© Redaktör Haber 2022

28 Şubat Postmodern Darbesi'nin Üzerinden 28 Yıl Geçti

Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vuran ve ‘postmodern darbe’ olarak tanımlanan 28 Şubat süreci, üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen hala tartışılmaya devam ediyor.

Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir dönemeç olan 28 Şubat 1997 tarihindeki "postmodern darbe" olarak adlandırılan MGK toplantısının üzerinden tam 28 yıl geçti. Bu dönemin Türkiye’nin siyasi ve toplumsal yapısını derinden etkileyen sonuçları uzun yıllar boyunca tartışıldı.

Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi'nin (DYP) oluşturduğu 54. Hükümet, 28 Haziran 1996'da görevi devralarak ülke yönetimini üstlendi. Başbakan Necmettin Erbakan ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller’in önderliğindeki bu hükümet, "rejimi tehdit ettiği" iddialarıyla büyük bir tartışmanın odağı haline geldi.

Erbakan ve RP'nin Siyasi Baskılarla Karşılaşması

Erbakan’ın liderliğindeki RP, birçok kez çeşitli yargı ve siyasi baskılarla karşılaştı. Özellikle 24 Ocak 1997'de Erbakan’ın Kayseri ziyareti sırasında RP'nin bazı il örgütlerinde giyilen tek tip elbise ve takılan bereler, partiye yönelik uyarılara yol açtı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu durumun Siyasi Partiler Yasası’na aykırı olduğunu belirterek, RP’nin Kayseri İl Yönetim Kurulunun 30 gün içinde görevden alınmasını istedi. Ayrıca, "fesih işlemi yapılmazsa RP hakkında kapatma davası açılacağı" uyarısı da geldi.

Başbakan Erbakan, başörtüsü serbestliği gibi kararlar ve Kudüs Gecesi gibi etkinliklerle daha da tartışmalı bir süreç yaşadı. Özellikle 31 Ocak 1997'de Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’ın düzenlediği Kudüs Gecesi'nde İran Büyükelçisi’nin konuşma yapması, rejim tartışmalarını iyice körükledi. Bu olay sonrasında, 4 Şubat 1997'de Sincan'dan geçen tanklar, "darbe oluyor" algısını pekiştirdi.

Koalisyon Ortakları Arasında Çatlaklar

Bu gelişmeler, koalisyon ortakları arasında ciddi gerginliklere yol açtı. İçişleri Bakanı Meral Akşener, Sincan'dan tankların geçişi sonrasında Belediye Başkanı Yıldız’ı görevden aldı ve başlatılan soruşturmalar sonucunda Yıldız, "yasa dışı silahlı çeteye yardım etmek" gibi suçlamalarla tutuklandı. Bu süreç, hükümetin içindeki uyumsuzluğu daha da derinleştirdi ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Erbakan’a "rejimle ilgili endişelerini" belirten bir mektup gönderdi.

MGK Toplantısı ve 28 Şubat Kararları

28 Şubat 1997’deki MGK toplantısı, Türkiye’nin siyasi tarihindeki en uzun toplantılardan biri olarak kayda geçti. Cumhurbaşkanı Demirel başkanlığında toplanan MGK, 8 saat 45 dakika süren bir görüşmenin ardından 4 maddelik bir bildiri yayımlayarak, "laiklik ve Cumhuriyet" karşıtı gruplara karşı sert bir tutum sergileyeceğini duyurdu. Bildiride, "Cumhuriyetin ve rejimin korunması" için hiçbir taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Toplantı sonrasında, 20 maddelik taleplerle hükümetten düzenlemeler yapması istenmişti. Bu talepler arasında, imam hatip okullarının meslek okullarına dönüştürülmesi, 8 yıllık kesintisiz eğitimin zorunlu hale getirilmesi gibi maddeler bulunuyordu. Ancak Başbakan Erbakan, bu taleplerin bazılarını reddetti ve imzalamadı. Bu, koalisyon ortakları arasında gerginlikleri daha da artırdı.

MGK Kararlarının Uygulanması ve Siyasi Kriz

Yaşanan gelişmelerin ardından, hükümetin nasıl devam edeceği konusunda sert tartışmalar başladı. DYP ve RP arasında, hükümetin geleceğiyle ilgili farklı görüşler ortaya çıktı. Başbakan Erbakan, MGK kararlarını imzalamakta zorlanırken, Cumhurbaşkanı Demirel, MGK kararlarının uygulanması gerektiğini belirterek bu konuda Erbakan’a baskı yaptı.

RP'nin Kapatılmasına Giden Süreç

28 Şubat sürecinin en dikkat çeken kararlarından biri, RP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan dava oldu. RP, 16 Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi tarafından "laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı hareket etmek ve irticai faaliyetlerde bulunmak" gerekçesiyle kapatıldı.

Yeni Hükümet ve Erbakan’ın Siyasi Yaşamı

1997 yılının yaz aylarında Başbakanlık görevini Tansu Çiller’e devretme kararı alan Erbakan, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’i ikna etti ve yeni hükümetin kurulmasına zemin hazırladı. Çiller’in başbakanlığındaki hükümetin kurulmasının ardından, Erbakan’ın siyasi kariyeri sona erdi.

28 Şubat, Türkiye'nin siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktasıydı. "Postmodern darbe" olarak adlandırılan bu süreç, yalnızca siyasi kararlarla değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı derinden etkileyen bir dönemi başlattı. RP’nin kapatılması, birçok siyasetçinin yasaklanması ve toplumsal gerilim, bu sürecin kalıcı etkileri arasında yer aldı. Erbakan’ın liderliğindeki RP'nin kapanması, Türkiye'deki siyasi ve sosyal değişimin yeni bir aşamaya geçmesine neden oldu.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER