Ankara'nın Unesco hayali için bir ilk gerçekleştirildi...

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkent’in kültürel ve tarihi mirasını korumak ve gelecek nesillere taşımak için dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyor. Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı, Ankara’nın UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde bulunan tarihi eserlerin kalıcı listeye dahil edilmesini sağlamak için bir ilke imza atarak UNESCO birimi oluşturdu. UNESCO birimi personeli, ‘Arkeolojik Varlıkların Korunması ve Kurtarılması’ konulu eğitime katılarak sertifikalarını aldı.

    Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkent’in tarihi ve doğal eserlerinin özgün yapısını kaybetmeden gelecek nesillere taşınabilmesini sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor.

     Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı, Ankara’nın UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde bulunan tarihi eserlerinin kalıcı listeye dahil edilmesini sağlamak için bir ilke imza atarak Türkiye’de ilk kez “UNESCO Birimi” oluşturdu.

UNESCO BİRİMİ AKTİF ROL ALACAK

    Kurulan birimde görev alan uzman personel, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) geçici listesinde bulunan “Gordion Antik Kenti, Beypazarı, Hacı Bayram ve Augustus Tapınağı’nın olduğu bölge, Arslanhane Camisi’nin tavan işlemeleri ve Tuz Gölü”nün daimi listeye alınması için çalışacak.

   Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın 25 Ocak 2021 tarihli olur yazısıyla resmi olarak kurulan UNESCO birimi; eğitim, bilim, kültür ve bilginin geliştirilmesi, soyut ile somut kültürel varlıkların korunması, sağlıklaştırma, bağlantılı kurumlar ve medya ile diyalog ve iş birliği sağlayarak halkı UNESCO’nun hedefleri, programları ve etkinlikleri hakkında bilgilendirecek.

HEDEF: KÜLTÜREL VE DOĞAL VARLIKLARI KORUMAK

   Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) biriminin Türkiye’de ilk kez resmi olarak Ankara Büyükşehir Belediyesinde kurulduğunu açıklayan Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Başkanımız Sayın Mansur Yavaş’ın onayıyla Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığımız bünyesinde UNESCO birimi oluşturduk. Bu birimde görev alan arkadaşlarımız alanlarında uzman ve sorumluluk disiplinine sahip. Arkeolog, Sanat Tarihçi ve restorasyon konusundaki uzman arkadaşlarımız Ankara’daki kültür ve doğal varlıkları koruma konusunda aktif rol alacak. Ankara’nın UNESCO’nun geçici listesinde 5 tane doğal ve kültürel varlığı var. Gordion Antik Kenti, Beypazarı, Hacı Bayram ve Augustus Tapınağının olduğu bölge, Arslanhane Camimiz, bir de Tuz Gölü listede mevcut. Temel hedefimiz Ankara’yı UNESCO’nun kalıcı listesine alabilmek.”

   Ankara’nın tarihi değerlerinin UNECSO’nun kalıcı listesinde temsil edilmesinin önemine dikkat çeken Ödemiş, “Ankara geçmişte pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış ve Anadolu’da yaşayan tüm medeniyetlerin izlerini içerisinde barındırmıştır. Barındırdığı eserleri günümüze kadar taşıyan Ankara’nın da mutlaka UNESCO’nun kalıcı listesinde temsil edilmesinin bir Başkent olarak, Ankara için önemli ve zorunlu olduğunu düşünüyoruz. Oluşturduğumuz birim Ankara’daki süreçleri kurumsal olarak takip edecek” dedi.

BÜYÜKŞEHİR ULUSLARARASI EĞİTİM PROGRAMINA KATILDI

    Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı, Ankara İngiliz Arkeoloji Enstitüsü’nün yönetimindeki SARAT Projesi kapsamında Koç Üniversitesi ve Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi ve Uluslararası Müzeler Konseyi İngiltere Şubesi iş birliğiyle hazırlanan “Arkeolojik Varlıkların Korunması ve Kurtarılması” konulu online eğitime katıldı.

    Mimar ve mühendislerden oluşan ekip 2 ay süren yüksek lisans düzeyindeki eğitimlerini tamamlayarak sertifika almaya hak kazandı. Personele sertifikalarını veren Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, kendisinin de katıldığı eğitim programına ilişkin şu bilgileri verdi:

“Bu eğitim çalışması dünyada ve Türkiye’de bir ilktir. Ücretsiz olarak gerçekleştirilen eğitim online olarak verildi. Eğitimleri tamamlayarak sınavlara girdik ve başarıyla eğitim sürecini bitirdik. Konular sadece arkeolojik varlıkların kurtarılması değil. Aynı zamanda bunların uygulamasına yönelik pratik eğitim de verildi. Ankara’daki kadim mirası gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Öyle bir miras ki yok olduğu zaman yerine koyma şansımız yok.”