğan'ın Biden'la ilk yüz yüze teması Haziran'daki NATO zirvesi kapsamında Brüksel'de gerçekleşmişti. Bu görüşmede Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400'ler konusunda yaşanan krizi çözemeyen iki lider sadece Afganistan'ın başkenti Kabil'deki Uluslararası Hamid Karzai Havalimanı'nın güvenliği ve işletmesinin Türkiye tarafından sağlanabileceğine dönük ılımlı mesajlar vermişlerdi.
Ancak Türkiye'nin talip olduğu bu görev konusunda Ankara, Afganistan'da yönetimi ele geçiren Taliban'la anlaşama sağlayamadı. BM Genel Kurul toplantıları çerçevesinde Erdoğan'ın New York'ta Biden'le bir kez daha görüşme beklentisi ise gerçekleşmedi.
İşte Erdoğan bunun üzerine Newyork’tan ayrılırken ABD ilişkileri üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ
Afganistan ve Suriye bağlamında Türkiye-ABD ilişkilerinin seyrini nasıl gördüğünün sorulması üzerine ise Erdoğan, "Türk-Amerikan ilişkilerinde sağlıklı bir sürecin işlediğini doğrusu söyleyemem. Niye? Bakın biz F-35'leri aldık, 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık ve bu F-35'ler bize teslim edilmedi. Amerika önce bunu bir defa halletmeli. Bize S-400 konusunu bahane edip F-35'leri vermemek, her şeyden önce bir defa devletler arası ilişkilerde ne diplomasi noktasında ne de münasebetler noktasında bir kimlik ortaya koymaktır. Amerika'nın önce bunu bir defa düzeltmesi lazım." dedi.
Erdoğan, uluslararası hukuka dayalı olarak ne yapılması gerekiyorsa yapacaklarını vurgulayarak, "Bize sürekli S-400'ü dayatmalarını bir defa bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bizim için S-400 işi bitmiştir. Buradan geri adım atmamız da mümkün değil. Amerika'nın bunu uluslararası diplomaside, ilişkilerde doğru bir yere oturtması gerekir. Ama şu ana kadar bunu oturtamadılar. Biz Türkiye olarak dürüst davranıyoruz, duruşumuz dürüsttür ama Amerika maalesef dürüst davranmadı, davranmıyor." diye konuştu.
"SAYIN BİDEN İLE İYİ BAŞLADIK DİYEMEM"
Türkiye ile Amerika arasında 20 milyar dolar civarında ticaret hacmi bulunduğunu ve bunun artmasını arzu ettiklerini belirten Erdoğan, savunma sanayisine yönelik adımlar attıklarını ve atmaya da devam edeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şunu da bilmeleri gerekir ki artık eski Türkiye de yok. Bu Türkiye başka bir Türkiye. Savunma sanayisinde de biz her geçen gün daha ileri gidiyoruz, daha ileri gideceğiz. Ama yarın 'Niçin F-35'i almıyorsun?' diyemezler. Vermezsen almayız. O zaman biz daha başka kapılara da müracaat ederiz. Burada CBS ile yaptığım röportajda onlara da onu söyledim. 'Yani başka yerlerden almayı mı düşünüyorsunuz?' diye sordu. 'Gerekirse alırız' dedim. Sen bana şimdi Patriot vermeyeceksin, ondan sonra biz S-400'ü aldığımızda 'Niye S-400'ü aldın?' diyeceksin. Türkiye, kendi savunmasına yönelik ne gerekiyorsa onu alır. Gerekirse bunları üretmeye de başlar. Zaten şu anda başladık. Bundan sonra bunu daha da ileri safhalara taşıyacağız. İnşallah kendi insansız savaş uçaklarımızı da üreteceğiz. Bunu da görecekler. Bu adımları da inşallah atıyoruz. Temennim odur ki iki NATO ülkesi olarak birbirimize hasmane değil, dostane davranalım. Ama iki NATO ülkesi olarak şu andaki gidiş pek hayra alamet değil. Benim Başbakan, Cumhurbaşkanı olarak yaklaşık 19 yıllık yöneticilik hayatımda Amerika ile olan münasebetlerimde geldiğimiz nokta maalesef iyi bir nokta değil. Ben oğul Bush ile iyi çalıştım, sayın Obama ile iyi çalıştım, sayın Trump ile iyi çalıştım ama sayın Biden ile iyi başladık diyemem."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı ülkelerin Afganistan, Suriye ve düzensiz göç gibi konularda sorumluluktan kaçtığı belirtilerek, "Özellikle ABD yönetimi her ne kadar görünürde diplomasi vurgusu yapsa da adeta 'benden sonrası tufan' havasında. Mevcut resmi nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:
"Tabii kendisi 'Benden sonrası tufan' dediyse, aynı şeyi ona da söylerler. Amerika şu anda eğer Afganistan'da bir şekillendirme yapamadıysa burada düşünmek lazım. Şu anda Afganistan'da Amerika'nın bir yönlendirme veya bir şekillendirme durumu olmuştur diyebilir miyiz? Hayır. İşte her şeyi bıraktı, gidiyor. Ama şimdi bir bedel çıkacak ortaya. Bu bedel nedir? Şu anda Taliban'ın elindeki silahlara baktığınız zaman, bu silahlar Amerika'nın silahları. Dolayısıyla bu bedeli de ödemek durumunda kalacaktır. Buradan bir yere daha geliyorum. Sayın Trump döneminde binlerce tır silah, mühimmat terör örgütlerine verildi. Bunları ben sayın Trump'a defalarca ifade ettim, anlattım. Şimdi aynı durum Biden döneminde de var. Yine Biden terör örgütlerine silah, mühimmat, araç gereç taşımaya başladı. Biz bunu elimizi kolumuzu sallaya sallaya seyredecek değiliz. Dikkatle takip ediyoruz. Vakti, saati geldiğinde de söylenmesi gereken neyse onu da kendilerine söyleriz."
BİDEN’İN 2020’DE ERDOĞAN HAKKINDA SÖYLEDİĞİ SKANDAL SÖZLER
Şimdi isterseniz 2020 yılına dönelim. ABD ile ilişkiler konusunda bugünü gösterecek o skandal sözleri hatırlayalım.
2020 yılında ABD’deki başkanlık seçimlerinde Donald Trump’a rakip olan Joe Biden, bir konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef almış ve muhaliflere destek vererek, Türkiye'deki iktidarı değiştirebilecekleri yönünde skandal sözlere imza atmıştı.
İsterseniz o sözleri tekrar şöyle bir hatırlayalım;
"Bence ona (Erdoğan'a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamento'ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için... Bu iş bir süre iyi gidiyordu.
Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli.
Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz.
Yapacağım en son şey, ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu. Kesinlikle en son şey. Ve onlara Kürtlerle ilgili olarak birkaç görüşmem oldu. O dönem henüz üzerlerine gitmiyorlardı.
Yani şunu göstermemiz lazım. Türkiye, Rusya'ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Uzun bir zaman önce o elmadan bir ısırık aldılar. Ama şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar. Yani çok endişeliyim. Hava üslerimiz ve onlara erişimimize dair de çok endişeliyim. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek, onun bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek bizim için son derece fazla iş olacak.
Özellikle Doğu Akdeniz'de petrolle ilgili faaliyetleri ve görüşülmesi uzun sürecek olan çok sayıda başka şey... Ama cevabım 'evet, endişeliyim.'"
İlginizi Çekebilir